zarf sıfat isim fiil , zarf sıfat isim tamlaması , cümle yapısı hakkında bilgi lazım yarın sınavım vaar



Cevap :

Eylemsiler (Fiilimsiler) : Eylem olma özelliğini tam olarak yitirmemesine karşın, çekime giremediği için tam eylem olmayan; getirilen eklerle ad, sıfat ve zarf görevlerinde bulunan; temel cümle içinde yan cümle kurma özelliği taşıyan sözcüklere eylemsi denir.

Eylemsilerin Özellikleri :

ü Kip ve kişi ekleriyle çekimlenemezler. Bu yönleriyle tam eylem sayılmazlar.

ü Olumsuzluk eki “-ma, -me” ile çekime girerek eylem olma yanlarını sürdürürler.

ü Eylem tabanlarına getirilen birtakım eklerle ad, sıfat ve zarf görevinde kullanılırlar.

ü Bir temel cümle içinde yan cümle kurarlar ve yan cümlenin yüklemi olurlar.

Eylemsiler, Görevleri Yönünden Üç Grupta İncelenir :

Ad-Eylemler (İsim-Fiiller) : Eylem tabanlarına getirilen “-mak, -mek, -ma, -me, -ış, -iş” ekleriyle türeyen ve eylem adı olarak kullanılan sözcüklerdir.

Örnek : Oraya gitmek ve bir süre dinlenmek istiyorum.

Ders çalışmayı ve kitap okumayı seviyor.

Dağa çıkış zor, oradan iniş kolay olur.

Ad-Eylemlerin Özellikleri :

ü “-mak, -mek, -ma, -me, -ış, -iş” eklerini alan sözcükler eylem anlamlarını yitirip varlık ya da nesne adı türetirse, ad-eylem olarak alınamazlar. Örnek :

Bakkaldan ekmek aldım.

Çocuklar dondurma yiyor.

Yeni bir görüş öne sürdü.

Ben de kuşlar gibi uçmak istiyorum.

Bahçede yürümeye ne dersin?

Salondaki bağırışlar yüzünden kimse kimseyi duymuyor.

ü Ad-eylemler, ad görevli sözcükler oldukları için çoğul eki ve ad durum ekleriyle çekime girer. Ayrıca bir adla birleşerek ad tamlaması kurarlar. Bu tamlamada tamlayan ya da tamlanan sözcük olarak kullanılırlar. Örnek : Çalışmalar, bakışlar, gülmeyi, okumaya, oturmamda, gülmesinden, atların koşması, çalışmanın yararları, çocuğun gülüşü, okumanın kuralları

ü Ad-eylemler, ek-eylem olarak yüklem görevinde kullanılabilir ve ad cümlesi kurabilirler. Örnek : Bütün amacımız üniversiteyi kazanmaktı. (Ad cümlesidir.)

Yüklem

Beni üzen ansızın gidişiydi.                     (Ad cümlesidir.)

ü Ad-eylemler cümle içinde özne nesne ve dolaylı tümleç görevinde kullanılır. Örnek :

Gitmek, sorumluluktan kaçtığımı göstermez.

Özne

Okumayı çok seviyorum.

Nesne

Artık çalışmaya başlayalım.

Dolaylı Tümleç

Sıfat Eylemler (Ortaçlar) : Eylem tabanlarından türeyerek sıfat görevinde kullanılan sözcüklerdir. Ancak diğer sıfatlardan farklı olarak, adları hareket yönüyle nitelerler ve eylem olan yanlarını tam yitirmemiş olurlar. Ad-eylemlerde herhangi bir zaman kavramı olmamasına karşın, sıfat-eylemler şöyle sınıflanabilir.

Geniş Zaman Anlamı Taşıyan Sıfat-Eylemler : “-an, -en, -r, -maz, -mez” ekleriyle yapılan sıfat-eylemler geniş zaman anlamı taşır. Örnek :

Gören gözün görmez oldu.         Her zaman gören

Akarsu pislik tutmaz.                Sürekli akan

Çekilmez adamı kim çekecek.   Hiçbir zaman çekilmeyen.

