ozanların görevleri nelerdir?



Cevap :

şiir yazarlar ve söylerler

Ozanın Görevi


Olayların ozanı zorladığı günlerdeyiz. Hızlı bir gelişim süreci duran hiçbir şeyi bağışlamıyor, herkesi her yerde harekete çağırıyor. Yoksa dün şiirini yayınladığı devinimsiz, duruk bir dergiye bugün neden şiir vermeyi aklından bile geçirmesin ozan? Dün bir arada bulunduğu, kulağı kendisinden başkasına tıkalı yazarlarla bugün aynı sayfalarda görünmekten neden rahatsız olsun? Dün, sırtı dönük bir dizeyi hoşgörüyle okuduysa, bugün değil okumayı, neden görmeyi bile tiksinç bulsun? Başdöndürücü bir hızla bir şeyler oluşurken, kendini dışta tutan, katılmayan, her olasılığı göze alıp kendi kabuğunu zorlamayan kim olursa olsun ozanı çileden çıkarıyor artık. 
Kişioğlu kendine sormak gereğini duyar zaman zaman. Yaptığını yargılar. Kendisi ve çevresi için oluşturduklarına bir göz atar. Gücüne göre, eksiğini, yanlışını ya görmezden gelir, ya birazına göz yumup birazına çekidüzen verir, ya da boylu boyunca değiştirir, atar, bir daha kendisini aynı yanlışa düşürmeyecek şeyi temellendirir. Kişisel nedenlerle, kişisel kaygılarla da yol açabilir böyle bir işleme. İçine girdiğimiz süreç böyle bir süreçtir. Hiçbir nedenle vazgeçemeyeceği bir soru var ozanın karşısında. Belki bugüne kadar içinden çıkamadığı sorumluluk, görev gibi karmaşık görünümlü sorunlar tek ve yalın bir karşılık bekliyor ondan. 
Nasıl verecek bu karşılığı? Şiirin uzun geçmişine bir göz atarak. Başlangıçta yeri neydi insanlar arasında, toplumun değişmesi ile bu yer de değişip nerelere geldi, İkinci Dünya Savaşı’nda Fransa’da girişilen direnme hareketi içinde nerelere ulaştı, anımsayarak. Son aylarda ülkemizde birbiri ardınca yayına kalkışan Türk Edebiyatı, Kubbealtı vb dergilerin zaten öteden beri kültür kurumlarına doğru yayılmak isteyen bir gölgeyi hızlı bir yoğunlaştırma çabası olduğunu, bu ve bunun gibi nice belirtinin tek tek değil de, bilinçli bir bütünleşmenin uzantıları olarak ortaya çıktığını düşünerek. Kendisi ne kadar etkisiz kalırsa bu gölgenin o kadar azmanlaşacağını bilerek. 
Dirençli olmaktır o halde ozanın görevi. Dinamik olmaktır. Tökezleyen her şeye direnç getirmektir. Yaşamın dinamik uçlarına sahip çıkmak, onları bilemektir. Tarihsel sorumluluğu ona bu görevi yüklediği anda, ozan için üçüncü bir olasılık yoktur. Durum kesindir. Ya bu görevi yerine getirecektir, ya da bu görevi üstlenmemekle başkalarının işine yarayacaktır. Çünkü artık her yerde her an kullanılabilir. İnsana-karşı bir görüşün uzantıları her yanı kaplarken, o hâlâ böyle bir şey yokmuş gibi davranırsa, kişiliğine herhangi bir zarar gelmesin diye işini gamsızca sürdürürse, ister istemez, bu çağdışı görüşün geniş kapsamlı ‘hizmet’ine girmiş olacaktır. 
Şiir geldi sorumluluğa dayandı.