Cevap :
Ağaçların türüne ve yaşayan canlılara bağlı olarak bu süre 20 ila 200 yıl arasında değişir. Ne yazık ki, çoğunlukla insanların bilinçsizce ağaçları kesmesi sonucu bu dengeli biyolojik sistem yara alır.
Eğer ormanlardan ölçülü bir şekilde yararlanırsak doğanın mucizevi hızla iyileşme gücü sayesinde ormanlar çok kısa sürede daha gür bir şekilde yeniden büyür. Bu şekilde hem mevcut ormanların büyümesini ve ağaç sayısının artmasını sağlayabilir, hem de ormandan elde ettiğimiz kağıt, kurşun kalem, mobilya gibi malzemeleri kullanmaya ve ilaçların ham maddesi olan bazı bitkileri almaya da devam edebiliriz.
Ağaçların boyları ve yükseklikleri bir hayli değişiklik gösterir. Boyları üç metreden yüz on metreye kadar; yaşları otuz-kırk yıldan beş bin yıla kadar olan ağaçlara rastlanmaktadır. Dünyanın en yaşlı ve yüksek ağaçlarından olan ve ABD’de Sierra Nevada Dağlarında bulunan sekoyalar (Sequoia) yüz on metre yüksekliğe ve 6-9 m çapa erişebilir. Bunların yaşları da dört bin yılı bulmaktadır. Avustralya’da yüksek boylu ormanlar meydana getiren okaliptus ağaçları da yüz metreyi bulmaktadır. Ağaçların yaşları bir hayli farklılıklar göstermektedir. Son yıllarda dünyanın en yaşlı ağacının higori çamının (Pirus aristata) olduğu belirlenmiştir.
Ağaçların gelişmesi için en elverişli şart bol yağmur olup, bu da tropik iklimlerde görülür. Tropikal iklimlerde kurak bölgelerin cüce bitkileri ağaç haline gelir.
Fırtınalar, seller, yıldırım, yangın gibi tabii afetler, usulsüz kesimler gibi insanların yaptığı tahripler, bitki hastalıkları, ağaçların en büyük düşmanları olarak sayılabilir.
Türkiye’de yetişen bazı ağaçların yaşları:
Meşe, ıhlamur, göknar 1000 yıl
Kayın 900 yıl
Zeytin 400 yıl
Elma, armut 300 yıl