UYARI : Eylemsilerin kökünde bir eylem olduğu için bunlar da çatı eki alabilir. Çatıları yönünden bir eylemin gösterdiği (etken, edilgen, dönüşlü, işteş, oldurgan, ettirgen) bütün çatı özelliklerini gösterir. Örnek :

 

Pazarda unutulan çanta, polise teslim edildi. (Edilgen çatılı)

Yan Cümle

Süslenen kızlar, neşe içinde düğüne gittiler.  (Dönüşlü çatılı)

Yan Cümle

Dövüşen çocukları, zor ayırdık.                        (İşteş çatılı)

Yan Cümle

Gelecek Zaman Anlamı Taşıyan Sıfat-Eylemler : -acak, -ecak, -ası, -esi ekleriyle türeyen sıfat-eylemler gelecek zaman anlamı taşırlar. Örnek :

Yapılacak işleri sırasıyla gözden geçirdi. (gelecek zaman)

Yaşanası güzellikler, bizi bekliyordu. (gelecek zaman)

Geçmiş Zaman Anlamı Taşıyan Sıfat-Eylemler  : Eylemlere getirilen “-dık, -dik, -mış, -miş” ekleriyle türetilen sıfat-eylemler geçmiş zaman anlamı taşır. Örnek :

O bildik tavrıyla şöyle bir gülümsedi. (geçmiş zaman)

Çözülmüş testleri tek tek dosyaladı. (geçmiş zaman)

Pişmiş aşa su katılmaz. (geçmiş zaman)

Sıfat-Eylemlerin Özellikleri :

ü “-acak, -ecak, -r, -maz, -mış, -miş” eklerinin kip eki olduğuna da dikkat edilmeli, sıfat eylemle kip eki karıştırılmamalıdır. Örnek :

Dönülmez akşamın ufkundayım, vakit çok geç. (sıfat-eylem)

Dönülmez bir daha bu sözden.                           (geniş zaman kipi)

Yüklem

Görür gözüm görmez oldu.                                (sıfat eylem)

Görür, gözüm; söyler dilim.                               (geniş zaman kipi)

Yüklem            Yüklem

Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.          (sıfat-eylem)

Atmış çantasını sırtına, gidiş o gidiş.                   (geçmiş zaman kipi)

Yüklem

ü Sıfat-Eylemler, kendilerinden sonra gelen adın yerini tutacak şekilde kullanılırlarsa, tür yönünden adlaşır ve adlaşmış sıfat oluştururlar. Örnek :

Gelmeyen öğrenci var mı?   Gelmeyen var mı?

Sıfat                              Adlaşmış Sıfat

Tekkeyi bekleyen derviş çorbayı içer.

Sıfat

Tekkeyi bekleyen çorbayı içer.

Adlaşmış Sıfat

ü Eylemden-sıfat türeten bütün ekler, sıfat-eylem eki değildir. Sıfat-eylem eylem anlamını tam olarak yitirmediği için “-ma, -me” olumsuzluk ekeriyle çekimlenebilirler. Örnek :

Yırt-ıcı kuş

Yor-gun insan          Sıfat-eylem ekleri değildir.

Yan-ık ekmek

     

 

Bit-me-y-en aşk

Beklen-me-dik soru      Sıfat-eylem ekleridir.

Görün-mez kaza

 

ü “-dık ve –acak” ekiyle türeyen sıfat-eylemler, üçüncü tekil kişi iyelik eki alarak –“dığı ve –acağı” biçiminde kullanılabilir. Örnek : bildik ® bildiği kişi

yapılacak işler ® yapacağı işler

Bağ-Eylemler (Ulaçlar) : Eylem köklerinden türeyerek getirildiği eylemle yüklem arasında anlam bağlantısı kuran ve zarf görevinde kullanılan eylemsidir.

Başlıca bağ-eylem ekleri şunlardır :

-ıp, ip :                          Tahtaya bakıp soruyu çözdü.     (Nasıl çözdü?)

-arak, -erek:                  Koşarak yanıma geldi.               (Nasıl geldi?)

-ken :                           Televizyon izlerken uyumuş.      (Ne zaman uyumuş?)

-madan, -meden :          Adam bilmeden konuşuyor.        (Nasıl konuşuyor?)

-ınca, -ince :                 Bunu gelince konuşuruz.           (Ne zaman konuşuruz?)

-dıkça, -dikçe :              Yürüdükçe yol tükenir.               (Nasıl tükenir?)

-alı, -eli :                       Buraya geleli huzurum kaçtı.      (Huzurum ne zaman kaçtı?)

-ir, -mez :                     Gelir gelmez uyudu.                  (Ne zaman uyud