kuva-yi milliye milli mücadeleye katkıları neler olmuştur?



Cevap :

1877–78 Osmanlı-Rus savaşında ilk kez ortaya çıkan Kuvayı Milliye, 1897 Osmanlı-Yunan ve 1912 balkan savaşlarında da gerilla hizmeti görmüşlerdir. Türk milletinin bağımsız yaşama isteği doğrultusunda düşmana karşı verdiği mücadelenin temel yapı taşlarından olan Kuvayı Milliye, Kurtuluş Savaşı döneminde ilk olarak Batı Anadolu Bölgesi’nde Yunanlılara karşı ortaya çıkmıştır. Türk tarihin en ağır antlaşması Mondros Ateşkes Antlaşması’yla ordunun terhis edilmesi ve hükümetin işgallere karşı silahlı direnişi önlemeye çalışması Türk milletinin bağımsızlığına büyük bir darbe olmuştur. Ancak halk düşman işgallerine karşı Kuvayı Milliye adı altında örgütlenerek ulusal direnişi başlatmıştır.

Batı Anadolu’da oluşturulan Kuvayı Milliye, zamanla daha geniş bir alana yayıldı. Batı Anadolu’dan sonra güneyde de Fransızlara karşı Kuvayı Milliye birlikleri kurulmuştur. İlk Kuvayı Milliye Güney Cephesi’nde Dörtyol’da 19 Arlık 1918’de kurulmuştur. Güneydeki şehirlere ve köylere giren Fransız kuvvetlerine halk silahla direnmiş, yapılan çatışmalarda Fransızlara ağır kayıplar verdirerek bölgeden geri çekilmelerini sağlamışlardır.

Trakya Bölgesi’nde de Yunan işgaline karşı Kuvayı Milliye birlikleri kurulmuştur. 1920 başlarında toplanan Edirne Kongresi sonucunda silahlı birlikler oluşturulmuştur. Bölgede I. Kolordu Komutanı Cafer Tayyar Paşa, görevinden alındıktan sonra da Mustafa Kemal Paşa’nın isteğiyle milli güçlere yardımda bulunmuştur.

İzmir’le başlayan Yunan işgalinin kısa sürede genişlemesi üzerine Albay Şefik Aker: Anadolu’yu işgalden kurtarmak için en iyi önlemin Kuvayı Milliye örgütü kurmak olduğunu belirtmiştir.

 

KUVAYI MİLLİYE 

Kuvayı Milliye, Türk Kurtuluş Savaşı’nı yürüten ulusal direniş kuvvetlerine verilen isimdir. Milli Mücadele döneminde düzenli ordu kuruluncaya kadar düşmanı yıpratan, gerilla hizmetinde bulunan ve düzenli ordunun kurulmasına zemin hazırlayan milis kuvvetlerin genel adıdır.

‘Kuvva’ kelimesi Arapça ‘güç’ anlamına gelmektedir. ‘Kuvayı Milliye terimi de ‘ulusal güçler’ olarak tanımlanır. Çeşitli kaynaklarda Kuvayı Milliye tanımları şöyle belirtilmiştir:

Prof. Dr. Sina Akşin: ‘’ Kuvayı Milliye, önce Yunan istilası ve sonra da Güneydoğu’da Fransız işgaline karşı oluşan milis kuvvetler.’’ Olarak tanımlar.[1]

Alev Coşkun, Kuvayı Milliye’nin Kuruluşu adlı kitabında Kuvayı Milliye’yi, Kurtuluş Savaş’ını yürüten ulusal direniş kuvvetlerinin genel adı olarak tanımlamaktadır.[2]

Rahmi Apak, Kuvayı Milliye için,’’Asker-milis karışımı bir kuvvettir.’’ifadesini kullanmıştır.[3]

Prof. Dr. Hamza Eroğlu ise;’’ Kuvayı Milliye, bugünkü dildeki kullanımı ile Milli Kuvvetler, Yunanlıların İzmir’ i işgal etmeleri ve Anadolu’daki ilerlemeleri üzerine kurulan ve düşmana karşı savaşan kuruluşlardır.’’[4]

