Cevap :
KORNEA:
Gözün en ön kısmında yer alır.Bombeli ,saydam ve damarsız bir dokudur.Görevi ,ışığı odaklamak ve gözü dış etkenlerden korumaktır. Yaklaşık yarım mm kalınlığında 12 mm çapındadır.Korneanın ön yüzeyi ; gözün temel kırıcı bileşenidir.Gözün diğer kırıcı bileşeni lenstir.Görme eylemi görev dağılım listesine göre:her iki tabaka da ; göze giren ışık ışınlarının retinada (gözün sinir tabakası) net bir görüntü oluşturacak şekilde kırılmasından sorumludurlar.Ama bu konuda korneaya daha çok iş düşer.
Korneanın ışık ışınlarını az kırması hipermetrop,çok kırması miyop,her yönde eşit kırması astigmat denen kırma kusurlarına neden olur.
Kornea ışığın net bir şekilde kırınımı için, saydam olmak zorundadır.Bu nedenle yapısında kan damarları içermez.Korneanın oksijenlenmesini ve beslenmesini dışta gözyaşı salgısı,içte ise göz içi sıvısı(vitre) sağlar.Kornea, yapısında bir çok sinir lifi içerir ve dış etkenlere karşı çok hassastır. Sinir lifleri, göz kırpma refleksi ve destekleyici özellikleri ile korneanın sağlığını korur ve devamını sağlar. Kornea embriyolojik olarak saçlarımız, tırnaklarımız ve derimiz gibi ektoderm kökenlidir, bu nedenle sürekli olarak yenilenir.
Kornea saydamlığını yitirirse,gözün görme işlevi bozulur.Cisimleri algılamaz,sadece ışığı ,hareketleri fark edebilir.Bu durum, kornea naklini gerektirir.Kornea naklinde;saydamlığını kaybeden kısım, daire şeklinde kesilerek çıkarılır.Yerine kadavra gözünden alınmış parça yerleştirilir.Gözün tamamının nakli tıbben mümkün değildir
İRİS:
Gözün ön bölümünde yer alan korneanın hemen arkasında bulunur.Göze rengini veren damarsal tabakadır. Gözün rengi iristeki kromatofor hücrelerdeki pigment (renkli tanecikler) ile sağlanır. Pigment miktarı az ise göz açık renkli, fazla ise göz koyu renkli olacaktır. Bebeklerin irisindeki pigment miktarı daima az olduğu için gözleri açık renklidir.Yapısındaki kaslarla kasılıp gevşemesi ,irisin ortasında bulunan ve gözbebeği(pupilla) denilen boşluğun, büyüyüp küçülmesini sağlar.Işığın az ya da çok olmasına göre genişleyip büzülen bu boşluk, yani gözbebeği ; bu özelliğiyle,fotoğraf makinelerinde ki diyafram gibi göze giren ışık ışınlarını dengeler.
MERCEK:
İris ve pupillanın(gözbebeği) arkasında 4-5mm kalınlığında,9 mm çapında şeffaf,ince kenarlı dairesel bir mercektir.Damarsız bir yapıdır.Jel kıvamında kristal gibi bir maddedir.Bu yüzden ”göz billuru”diye de adlandırılır.Yeni doğan ve çocuklarda yumuşak olan mercek,yaş ilerledikçe katılaşır.Korneadan sonra,göze giren ışık ışınlarını ikinci kez kıran tabakadır.Korneadan farkı ; uzak ve yakın her mesafedeki cismi net görebilmemiz için; lensin kırıcılığının esnek bir yapıya, yani zoom özelliğine sahip olmasıdır.
RETİNA:
Gözün arka duvarını kaplayan sinir tabakasıdır.Görmeyi sağlayan kısım burasıdır.Göze giren ışık ışınlarının , odaklaşmasıyla oluşan görüntüyü; elektriksel sinyallere çevirip, hassas hücreleri vasıtasıyla göz sinirine iletir.Retinanın ikicins hassas hücresi vardır: Koniler ve batoneler (basiller). Bir gözde 5 milyon koni, 120 milyon basil bulunur.Koniler gündüz görmeyi, renk ve şekil görmeyi sağlarken, basiller alaca karanlıkta ve etrafı görmeyi sağlar.
Optik sinir (göz siniri):
Görme siniri, göz içindeki ,retinanın hassas hücrelerinden başlar. Sağ ve soldan gelen sinir birleşir ve liflerin yarısı çapraz yaparak yine iki ayrı sinir halinde sağ ve sol arka beyindeki görme merkezine ulaşırlar.Ve görme eylemi gerçekleşir.
