Cevap :
Çünkü ailede şiddete maruz kalan ya da şahit olan çocuklar, istediklerini elde etmek için okulda, okul çevresinde ve ailede şiddete başvurmaktadır. Buna öğretmenlerin, okul yönetiminin ve diğer çocukların olumsuz yaklaşımları da eklenince şiddet olaylarında artış görülebilmektedir. Bu sebeple çocukların maruz kaldıkları olumsuzlukların pek çok etkene bağlı olduğunu göz ardı etmemeli ve işbirliğini artırmanın yollarını aramalıyız.
Öğrencilere, ''disiplin ve ceza'' denildiğinde çocukların aklına ilk önce sözel ve fiziksel şiddet gelmektedir. ''Çocuklar dövülmeden terbiye edilir mi hiç!'' şeklindeki yaklaşım, çocukların şiddeti normalmiş gibi algılamasına sebep olmakta; çocuk kardeşini, arkadaşını dövmekten çekinmemektedir. Ailedeki olumsuzluklar hemen çocuğun iç dünyasına yansır. Okulda arkadaşı üzerinde söz sahibi olmak, küçük sınıflardaki çocuklara istediğini yaptırmak için şiddete başvurur. Öğretmenin, öğrenciler üzerinde otorite sağlayabilmek için bağırması, tebeşir fırlatması, kulak çekmesi, hakaret etmesi de durumu daha da içinden çıkılmaz bir hale sokmaktadır.
Millî Eğitim Bakanlığı'nın eylem planı ve yakın zamanda bu konuda oluşan hassasiyet ile aileler bilinçlenmekte, öğretmenler çocukların derse aktif katılımını sağlamaktadır. Şiddeti ortadan kaldırmak için: Ebeveynler ailede alınan kararlarda çocuklarının da düşüncelerine değer vermeli, onun sorunlarıyla yakından ilgilenmelidirler. Eğitimde şiddeti kesinlikle kabul edemeyiz. Çocuk nasıl bir kusur işlemiş olursa olsun, dayakla cezalandırılmamalıdır. Sözel şiddete maruz kalan çocuklar içine kapanmakta, herkese karşı kin ve güvensizlik beslemektedir. Bu sebeple çocuğu rencide edecek konuşmalardan kaçınılması büyük önem taşımaktadır. Öğretmen, çocukların katılımını teşvik ederek, etkin rehberlik desteği sunmalıdır. Okulun genelini ilgilendiren durumlarla ilgili öğrencilerce seçilen bir temsilcinin görüşlerine başvurmak okul yönetimi ile yaşanacak sorunların önüne geçecektir. Şiddet olaylarının sebepleri ve çözüm yolları ile ilgili öğrencileri