Cevap :
ul açıldığı zaman biliyorsunuz derslere en geç 2-3 gün içerisinde başlanıyor.Okul açıldığı zaman daha önceden hiç program hazırlayarak çalışmamış bir öğrenci doğal olarak okul zamanında da hazırlasa pek fayda etmeyecektir.Aksine zarar edecektir.Çünkü o düzene oturmamış ve o uyumu önceden sağlamamıştır.Okul açıldığı zaman dersleri tekrar edeceğim,testler çözeceğim derken program karışacaktır ve derslerde geri kalacaktır.Hani o herkesin söylediği;
-Bir Konunun Üzerine Gidemiyorum! sıkıntısı oluşacaktır.Bunu yenmenin en güzel yolu da hala vaktiniz varken dediklerimizi uygulamak…
Onlara verebileceğimiz en büyük tavsiye yukarıda söylediğim gibi bu 25-30 günlük süre zarfında 2-3 programı her hafta denerlerse kendilerine uygunu bulurlar,ve o program üzerinde kalan son 1 hafta da tekrar denerler.Böylece okul başlamadan 2 hafta ekstradan programa uyum sağlama sürecimizi hızlandırdık.Belki okul açılınca uygulayacağımız programa %40 verin sağlayacaksak, bu programa %60′lara varan verim sağlama şansımız olacaktır.Ayrıca planlı çalışmak her zaman iyidir…Beslenme, büyüme ve yaşamın sürdürülmesi ve sağlığın korunması için besinlerin kullanılmasıdır. Beslenme hiçbir zaman sadece karın doyurmak anlamına gelmez. Yaş, cinsiyet, aktivite, genetik ve fizyolojik özellikler ve hastalık durumu, alınması gereken besin öğeleri miktarını etkiler. Bu yüzden beslenme bireye özgü planlanmalıdır. Ancak, toplumun sağlığı için bazı temel beslenme ilkelerinin genelleştirilmesi gerekmektedir.
Yenilebilen ve yenildiğinde yaşam için gerekli besin öğelerini sağlayan bitki ve hayvan dokuları BESİN ya da GIDA ya da YİYECEK olarak tanımlanır. Besinlerimiz çok çeşitlidir. Her çeşit besinin içinde değişik miktarlarda besin öğesi dediğimiz kimyasal moleküller bulunur. Bugüne değin beslenme bilimi üzerindeki araştırmalar, insanın büyüme, gelişme ve sağlıklı olarak yaşamını sürdürmesi için 50'dan fazla türde besin öğesine gereksinimi olduğunu göstermiştir. İnsanların gereksinimi olan bu besin öğelerini altı grupta toplayabiliriz: 1 Proteinler: Vücudun esas yapısını oluştururlar. Protein, büyüme ve gelişme için başta gelen besin öğesidir. 2 Karbonhidratlar: Karbonhidratların başlıca etkinliği enerji sağlamalıdır. Günlük enerjinin çoğu karbonhidratlardan sağlanır. 3 Yağlar: Vücut yağı insanın başlıca enerji deposudur. Enerji yeterince alınmadığında vücut bu depoyu kullanır. Yağ en çok enerji veren besin öğesidir. Vitaminlerin bir bölümü vücuda yağla alınır. Deri altı yağı vücut ısısının hızlı kaybını önler. Aynı zamanda bazı hormonların yapımı içinde gereklidir. 4 Mineraller: Vücut suyunun dengede tutulması, iskelet ve dişlerin yapısında, vücut besin öğelerinin enerji oluşması için gerekli oksijenin taşınmasında gereklidir. Bazı mineraller de vücudun çalışmasını düzenleyen enzimlerin bileşiminde ve savunma sisteminin yeterliliğinde kullanılır. 5 Vitaminler: Vücuttaki birçok kimyasal olay vitaminlerin yardımı ile oluşur. 6 Su: Besinlerin sindirimi, dokulara taşınması, hücrelerde kullanılması sonucu oluşan artık maddelerin atılması ve vücut ısısının düzenlenmesi için gereklidir. Yeterli Beslenme, genellikle vücudun yaşamı ve çalışmasını sürdürebilmesi için gerekli enerjinin sağlanması anlamına gelir. Karbonhidratlar, yağlar ve protein enerji sağlayan öğelerdir. Dengeli beslenme ise, enerji yanında bütün besin öğelerinin gereksinim kadar sağlanmasıdır. Örneğin insan gerektiğinden çok yerse, besin öğeleri gerektiğinden çok alınır. Çok alınan bazı öğeler vücutta yağ olarak birikebilir. Bunu sonucu da Şişmanlık dediğimiz hastalık ortaya çıkar.İnsan bazen de yeterince yediğini düşünebilir ancak uygun seçim yapamaz ya da yanlış hazırlama, pişirme yöntemi uygularsa, besin öğelerinin bazılarında kayıplar olur ve kişinin sağlığı bundan etkilenir. Bu duruma DENGESİZ BESLENME denir. Besinler içerdikleri besin öğeleri ile görünüş, şekil ve lezzet yönünden 4 ana besin grubunda toplanabilirler: Yeterli ve Dengeli beslenebilmek için; Bir iki besin türünden çok yemek yerine, değişik tür besinlerden gereksinimimiz kadar yemeliyiz. Günde en az üç öğün besin tüketmeliyiz. Şekerli içecek ve tatlı tüketiminizi azaltmalı, şekeri az içeren besinleri tercih etmeliyiz. Lezzetine bakmadan yemeklere tuz eklememeli ve fazla tuzlu besinlerden uzak durmalıyız. Unutmamalıyız ki yağların tüketim miktarı kadar türü de önemlidir. Günlük tükettiğiniz yağın üçte biri tereyağı, üçte biri zeytinyağı, üçte biri de ayçiçeği yağı gibi diğer bitkisel yağlardan olmalıdır. Günlük su tüketimimize dikkat etmeli En az 68 bardak suyu tüketmeye çalışmalıyız. Yiyecek alırken, saklarken, hazırlarken ve pişirirken besin güvenliğinin sağlanması ve vitamin mineral kayıplarının en aza indirilmesi için gerekli önerileri öğrenmeli ve şartları yerine getirmeliyiz.( Açıkta satılan yiyecek almamak, besin ambalajı üzerindeki etiketleri okumak, çiğ besinlerle pişmiş besinleri hazırlarken, satın alırken, depolarken birbiriyle temas ettirmemek, sebzeleri pişirirken suyunu dökmemek gibi.)Şimdi okul zamanında olan ama program yapmaya çalışan öğrencilere kısa tavsiyelerimiz var;
-Zamanlı Program yapmayın.
-İlk defa program hazırlıyorsanız ders saatlerini fazla ve uzun tutmayın.
-40-45 Dk’ya bir molalar koyun.
-Ders çalışırken masanızdan kalkmayın ve dediğimiz hedefleri koyun(Bkz:”Ben Bu Testi Bugün Bitireceğim” gibi…)
-Program zamanlarında kendinize ödüller koyun.
Ve En önemlisi;
Bilgisayar ve ya televizyon çok izliyorsanız bu süreleri mümkün olduğunca sportif şeylere ve ya dışarıda gezme,dolaşma,yürüme gibi aktivitelerle doldurun…
Hepinize Keyifli Çalışmalar Diliyoruz..
Başarılar