Cevap :
ocukluk döneminde kardeş kıskançlığı ile başlayan ve ileriki dönemlerde daha farklı boyutlara ulaşan kıskançlık duygusunun önlenmesi konusunda, anne ve babalara büyük sorumluluklar düştüğü belirtildi. Kıskançlık duygusunun kökeninin, çocuklukta edinilen yeni kardeşe karşı geliştirilen paylaşmama isteği olduğunu ifade eden Nevşehir Milli Eğitim Müdürlüğü Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü Yusuf Çağlayan, “Kıskançlık duygusu; büyük kardeşi küçüğü gibi davranmaya zorlar ve onun kişiliğinin gelişmesini durdurur” diye konuştu. Büyük kardeşte kıskançlığa bağlı olarak meydana gelebilecek davaranışsal ve duygusal tahribatların ebeveynler tarafından ciddiye alınmasını gerektiği vurgulayan Çağlayan, şunları söyledi:
İntikam hissi!
“Çoğu zaman gülüp geçilen kardeş kıskançlığı, daha çok 1-2 yaşlarında ortaya çıkmakta ve 3-4 yaşlarından itibaren daha belirgin hale gelmektedir. Öfke, nefret hisleri, intikam alma, kendine acıma, üzüntü, küçük düşme, korku ve bunalım duygularından oluşan kıskançlık; çocukluk döneminde annenin paylaşılamayan tek varlık olarak görülmesiyle ortaya çıkar.
Bu duyguyu çocukluk döneminde tetikleyen en önemli etken ise yeni bir kardeştir. Kardeşini kendisiyle anne ve babası arasındaki bir engel olarak gören çocuk, kıskançlık duygusuna kapılır. Çünkü çocuk, sahip olduğu şeylerin başkalarıyla paylaşılmasını kabul edecek duygusal olgunluğa erişmemiştir.”
Ona anlatın!
Yeni bir kardeşe kavuşacak çocuğun, kıskançlık krizlerine girmemesi için anne ve babalara büyük sorumluluklar düştüğünü vurgulayan Çağlayan, doğumdan önce çocuğun, oluşacak yeni duruma hazırlanması gerektiğini, çocuğa artık başkasının sevgisine eskisi kadar ihtiyacı olmadığının gururu okşanarak anlatılması gerektiğini söyledi.
Bu belirtilere DİKKAT!