Teması sevgi olan, öyküleyici, betimleyici ve açıklayıcı kısa metinler.



Cevap :

CevapİKİ YOLCU

Bir zamanlar bir yolcu dağların derinliklerinde, kalın bir kar tabakasıyla kaplı az kullanılan bir pati­kada tek başına yürüyordu. Kar giderek daha derinleşiyor, yol giderek daha tehlikeli olmaya başlıyor­du. Sonunda yolcu soğuğa dayanamayacak hale geldi ve yere yığıldı. Şansı varmış ki, aynı yoldan ikinci bir yolcu geçti ve diğerinin durumunu görünce çok üzüldü. Onu kaldırdı ve kendine getirecek bir şeyler verdi. Daha sonra ilk yolcu, yeni gelenin elini ellerinin arasına aldı ve ona olan borcunu yaşadığı sürece unutmayacağına dair yemin etti. Diğeri hafifçe gülümsedi ve bir şey söylemedi. İlk yolcu, daha sonra eve ulaştığında bu olanları herkese anlatacağını söyledi. Bu insancıl davranışı her tarafta anla­tacak, geleceğe kalması için yazıya ve dizelere dökecekti. Diğeri bir kez daha gülümsedi ve bir şey söylemedi.

Birlikte yollarım hızla devam ettiler ama patika gittikçe daha tehlikeli bir hale geldi, kar derinleşti ve yolculardan biri tökezledi. Bir çığlık atarak yanındakinin elini kavradı ve ikisi birlikte dipsiz bir uçu­ruma yuvarlanıp kayboldular. On bin yıl da geçse, hiç kimsenin onların yazgısından haberi olmayacak -hele ikinci yolcunun büyük iyiliğinden.

KUNİKİDA DOPPO

YUVA

Bir zamanlar bir çift güvercin, boş bir barakada, bir çobanın bıraktığı yerde, bir direkten sarkan açık bir şemsiye keşfettiler. Mevsimlerden bahardı. Bu siyah ağın içinde yuvalarını kurdular. Cereyanlı çatının altındaki rüzgâr şemsiyeyi sallıyordu, ama başka hiçbir şey ne onları, ne yumurtalarını, ne de ilk çıkan civcivlerini rahatsız etmedi.

İlk çift yavru uçmayı öğrendi ve çevredeki kırlık alanda giderek daha uzaklara gitmeye başladılar, ta ki bir gün kendi başlarına uçarken yağmur yağmaya başlayana dek hiçbir güçlükle karşılaşmadılar. Onlarla evleri arasında bir düzine şemsiye açıldı. Birden onlara sanki ters uçuyorlarmış gibi geldi. Sanki ışığın ters yüzünde olduklarını apansız öğrenmişler gibi, dehşete kapılmışlardı. Ters uçmaya başladılar ama yere çakıldılar. Orada da, başlarını kaldırıp sürekli bir şeylerin düşmesini bekleyerek dolaşan hayvanlar onları yakalayıp yedi.

Aynı yuvada yetişen sonraki güvercin çifti de aynı yazgıyı paylaştı. Sonraki, sonraki ve daha son­ra gelen nesiller de. En sonunda anne ve baba artık yeni yavrulara sahip olamayacak kadar yaşlandı­lar.

"Bu yuva da artık pek bir işe yaramayacak." dediler. Yıllar boyunca biriken saman ve pislik şem->siyenin kumaşını çürütmüştü ve yalnızca iskeleti kalacak şekilde parça parça olmuştu.

Biri, "Bir tanesi bile geri dönmedi." dedi.

Diğeri, "Sanırım doğal bu" diye yanıtladı. "Kendi ailelerini kurmaları gerekiyordu. Buralarda bulu­nan tek yuva bu."

Birincisi, "Evet, "dedi, "böyle bir yuva bulmak için çok uzaklara uçmaları gerekmiş olabilir."

W.s.MERWİN

Açıklama:ben iki tane metin bulup kopyala yapıştır yaptım umarım işine yarar iyi dersler