Cevap :
Genel Özellikleri
Dönemin ürünleri müzik eşliğinde ("kopuz" adı verilen sazla) dile getirilmiştir.
Kullanılan ölçü "hece" ölçüsüdür.
Nazım birimi "dörtlük"tür.
Dönemine göre sade bir dili vardır.
Dizelere genel olarak yarım kafiye (uyak) hâkimdir.
Daha çok tabiat, aşk ve ölüm konuları işlenmiştir.
Bu döneme yönelik elimizdeki en önemli ve eski kaynak Kaşgarlı Mahmut'un "Divan-ı Lügat-it Türk" adlı eseridir.
Dönemin Ürünleri:
KOŞUK
"Sığır" denilen sürek avları sırasında söylenen şiirlere verilen isimdir.
Dörtlüklerle söylenmiştir.
Hece ölçüsü kullanılmıştır.
Yiğitlik, aşk, tabiat, hasret, doğa güzelliği, savaş gibi konular işlenmiştir.
Kafiye düzeni "aaab, cccb, dddb..." şeklindedir.
Bu tür daha sonra Halk edebiyatındaki "koşma"nın karşılığıdır.
SAV
Dönemin özlü sözleridir.
"Sav"lara bugünkü atasözlerinin ilk şekli diyebiliriz.
SAGU
"Yuğ" adı verilen ölüm törenlerinde, ölen kişilerin iyiliklerini ve duyulan acıları dile getiren şiirlerdir.
Kafiye düzeni koşuktaki gibidir.
Halk edebiyatındaki karşılığı "ağıt", Divan edebiyatındaki karşılığı "mersiye"dir.
DESTAN
Destanlar, kökü tarihe dayanan, ilhamını tarihten alan bir halk edebiyatı verimi olduğundan, Türk milletinin tarihten önceki çağlarda yaşayış ve inanışlarını destanlarda, olduğu gibi bulabiliriz.
Destanlar, milletlerin zihinlerinde derin etki bırakan savaş, göç, afet, kıtlık gibi olayların etkisiyle söylenmiş, halk arasında kendiliğinden oluşan uzun manzum hikâyelerdir.
Destanlar sadece eski, köklü bir tarihî geçmişi olan milletlere özgüdür. Bir millet büyük olaylar, savaşlar v.b. yaşamamışsa destanı oluşmaz.
Sözlü edebiyatın en önemli kaynağı destanlardır. Dünya edebiyatları içinde destanlar yönüyle en zengin edebiyat, Türk edebiyatıdır. Diğer milletlerin bir veya iki destanı varken Türklerin bunlardan fazla destanı vardır.
Destanların Özellikleri:
Toplumun ortak görüşlerini yansıtması
Olağanüstü özellikler taşıması
Kişilerinin seçkin olması (Kral, Han, Hakan, vb.)
Sade ve ulusal dilde söylenmiş olması
Ulusal nazım ölçüsüyle söylenmiş olması
Oldukça uzun olması
Konuları bakımından savaş, deprem, yangın, mizah, ünlü kişilerin yaşamları şeklinde sıralanabilmesi
destanın özellikleri koşuk özellikleri sagunun özellikleri savın özellikleri sözlü dönem ürünleri sözlü edebiyat ürünleri sözlü edebiyatın özellikleri Devamını oku... DestanMilletleri derinden etkileyen tarihî ve sosyal olayları anlatan çoğunlukla manzum şekilde olan edebî eserlere“destan” denir.
Destanlar henüz aklın ve bilimin toplum hayatına tam anlamıyla hâkim olmadığı ilk çağlarda ortaya çıkmış sözlü edebiyat ürünleridir.
Destanlar ve destansı öyküler, ilkçağlardan beri, dünyanın her yerinde, gelenekleri sonraki kuşaklara aktarmak için kolektif olarak yaratılmış edebî biçimlerdir.
Destanlar, efsanelerden sonra bilinen en eski edebiyat türlerinden biridir. Yunanca “espos” sözcüğünden gelmektedir. Destanlar; mitoloji, efsane, folklor ve tarihî öğeleri içerir. Destanlar zaman ve mekân içinde iradesini elinde tutan kahraman-bilge kişiliklerin efsanevî ve gerçek hayat hikâyeleri etrafında oluşmuş uzun, didaktik (bilgi verici) hikâyelerden oluşur.
Destanlar, tarihsel olaylara bağlı olmakla beraber, tarih sayılmayan, Türk edebiyatında ozanların “kopuz” denen saz eşliğinde söyledikleri, toplumun ortak hayat görüşünü yansıtan, edebî eserlerdir. Deprem, bulaşıcı hastalık, kuraklık, kıtlık, yangın gibi tabiî afetlerin; göçler, savaşlar ve istilâlar gibi önemli olayların toplum vicdanında derin yankılar uyandırması, destanların oluşumunda etkili olmuştur.
anlatılmıştır.
Rivayete göre, Gazneli Mahmut, sarayında Firdevsî’ye tarihî, efsanevî bir çok resimlerle; av ve savaş silahlarıyla süslenmiş mükemmel bir mekân tahsis etmiştir. Firdevsî bunlardan esinlenmiş; özellikle ıssız bağlarda, zümrüt kırlarda gezerek; çimler ve serviler altında oturarak; suların çağıltısını, bülbüllerin ötüşünü dinleyerek bu destanı kaleme almıştır. Edebiyat ve tarih yetkeleri tarafından destan olarak nitelendirilen Şehnâme’nin içeriğinde masalımsı bir hava da sezilir. Bununla birlikte Şehnâme’de mitolojik unsurlar da bir hayli fazladır. Hemen hemen her milletin edebiyatında o milletin tarihiyle ilgili bilgiler veren anlatılar mevcuttur. Sözgelimi; Türk milleti; Oğuz Kağan, Türeyiş ve Göç Destanı gibi, olayları kesin olarak bilinmeyen zamanlarda meydana gelmiş birçok anlatıya sahiptir. Sümerlere ait Gılgamış, Ruslara ait İgor, Britanyalılara ait Kral Arthur, Finlilere ait Kalevala, Hintlilere ait Ramayana, Antik Yunanlılara ait İliada ve Odysseia destanları buna dair başlıca örneklerdir.
ALINTIDIR.....!!!!!!!!!!!!!