Doç. Dr. Mevlüt Çelebi’ ye göre: Kuvayı Milliye; Türk milletinin düşman işgallerine karşı sessiz kalmayışının, bağımsız yaşama iradesinin ve haksızlığa direnişinin genel adıdır.[5]

1877–78 Osmanlı-Rus savaşında ilk kez ortaya çıkan Kuvayı Milliye, 1897 Osmanlı-Yunan ve 1912 balkan savaşlarında da gerilla hizmeti görmüşlerdir. Türk milletinin bağımsız yaşama isteği doğrultusunda düşmana karşı verdiği mücadelenin temel yapı taşlarından olan Kuvayı Milliye, Kurtuluş Savaşı döneminde ilk olarak Batı Anadolu Bölgesi’nde Yunanlılara karşı ortaya çıkmıştır. Türk tarihin en ağır antlaşması Mondros Ateşkes Antlaşması’yla ordunun terhis edilmesi ve hükümetin işgallere karşı silahlı direnişi önlemeye çalışması Türk milletinin bağımsızlığına büyük bir darbe olmuştur. Ancak halk düşman işgallerine karşı Kuvayı Milliye adı altında örgütlenerek ulusal direnişi başlatmıştır.

Batı Anadolu’da oluşturulan Kuvayı Milliye, zamanla daha geniş bir alana yayıldı. Batı Anadolu’dan sonra güneyde de Fransızlara karşı Kuvayı Milliye birlikleri kurulmuştur. İlk Kuvayı Milliye Güney Cephesi’nde Dörtyol’da 19 Arlık 1918’de kurulmuştur. Güneydeki şehirlere ve köylere giren Fransız kuvvetlerine halk silahla direnmiş, yapılan çatışmalarda Fransızlara ağır kayıplar verdirerek bölgeden geri çekilmelerini sağlamışlardır.

Trakya Bölgesi’nde de Yunan işgaline karşı Kuvayı Milliye birlikleri kurulmuştur. 1920 başlarında toplanan Edirne Kongresi sonucunda silahlı birlikler oluşturulmuştur. Bölgede I. Kolordu Komutanı Cafer Tayyar Paşa, görevinden alındıktan sonra da Mustafa Kemal Paşa’nın isteğiyle milli güçlere yardımda bulunmuştur.

İzmir’le başlayan Yunan işgalinin kısa sürede genişlemesi üzerine Albay Şefik Aker: Anadolu’yu işgalden kurtarmak için en iyi önlemin Kuvayı Milliye örgütü kurmak olduğunu belirtmiştir.

Kuvayı Milliye’nin kurulup gelişmesinde Albay Bekir Sami Günsav, Albay Şefik Aker, Albay Kazım Özalp, Celal Bayar ve Yüzbaşı Tahir Bey’in büyük çabaları olmuştur. Bu isimler kendi bölgelerinde milli kuvvetlerin oluşmasını sağlamışlardır. Albay Bekir Sami ve Yüzbaşı Tahir Ödemiş’te, Albay Şefik Aker Aydın’da ve Albay Kazım Özalp da Balıkesir’de Kuvayı Milliye’yi kurmuşlardır.

Kuvayı Milliye’nin bünyesinde halkın farklı kesimlerinden kişiler bulunmaktaydı: Dağlarda dolaşan eşkıya ve zeybekler, asker kaçakları, herhangi bir suç işleyip de yargıdan kaçan suçlular, hapishaneden çıkarılan mahkûmlar ve zanlılar, vurguna hevesli maceraperestler, çeşitli şekillerde iltica edenler, köylerden, kasabalardan toplanan kimseler ve milli duygularla mücadeleye atılan gönüllüler Kuvayı Milliye’nin bünyesinde bulunmaktaydılar.

Demirci Mehmet Efe ve Yörüklü Ali Efe gibi efeler ve eşkıya reisleri, Parti Pehlivan ve Kuşçubaşı gibi komiteciler, Saraçoğlu Şükrü, Mahmut Esat Bey ve Alaşehirli Mustafa Bey gibi sivil kumandanlar ve bazı subaylar Kuvayı Milliye’nin kumandan kesimini oluşturmuşlardır.