mangır hangi hükümdar döneminde neden bastırılmıştır ?



Cevap :


Akçenin dörtte biri değerinde bakır sikke. Kelimenin Moğolca mungun/mongon’dan geldiğini biliyoruz. Osmanlılarda renginden dolayı buna, “kızıl mangır”dendiği gibi,halk arasında da “pul” olarak da geçer.İslam dünyasında mangır daha ziyade Osmanlı bakır sikkesi için kullanılır. Osmanlı’da ilk mangırın Orhan Gazi zamanında darbettirildiği öne sürülürse de örneği görülmediğinden bu tesbit muallaktadır. Kesin olan I.Murad döneminde mangırın var olduğudur ki, örnekleri de elimizdedir. 1879 kararnamesi ile Sultan Abdülhamid Han döneminde tedavülden kaldırılmıştır.


Mangır hangi hükümdar tarafından bastırılmıştır

Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşundan II.Mahmud döneminin sonlarına kadar kullanılan gümüş para birimidir.Rumca “aspro” kelimesinden gelir.Osman Gazi’ye ait akçenin (tek örnektir) dışında ilk kez Bursa’da 1327’de Orhan Gazi tarafından kestirilmiştir. İlk örnekleri,900 ayar gümüşten,1.152 gram (yaklaşık) ağırlığındaydı. Bu ağırlık zamanla değişmiş,5.75 kırat,II.Mehmed(Fatih) devrinde 5.25 kırata,sonra 4 kırata, Süleyman (Kanuni) zamanında 3.75,3.50,2.75 ve 2.50 kırata düşmüş, sonunda 100 dirhem gümüşten 500 akçe kesilerek son halini almıştır. İlk dönemlerde 900 olan gümüş ayarı,II.Bayezid devrinde 850’ye daha sonraları da 465’e kadar inmiştir.Altınla karşılaştırıldığında akçe, Fatih’in sultanisi karşığı 10 Orhan akçesi idi. Bu altın bugünkü Ata liranın yarı ağırlığındaydı.II.Bayezid’in sultanisi devrinin akçesiyle 54,Yavuz ve Kanuni’nin sultanileri 60,II.Selim’in altını ise 63 akçe karşılığı idi. 
Sultan Süleyman 100 dirhemden 500 akçe kesilmesini kanun haline getirmiş iken sonraki yıllarda bu kanun terkedilmiş 100 dirhemden 2000 akçe kesilir olmuş altın fiyatları da 120 Akçeye,kuruş fiyatı 45 akçeden 80 akçeye çıkmıştı. İlk akçelerde tarih yoktu, İlk kez Yıldırım Bayezid zamanında akçelere tarih kondu.(Hicri792).Bir taraflarında kelime-i şahadet ile 4 halifenin adları diğer tarafda hükümdarın adı yazılırdı.Yıldırım’ın Ankara savaşıyla Timur’a yenilmesi ile başlayan Fasıla-i Saltanat veya Fetret Devri’nde Çelebi Mehmed ilk kez paraların bir kısmının üzerine Timur Gürkan şeklinde kendi adı ile birlikte Timur’un da adını koydurmuş (Hicri 806) ve onun egemenliğini tanımıştı.Rahmetli hocam M.Bülent Coşkun’un tabiri ile bu “korku paraları” Osmanlı’nın yeniden birliğini kurması ile (Hicri 816) Timur’un adı kaldırılmıştı.Yıldırımın oğlu Emir Süleyman’ın kestirdiği ilk akçelerde de Tuğra’nın ilk kez kullanıldığı görülür.Yine bu dönemin bitişi ile ilk kez Çelebi Mehmed’in unvan kullandığı ,adını “Sultan İbn-i Sultan Mehmed İbn-i Bayezid Han” (Bayezid Han’dan Sultan oğlu Sultan Mehmed Han) şeklinde yazdırdı ve “Halidemülkehu,Halled Allahe mülkehu”(Allah mülkünü korusun,devamlı kılsın)duasını da “azze nasrühü”(Allah,aziz yardımları ile galip kılsın) şekline çevirdi. II.Osman (Genç) zamanında onluk akçe basıldı ve zamanın darphane emini Bekir Efendi’nin adıyla halk arasında Bekir Efendi Akçesi adıyla anıldı.