almanca da konuşma dilinde artıkleller kullanılmasa oluyormu?

 



Cevap :

Dil veya lisan, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan doğal bir araç, kendisine özgü kuralları olan ve ancak bu kurallar içerisinde gelişen canlı bir varlık, temeli tarihin bilinmeyen dönemlerinde atılmış bir gizli anlaşmalar düzeni, seslerdenörülmüş toplumsal bir kurumdur.[1]

Dil, birbirleriyle yakın ilişkili iki farklı tanımın kullanımını belirtir. Tekil anlamda dil, genel bir olgudur veya örneğin Alman dili veya Çince gibi somut bir dili ifade eder. Burada dil genel anlamda bir olgu olarak ele alınmaktadır.

Dil, iki farklı görüş açısı altında tanımlanabilir:

İnsanlar arasındaki anlaşmayı sağlayan bir araç olarak tanımlanabilir. Bu bağlamda dil, kelimelerden oluşan, yani vücut dili gibi sözlü olmayan iletişim biçimlerinin yanı sıra insanların en etkili iletişim şekli olan sözlü iletişimi tanımlar. Dil, ses dalgaları aracılığıyla akustik olarak ve sözcükler aracılığıyla veya işaret dilinde olduğu gibi işaretler aracılığıyla görsel olarak aktarılır (“İşaret dili” ile karşılaştırınız). Ayrıca dokunma vasıtasıyla dokunsal işaretlerle veya Lorm’lar aracılığıyla aktarılır. Birbirlerini görmeyen ve duymayan insanlar arasında yazı ile bir iletişimmümkündür (“Yazı dili” ile kıyaslayınız.[2] Konuşma dilinin ve yazı dilinin tanımları). Dil, anlambilimsel bilgiler içeren bir kelime hazinesine sahiptir ve dilin, sözcüklerin birbirleriyle ilişki kurmasını sağlayan bir dil bilgisi yapısı vardır. Bir dilin en küçük parçası sözcük, jest veya seslenmedir. Konuşmacıda olan hemen hemen aynı bilgi dinleyicide de olduğuna güvenilirse etkili bir iletişim sağlanmış olur. Bu bakımdan sözcükler bilinçli olarak seçilmiş sembollerdir ve aynı şekilde istence bağlı düşüncelerdir. Örnek olarak Edward Sapir’in dil tanımı şu şekildedir (1921): “Dil; duyguların, düşüncelerin ve isteklerin serbestçe oluşturulmuş semboller sistemi aracılığıyla aktarılması için ayrıcalıklı olarak insanlara özgü, içgüdüsel olmayan bir yöntemdir. ” Mutlak anlamda dil, düşüncenin ve dünya görüşünün iletişim aracı olarak tanımlanır. İlk olarakWilhelm von Humboldt’un yaptığı gibi bu tanım, dilin insanların bütün karmaşık etkinlikleri ve düşünce süreçleri için vazgeçilmez olduğu gerçeğinden yola çıkmaktadır. Dil insanlar arasındaki anlaşmayı sağlayan tamamlayıcı bir araç değildir, aksine dünyadaki nesnelerin ve olguların algıları da dilsel olarak oluşturulur. Nesneler ve durumlar dünyanın dilsel olarak kavranışı sayesinde anlamsal bağlamlara dönüşürler. Bu anlamsal bağlamlar olmadan insanlar için dünyada bir yol bulma olanağı mümkün olmazdı. O hâlde insan ilk olarak anlamsal sayılan bir dünyada hayvan gibi yaşamamıştır. İnsanlar bu dünya üzerinde başlangıçta bütünleyici olarak ve zaman zaman dil aracılığıyla anlaşmıştır, hatta dil ile iç içe yaşamıştır. Bu, nesnelerin her zaman dilsel bir bağlamda bulunduğu insanın var olmasını ifade eder. Bu yaklaşım da dilin olgusu karşısında bir iletişim aracı olarak bulunur. (Martin Heidegger, Ernst Cassirer, Hans-Georg Gadamer).