GÖZÜN BÖLÜMLERİ VE GÖREVLERİ « : Ocak 05, 2009, 01:59:02 ÖS »
KORNEA:
Gözün en ön kısmında yer alır.Bombeli ,saydam ve damarsız bir dokudur.Görevi ,ışığı odaklamak ve gözü dış etkenlerden korumaktır. Yaklaşık yarım mm kalınlığında 12 mm çapındadır.Korneanın ön yüzeyi ; gözün temel kırıcı bileşenidir.Gözün diğer kırıcı bileşeni lenstir.Görme eylemi görev dağılım listesine göre:her iki tabaka da ; göze giren ışık ışınlarının retinada (gözün sinir tabakası) net bir görüntü oluşturacak şekilde kırılmasından sorumludurlar.Ama bu konuda korneaya daha çok iş düşer.
Korneanın ışık ışınlarını az kırması hipermetrop,çok kırması miyop,her yönde eşit kırması astigmat denen kırma kusurlarına neden olur.
Kornea ışığın net bir şekilde kırınımı için, saydam olmak zorundadır.Bu nedenle yapısında kan damarları içermez.Korneanın oksijenlenmesini ve beslenmesini dışta gözyaşı salgısı,içte ise göz içi sıvısı(vitre) sağlar.Kornea, yapısında bir çok sinir lifi içerir ve dış etkenlere karşı çok hassastır. Sinir lifleri, göz kırpma refleksi ve destekleyici özellikleri ile korneanın sağlığını korur ve devamını sağlar. Kornea embriyolojik olarak saçlarımız, tırnaklarımız ve derimiz gibi ektoderm kökenlidir, bu nedenle sürekli olarak yenilenir.
Kornea saydamlığını yitirirse,gözün görme işlevi bozulur.Cisimleri algılamaz,sadece ışığı ,hareketleri fark edebilir.Bu durum, kornea naklini gerektirir.Kornea naklinde;saydamlığını kaybeden kısım, daire şeklinde kesilerek çıkarılır.Yerine kadavra gözünden alınmış parça yerleştirilir.Gözün tamamının nakli tıbben mümkün değildir
İRİS:
Gözün ön bölümünde yer alan korneanın hemen arkasında bulunur.Göze rengini veren damarsal tabakadır. Gözün rengi iristeki kromatofor hücrelerdeki pigment (renkli tanecikler) ile sağlanır. Pigment miktarı az ise göz açık renkli, fazla ise göz koyu renkli olacaktır. Bebeklerin irisindeki pigment miktarı daima az olduğu için gözleri açık renklidir.Yapısındaki kaslarla kasılıp gevşemesi ,irisin ortasında bulunan ve gözbebeği(pupilla) denilen boşluğun, büyüyüp küçülmesini sağlar.Işığın az ya da çok olmasına göre genişleyip büzülen bu boşluk, yani gözbebeği ; bu özelliğiyle,fotoğraf makinelerinde ki diyafram gibi göze giren ışık ışınlarını dengeler.
MERCEK:
İris ve pupillanın(gözbebeği) arkasında 4-5mm kalınlığında,9 mm çapında şeffaf,ince kenarlı dairesel bir mercektir.Damarsız bir yapıdır.Jel kıvamında kristal gibi bir maddedir.Bu yüzden ”göz billuru”diye de adlandırılır.Yeni doğan ve çocuklarda yumuşak olan mercek,yaş ilerledikçe katılaşır.Korneadan sonra,göze giren ışık ışınlarını ikinci kez kıran tabakadır.Korneadan farkı ; uzak ve yakın her mesafedeki cismi net görebilmemiz için; lensin kırıcılığının esnek bir yapıya, yani zoom özelliğine sahip olmasıdır.
RETİNA:
Gözün arka duvarını kaplayan sinir tabakasıdır.Görmeyi sağlayan kısım burasıdır.Göze giren ışık ışınlarının , odaklaşmasıyla oluşan görüntüyü; elektriksel sinyallere çevirip, hassas hücreleri vasıtasıyla göz sinirine iletir.Retinanın ikicins hassas hücresi vardır: Koniler ve batoneler (basiller). Bir gözde 5 milyon koni, 120 milyon basil bulunur.Koniler gündüz görmeyi, renk ve şekil görmeyi sağlarken, basiller alaca karanlıkta ve etrafı görmeyi sağlar.
Optik sinir (göz siniri):
Görme siniri, göz içindeki ,retinanın hassas hücrelerinden başlar. Sağ ve soldan gelen sinir birleşir ve liflerin yarısı çapraz yaparak yine iki ayrı sinir halinde sağ ve sol arka beyindeki görme merkezine ulaşırlar.Ve görme eylemi gerçekleşir.