Karagöz Hacivat diyaloglarının 3 veya 4 kişilik ve kısa olanını bulun 



Cevap :

Merhaba

Karagöz ile Hacivat nedir ?

Karagöz ve Hacivat : Bir gölge oyunudur.Gerçekte yaşadığı söylenilen bu iki karakter ikide bir didişirler , komik şeyler anlatırlar.

Hangisi daha akıllıdır ?

Cevap Hacivat gibi gözükmektedir çünkü o okumuştur fakat Karagöz cahildir diyebilirsiniz fakat gerçek cevap Karagöz olmalı çünkü o hazır cevapcıdır her soruya bir yanıtıdır Hacivat ise sadece soru sormaktadır.

                             Karagöz Ve Hacivat

Hacivat: Sabahı şeriflerin hayırlı olsun Karagözüm.

Karagöz:  Şerif kim ki Hacivat'ım.

Hacivat: Karagözüm yanlış anladın. Günaydın diyorum.

Karagöz: Senin de günün aymasın. Sabah sabah nereden çıktın.

Zenne: Karagözüm Hacivat sana günün güzel geçsin diyor sen adama kızıyorsun.

Hacivat: Karagözüm böyle sabah sabah yine niye kızdın.

Karagöz: Zenne sen ne anladın ki Hacivat'ı haklı buluyorsun.

Zenne: Sana iyi dilekleri var diyorum.

Karagöz: Ne direkleri mi var. O neymiş.

Zenne: İlahi karagözüm yine yanlış anladın. Sağır duymaz uydurur misali cevaplar veriyorsun.

Hacivat: Bu gün ters tarafından kalkmışsın anlaşılan ben gidiyorum. Hadi iyi günler.

Karagöz: Ne oldu Hacivat’ım hemen gidiyorsun bir şey mi? oldu.

Hacivat: Yok karagözüm yok. Benim işim var sonra görüşürüz.

Zenne: Karagöz sabah sabah adamı kızdırdın ya başka bir şey demeyeceğim. Bende eve döneceğim. Ne halin varsa gör.

Karagöz: Allah Allah ben ne yaptım ki şimdi ?

                                              İyi Dersler

KarlarınPrensesi

Türkçe Takımı

Merhaba!!

Sorunuz;

Karagöz Hacivat diyaloglarının 3 veya 4 kişilik ve kısa olanını bulun

Cevap;

_______________________________

Aşağıdadır.Okuyabilirsiniz.. ;)

KARAGÖZ İLE HACİVAT: MATİZ

Hacivat'ı gece uyku tutmaz. Sabah erkenden kalkar, giyinip dışarı çıkar. Karagöz'ün evinin kapısını çalar. Bir daha çalar. Karagöz uykulu gözlerle pencereye çıkar. Bakar kapıyı çalan Hacivat'tır:

" Hacivat, sabahın seher vakti neden kapıyı çalarsın? " diye sorar.

Hacivat: " İn aşağı Karagözüm, yarenlik edelim. Ben söyleyeyim, sen dinle. Sen söyle ben dinleyeyim. "

Karagöz: " De git Hacivat, başka işin yok mu senin? Alırım ayağımın altına. "

Hacivat: " Gel aşağı Karagözüm, gece uyku tutmadı. "

Karagöz: " Seni uyku tutmadı ama benim uykumu kaçırdın. "

Hacivat: " Uykunu mu kaçırdım? Uykun nereye kaçtı? "

" Uykum sana kaçtı, " diyen Karagöz, pencereden Hacivat'ın üstüne atlar. Boğuşmaya başlarlar. Karagöz'ün elinden kurtulan Hacivat: " Dur Karagözüm, sana bir hesap sorusu sorayım, bilirsen hemen giderim. " der.  

Karagöz: " Sor bakayım, benim hesabım kuvvetlidir. "

Hacivat: " iki iki daha kaç eder? "

Karagöz: " Hı.. "

Hacivat: " Yani ikiyle ikiyi toplasan kaç olur? "

Karagöz: " Kaç mı olur? İkiyle ikiyi toplasan kaç olur? "

Hacivat: " Tamam işte Karagözüm, ben sana soruyorum. İkiyle ikiyi topla kaç buldun? "

Karagöz: " Sen kaç buldun? "

Hacivat: " Ben sorduğum sorunun cevabını biliyorum. Sen biliyor musun? "

Karagöz: " Ben biliyorum. Sen bilmiyor musun? "

Hacivat: " Ben biliyorum. Sen biliyorsan söyle? "

Karagöz: " İki iki daha şey eder. Ya Hacivat, bu soru kolay, daha zorunu sor. "

Hacivat: " Sen bunu bil, daha zorunu sorarım. "

Karagöz düşünürken, aradan zaman geçer. Sağa sola bakınıp bir kurtarıcı ararken, Tuzsuz Deli Bekir çıkagelir. Hacivat'tan çok Karagöz'le haşır neşirliği vardır: " Vay Karagöz, arpacık kumrusu gibi ne düşünürsün? Karadeniz'de gemilerin batamaz, kayığın olsa Marmara'da batardı. Bilmem anladın mı? "

Karagöz bu matizden oldum olası hoşlanmamıştır. Onun olduğu ortamda dut yemiş bülbüle döner. Matize korkuyla karışık saygı duyar. Her zaman, matizin belindeki bıçak olmasa ben bilirim yapacağımı, der. Ama ufaktan da olsa racon kesmeden duramaz: " Ya matiz, Hacivat beni gece rüyasında görmüş. Sabah erkenden kapıma üşüştü. Soru soracağım, dedi. Şimdi sen söyle: İki iki daha kaç eder, ben bilemem mi? "

Matiz: " Bilemezsin. Bilirsen seni sokak sokak sırtımda gezdiririm. " Der ve belinden bıçağını çıkarır, aha bak şuraya yazıyorum, diyerek çömelip toprağı eşeler.  

Bunun üzerine Karagöz sadece küçük değil, büyük dilini de yutar. Sus pus olur ve gözlerini aşağı indirir. İçinden, matiz geldi, beni Hacivat'ın elinden kurtardı ama rezil etmese bari, diye düşünür.  

Karagöz'ün süngüsünün düştüğünü gören matiz Hacivat'a döner: "Bak Hacivat, ben ilk mektebin birinci sınıfına giderken, sınıfın en tembeliydim. Arap hoca bize dua öğretirdi. Evde kitaptan iyice çalışın, ezberleyin, gelin. İşte şu, şu duaları okutucam, derdi. Ben evde tastamam duaları ezberlerdim ama Arap hoca karşıma dikilince duaları unutuverirdim. Bana kızardı, bağırırdı. Senenin ortasına doğru bu Karagöz bizim sınıfa geldi. Arap hoca beni bıraktı, buna yöneldi. Karagöz araptan çok azar işitti. Üçe gitmedi. Daha sonra başka mahalleye taşındılar, bu da araptan kurtuldu. Arap hoca tekrardan bana döndü. Bir sene sonra ben de araptan kurtuldum, dörde gitmedim. "

Matiz derin bir iç geçirir, hal ve gidiş böyle böyle Hacivat kardeş. Haydi, kalın sağlıcakla, der ve yürüyüp gider. Karagöz ile Hacivat ise, az sonra selamlaşıp dostça ayrışırlar.  

SON

Başarılar!

#OptiToolTR☺