Cevap :
Arkadaşım bu sorunun cevabı için öncelikle :
Sosyal bir bilim olan tarihin yöntemi gözlem ve deneylere, formüllere, laboratuvar ölçümlerine, kurallara dayanan tabii bilimlerden farklıdır. Tarihi olaylar deney yoluyla tekrar edilemeyeceği için geçmişten kalan kalıntılar, belgeler ve kaynakların incelenmesiyle sonuca ulaşmak mümkündür. Elde edilen bilgilerin mutlak doğruya ulaştığını söylemek mümkün değildir. Çünkü bulunacak her yeni belge, mevcut bilgileri tamamlayabilir veya tamamen değiştirebilir.
Tarih bilimi olayları tahlil ederek açıklar. Tarihi olayların açıklanmasında:
- İncelenen olayla ile ilgili kaynaklara (belge) ulaşılmalıdır.
- Olay ile ilgili belgelerin ve bilgilerin güvenilir olup olmadığı, yeterli bilgi verip vermediği incelenerek sınıflandırılmalıdır.
- Elde edilen bilgi ve belgeler birbiriyle karşılaştırılarak eksiklikler tamamlanmalı, yanlışlıkları düzeltilmelidir.
- Belgelerin sorgulanması ve tenkidi yapıldıktan sonra kullanılabilecek hale getirilen bilgiler birleştirilerek olaylar doğru ve anlaşılır bir şekilde ortaya konulmalıdır. Böyle bir yol izlenerek bilgilerin güvenirliği ve doğruluğu artırılabilir.
- Tarihi olaylarla ilgili kural koymak, genelleme yapmak mümkün değildir. Çünkü tarihsel gelişmelerin belli bir kuralı yoktur. Örneğin, devletlerarası ilişkilerde benzer nedenler karşısında bazı devletler diplomasi, bazı devletler savaş yolunu tercih edebilmektedir.
Olayların açıklanmasında yer ve zaman unsurları belirtilmelidir. Bir olayın yerinin bilinmesi, olayın neden ve sonuçlarının açıklanmasını kolaylaştırır. Ayrıca olayın zamanının belirtilmesi önceki ve sonraki olaylarla ilişkilerinin açıklanmasını, günün koşullarının ortaya konulmasını kolaylaştıracaktır.
Örneğin, I. Viyana kuşatmasının başarısız olmasında, Viyana'nın yer olarak Osmanlı Devleti'nin merkezinden uzak olması ve kuşatmanın zaman itibariyle kışa denk gelmesi etkili olmuştur. Bu durum bize olayların açıklanmasında yer ve zaman faktörlerinin yardımcı olduğunu göstermektedir.
~ Olaylar arasındaneden - sonuç ilişkisi kurulmalıdır. Çünkü her tarihi olay kendisinden önceki olayların sonucu, kendisinden sonraki olayların da nedenidir.
~ Araştırılan konular objektif (tarafsız) bir şekilde incelenmeli ve aktarılmalıdır. Tarafsızlığın sağlanabilmesi için aşağıdaki şartlara uyulmalıdır:
•Olayların üzerinden belli bir sürenin geçmesi, yani olayların sonuçlanması beklenmelidir. Böylece olayların değişik yönleri görülebilecektir.
•Olaylar meydana geldiği günün değer yargıları göz önüne alınarak incelenmeli, günümüzün değer yargıları ile yorumlanmamalıdır. insanlar veya devletler ellerindeki imkanlara göre değerlendirilmelidir.
~ Kaynak taraması yapılmalıdır. Bu uygulama olaylarla ilgili eksikliklerin ve yanlışlıkların giderilmesini sağlayacaktır.
~ Olayda rolü olanların katkılarının doğru değerlendirilmesi için olayın geçtiği zamandaki şartlar göz önünde bulundurulmalıdır.
~ Araştırmacılar duygularıyla, ulusal ve dini kimlikleriyle hareket etmemelidir.
~ Yeni belgeler bulundukça ilgili tarihi olaylar yeniden değerlendirilmelidir. Çünkü, en son bulunan belge bilgilerimizi artırabilir veya tamamen değiştirebilir. Bu durum tarihin durağan bir bilim olmadığını, yeni değerlendirmelere açık olduğunu göstermektedir.
bu maddeleri okumalısın.Bundan sonuçla Tarih insanlara geçmişini anlatır yani geçmişten kalan izleri taşır diyebilirim.Tarih insanın geçmişinden artakalan herşeyi derken bundan söz ettiğini düşündüm .Umarım yardımcı olabilmişimdir