Ayrıca dilin gösterge bilimiyle (işaret bilimi) bağlantılı olan tanımı da önemlidir. Bu gelenekten sonra Ferdinand de Saussure, dili bir göstergeler sistemi olarak tasarlamıştır ve bu dil göstergesini telaffuzun (signifiant = gösteren) ve fikrin (signifié = gösterilen) zorunlu ilişkisi olarak hatta zihinsel bir şeyler olarak ifade etmiştir.

Dil, kuşaklar arasında ve aktüel durumda insanlığın kullandığı bağdır. Bu bağ kültürün taşıyıcısıdır. Bundan dolayıdır ki, dil ve kültür birbirini sürekli etkileyen iki olgudur. Bu iki olgudan herhangi birinde olan değişiklik diğerini de etkiler. Bu da doğal bir süreklilik ve tabii olma durumunu doğurur. Dil, toplumda var olan bir gerçekliktir. Onun için toplum örnekleminde bulunan unsurların benimsemesi olmadan bir dile dışarıdan etki etmek zordur.

Konu başlıkları   [gizle]  1 Genel anlamıyla dil 1.1 Dilin tanımı 1.2 Dilin bilimsel tanımı 1.3 Dilin doğuşu 1.4 Dilin özellikleri 1.5 Dilin belirleyici özellikleri 1.5.1 “Algısal çerçeve” ve düzeltim olgusu 1.5.2 Dilin iletişimsel unsuru olarak sınıflandırma işaretleri 2 Dillerin sınıflandırılması 2.1 Doğal diller 2.2 Biçimsel diller 2.3 Tek tek diller 2.4 Konuşulan diller 2.5 Yapay dil 2.6 Halk dili 2.6.1 Halk dili terminolojisine dair 2.6.2 Halk dillerinin rolü 2.6.3 Halk dilinin diğer safhaları 2.7 Yazı dili 2.8 Konuşma dili 2.8.1 Konuşma dilinin arka planı 2.8.2 Konuşma diline dair genel bilgiler 2.8.3 Detaylar 2.8.4 Yüksek dil ve konuşma dili 2.8.5 Konuşma dili ve günümüzdeki dil değişimi 2.8.6 Konuşma dilinin etkileri 2.8.7 Yazı dili ve konuşma dili arasındaki ilişki 2.9 İşaret dili 2.9.1 Tarihçesi 2.9.2 Uluslararası işaret dili “Gestuno” 2.9.3 Sesli dile yönelik bağımsızlık ve tutum 2.9.4 Ağız hareketi 2.9.5 İşaret dili kursları 2.9.6 İşaret dili çevirmenleri 2.9.7 İşaret dili yazısı 2.9.8 İşaret dili yazısı 2.10 Yapısal ve biçimsel diller 3 Dil değişimleri 3.1 Dil değişiminin sebepleri 3.2 Özel uzmanlık alanı dili 3.3 Dil değişimine örnekler 3.3.1 Görünmez el teorisi 3.3.2 Dil değişiminde tercih modeli 3.3.3 Dil değişiminde dilbilgisel model 3.3.4 Dil değişiminde sosyolinguistik modeli 3.3.5 Dil değişiminde fonksiyon modeli (Köhlers Regelkreis) 3.3.6 Bir başka dilden ödünç alma 3.3.7 Kalıt sözcük 3.4 Dil yozlaşması 3.4.1 Dil yozlaşmasının sebepleri 3.4.2 Dilbilimin bu konsepte uygun eleştirisi 3.5 Dil ölümü 3.5.1 Dil ölümünün nedenleri 3.5.2 Dil ölümünün sonuçları ve dil ölümü için önlemler 4 Dil ve düşünce 4.1 Düşüncenin iletişimsel aracı olarak dil 5 Dil ve politik güç 6 Dil ve hayvanlar 6.1 Hayvan dili 7 Kaynakça 8 Dış bağlantılar