Cevap :
Mustafa Kemal Atatürk, Fakültenin kurulmasını önerirken, çağdaş Türkiye’nin yapacağı atılımla hem ulusal bilincin gelişmesi, hem de özgür düşünceli bireylerin yetişebilmesi için, Türk dilinin, Türk tarihinin ve Türk kültürünün derinliğine araştırılmasının en başta gelen koşul olduğuna inanıyordu. Türkiye’de sosyal bilimler alanında seçkin bir yeri bulunan Fakültenin kuruluş yasası TBMM’ce 14 Haziran 1935′te kabul edilmiş ve karar 22 Haziran 1935 tarih ve 2035 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Fakültenin kuruluşunu öngören 2795 sayılı yasanın gerekçesinde ise iki ayrı gereksinme vurgulanmıştı:
“Başkentte, bir yönden Türk kültürünü bilgi yöntemi ile işleyecek bir inceleme ve araştırma kurumu; öte yandan ortaöğretim kurumlarımıza, ulusal dil ve tarihimizin bilimsel ve en yeni anlayışlarına göre hazırlanmış öğretmen yetiştirmek…”
Böylece, 9 Ocak 1936′da Mustafa Kemal’in de katıldığı büyük bir törenle açılan Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, bilimsel araştırmalar yapma ve yaymanın dışında. Tarih Kurumu ile Dil Kurumu’nun çalışmalarını da bir arada değerlendirip senteze varmaya da çalışacaktı.
1936 yılında 195 öğrenci ile öğretime başlayan Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 13 Haziran 1946′ya kadar Millî Eğitim Bakanlığına bağlı olarak faaliyet göstermiş, bu tarihten itibaren 4936 sayılı Üniversiteler Kanunu ile Ankara Üniversitesi’nin bünyesinde yer almıştır.
Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk ve Türkiye tarihinin incelenmesine kaynaklık edecek olan Sümerce ve Hititce’den Latince ve Yunanca’ya, antik doğu ve batı dilleri yanında modern diller ile coğrafya, felsefe, psikoloji, sosyoloji, antropoloji gibi çeşitli sosyal bilimlerin farklı alanlarında eğitim veren bir bilim kurumudur. Fakültede hem temel kaynaklara inen, hem de çağdaş dünyaya ayak uydurmayı hedefleyen 18 bölüm ve 71 anabilim dalı mevcuttur. Bunlardan 17 bölüm ve 65 anabilim dalında eğitim öğretim yapılmaktadır.
Atatürk’ün kurmuş olduğu dil ve coğrafya fakültesinin kuruluş amacı nedir ?
Mustafa Kemal Atatürk, Fakültenin kurulmasını önerirken, çağdaş Türkiye’nin yapacağı atılımla hem ulusal bilincin gelişmesi, hem de özgür düşünceli bireylerin yetişebilmesi için, Türk dilinin, Türk tarihinin ve Türk kültürünün derinliğine araştırılmasının en başta gelen koşul olduğuna inanıyordu. Türkiye’de sosyal bilimler alanında seçkin bir yeri bulunan Fakültenin kuruluş yasası TBMM’ce 14 Haziran 1935′te kabul edilmiş ve karar 22 Haziran 1935 tarih ve 2035 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Fakültenin kuruluşunu öngören 2795 sayılı yasanın gerekçesinde ise iki ayrı gereksinme vurgulanmıştı:
“Başkentte, bir yönden Türk kültürünü bilgi yöntemi ile işleyecek bir inceleme ve araştırma kurumu; öte yandan ortaöğretim kurumlarımıza, ulusal dil ve tarihimizin bilimsel ve en yeni anlayışlarına göre hazırlanmış öğretmen yetiştirmek…”
Böylece, 9 Ocak 1936′da Mustafa Kemal’in de katıldığı büyük bir törenle açılan Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, bilimsel araştırmalar yapma ve yaymanın dışında. Tarih Kurumu ile Dil Kurumu’nun çalışmalarını da bir arada değerlendirip senteze varmaya da çalışacaktı.
1936 yılında 195 öğrenci ile öğretime başlayan Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 13 Haziran 1946′ya kadar Millî Eğitim Bakanlığına bağlı olarak faaliyet göstermiş, bu tarihten itibaren 4936 sayılı Üniversiteler Kanunu ile Ankara Üniversitesi’nin bünyesinde yer almıştır.
Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk ve Türkiye tarihinin incelenmesine kaynaklık edecek olan Sümerce ve Hititce’den Latince ve Yunanca’ya, antik doğu ve batı dilleri yanında modern diller ile coğrafya, felsefe, psikoloji, sosyoloji, antropoloji gibi çeşitli sosyal bilimlerin farklı alanlarında eğitim veren bir bilim kurumudur. Fakültede hem temel kaynaklara inen, hem de çağdaş dünyaya ayak uydurmayı hedefleyen 18 bölüm ve 71 anabilim dalı mevcuttur. Bunlardan 17 bölüm ve 65 anabilim dalında eğitim öğretim yapılmaktadır.