Cevap :
Milli Cemiyetlerin Ortak Özellikleri
• Mondros Ateşkes Antlaşmasına ve işgallere bir tepki olarak ortaya çıkmışlardır.
• Azınlıkların taşkınlıklarına karşı kurulmuşlardır.
• Cemiyetlerin tabanını çoğunlukla eski İttihatçılar oluşturmuştur.
• Cemiyetlerde “Türklük” duygusu ön plandadır.
• Cemiyetler yalnız bulundukları bölgeleri kurtarmak için kurulmuş olup programları vatanın bütünlüğü özelliğini taşımazlar (Bölgesel amaçlarla kurulmuşlardır).
• Genellikle basın ve yayın yoluyla mücadele etmişlerdir. Ancak işgallerle birlikte silahlı mücadeleye başlamışlardır.
Yayın yoluyla bulundukları bölgelerde, Türklerin çoğunlukta olduklarını dünya kamuoyuna duyurarak işgallerin haksızlığını savunmuşlardır.
• Kurtuluş Savaşı’nın örgütlenmesine katkıda bulunmuşlardır.
• Yeni bir Türk Devleti kurma amacı taşımazlar (Trakya Paşaeli Cemiyeti hariç).
• Düşmanı belli bir süre oyalamışlardır.
• Ulusal bilincin gelişmesine, yayılmasına, canlı tutulmasına kaynak olmuşlardır.
• Halkın savaşı maddi ve manevi yönden desteklemesine öncülük etmişlerdir.
• Bu cemiyetler kendiliklerinden oluşmuşlardır. Hükümet ya da her hangi bir organın katkısı yoktur.
• Birbirlerinden kopuk ve bağımsız hareket etmişlerdir. Milli Cemiyetler; Sivas Kongresi’nde Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı ile birleştirilmiştir.
• Cemiyetler yöresel kongreler düzenleyerek siyasi ve silahlı mücadeleler yapmışlardır.
• Yararlı cemiyetlerin başlangıçtaki en büyük eksikliği merkezi bir otoriteden ve birlikten yoksun olmalarıdır. Erzurum Kongresinde giderilmeye başlayan bu eksiklik, Sivas Kongresinde bütün derneklerin bir çatı altında toplanmasıyla tamamen giderildi.
• Yararlı cemiyetler genellikle İstanbul ve çevresinde kurularak faaliyet göstermiştir. İstanbul’da kurulmalarının en önemli nedeni, devletin merkezi olmasından dolayı haberleşme ve ulaşımın kolay olmasıdır Ayrıca basın ve yayın merkezi olması da etkilidir
Cemiyetlerin hemen hemen hepsinin kuruluşunda dayandıkları nokta Wilson İlkeleri’dir.
Milli Varlığa Yararlı Cemiyetler (Milli Cemiyetler) - Türk milleti, Mondros’tan sonra başlayan işgaller üzerine haklarını savunmaya başlamıştır. Osmanlı hükümetinin olaylara kayıtsız kalması milletin harekete geçmesine neden olmuştur.Türk yurdunun parçalanmasını önlemek için çeşitli bölgelerde milli amaca hizmet edecek nitelikte mahalli cemiyetler kurulmuştur.Bu cemiyetlere genel olarak Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri (Hakları Savunma Dernekleri) adı verilmiştir
K
Trabzon Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti (12 Şubat 1919)
• Merkezi Trabzon olmak üzere Trabzon ve çevresinde Pontus Rum Devleti’nin kurulmasını engellemek için kurulmuştur.
• Erzurum Kongresinden sonra Doğu Anadolu Cemiyetinin bir şubesi haline gelmiştir
Trabzon Havalisi Adem-i Merkeziyet Cemiyeti
• Trabzon ve çevresinde bağımsız bir Türk Devleti kurmak amacı ile kurulmuştur.
• İlk kurulduğunda padişaha bağlı iken daha sonra Milli Mücadele’ye katılmıştır.
Doğu Anadolu (Şark Vilayetleri) Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
• 4 Aralık 1918’de İstanbul’da kuruldu.
• Merkezi İstanbul’da bulunan bu cemiyet daha sonra Erzurum ve Elazığ da şubeler açmıştır.
• Doğuda bağımsız bir Ermeni Devleti’nin kurulmasını engellemek için kurulmuştur. Ermenilerin Doğu Anadolu'da nüfus olarak çoğunlukta olmadığını açıklamıştır.
• Cemiyet Ermenilerle mücadele etmek, Doğu illerinde Türklerin Ermenilere sayıca üstün olduğu kadar tarih, kültür ve uygarlık yönüyle de üstün olduğunu kanıtlamak için Fransızca Le Pays, Türkçe Hâdisât ve Albayrak gazetelerini çıkarmıştır.
• Cemiyet şu kararları almıştır: Kesinlikle Doğu Anadolu’dan göç edilmeyecek. Doğu illeri bir saldırıya uğrarsa birleşilecek. Bilim, din ve ekonomi alanında teşkilatlanılacak.
• Doğu Anadolu'da Türk ve Müslüman nüfusun fazla olduğunu belirtmiş ve Doğu Anadolu'nun bütünlüğünün korunmasını savunmuştur.
• Erzurum Kongresi'ni düzenlemişlerdir.
• Mustafa Kemal, Sivas Kongresinde Ulusal Dernekleri bu cemiyet aracılığı ile birleştirmiştir.
En etkili olan cemiyettir.
Milli Kongre Cemiyeti (29 Kasım 1918)
• II. Meşrutiyet döneminde Türkçülük fikrini ve Türk milliyetçiliği hareketini Milli Eğitim vasıtalarıyla yaymak amacıyla kurulan “Milli Talim ve Terbiye Cemiyeti” üyeleri tarafından İstanbul’da kuruldu.
• Partiler üstü bir cemiyet olarak kurulan Milli Kongre Cemiyeti’nin amacı; Türkler hakkında dünyada yapılmış ve yapılmakta olan propagandalara yayın yoluyla karşı koymak ve Türk milletinin haklarını, tarihi vazifelerini, medeni vasıflarını belirtmekti.
• 1919 yılında Milli Kongre Türkler hakkında tanınmış yazarların sözlerini, dünya kamuoyunda Türklerin durumu ve Ermenilerin Müslümanlara yaptıkları zulümler hakkında vesikalar ve Fransızca eserler yayımlayarak etkili olmuştur.
• Türk vatanının kurtuluşu için bütün kurum ve cemiyetlerin birleşmesi gerektiğini belirtiyordu. Çünkü Türk milleti, ancak bu birlik ve dayanışmayı sağladığında başarıya ulaşacaktı
• “Kuva-yı Milliye” deyimini ilk kullanan cemiyettir.
Anadolu Kadınları Müfaaa-i Vatan Cemiyeti
• 5 Kasım 1915’te Sivas’ta kuruldu.
• Vatanın bütünlük ve bağımsızlığı uğrunda bütün Anadolu’nun birliği çalışmak gayesiyle mitingler ve kongreler düzenlemiştir.
• Vatanın savunmasında kadınların da üzerine büyük görevler düştüğünü belirterek kadınların görevlerini yapmaya hazır olduklarını vurgulamışlardır.
Gizli Karakol Cemiyeti
• İstanbul'dan Anadolu'ya silah ve Cephane kaçırılmasında önemli bir rol oynadı.
Milli Cemiyetlerin Ortak Özellikleri
• Mondros Ateşkes Antlaşmasına ve işgallere bir tepki olarak ortaya çıkmışlardır.
• Azınlıkların taşkınlıklarına karşı kurulmuşlardır.
• Cemiyetlerin tabanını çoğunlukla eski İttihatçılar oluşturmuştur.
• Cemiyetlerde “Türklük” duygusu ön plandadır.
• Cemiyetler yalnız bulundukları bölgeleri kurtarmak için kurulmuş olup programları vatanın bütünlüğü özelliğini taşımazlar (Bölgesel amaçlarla kurulmuşlardır).
• Genellikle basın ve yayın yoluyla mücadele etmişlerdir. Ancak işgallerle birlikte silahlı mücadeleye başlamışlardır.
Yayın yoluyla bulundukları bölgelerde, Türklerin çoğunlukta olduklarını dünya kamuoyuna duyurarak işgallerin haksızlığını savunmuşlardır.
• Kurtuluş Savaşı’nın örgütlenmesine katkıda bulunmuşlardır.
• Yeni bir Türk Devleti kurma amacı taşımazlar (Trakya Paşaeli Cemiyeti hariç).
• Düşmanı belli bir süre oyalamışlardır.
• Ulusal bilincin gelişmesine, yayılmasına, canlı tutulmasına kaynak olmuşlardır.
• Halkın savaşı maddi ve manevi yönden desteklemesine öncülük etmişlerdir.
• Bu cemiyetler kendiliklerinden oluşmuşlardır. Hükümet ya da her hangi bir organın katkısı yoktur.
• Birbirlerinden kopuk ve bağımsız hareket etmişlerdir. Milli Cemiyetler; Sivas Kongresi’nde Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı ile birleştirilmiştir.
• Cemiyetler yöresel kongreler düzenleyerek siyasi ve silahlı mücadeleler yapmışlardır.
• Yararlı cemiyetlerin başlangıçtaki en büyük eksikliği merkezi bir otoriteden ve birlikten yoksun olmalarıdır. Erzurum Kongresinde giderilmeye başlayan bu eksiklik, Sivas Kongresinde bütün derneklerin bir çatı altında toplanmasıyla tamamen giderildi.
• Yararlı cemiyetler genellikle İstanbul ve çevresinde kurularak faaliyet göstermiştir. İstanbul’da kurulmalarının en önemli nedeni, devletin merkezi olmasından dolayı haberleşme ve ulaşımın kolay olmasıdır Ayrıca basın ve yayın merkezi olması da etkilidir
Cemiyetlerin hemen hemen hepsinin kuruluşunda dayandıkları nokta Wilson İlkeleri’dir.