Doğa,hayvanları,ağaçları korumak için skeçler lazım

Cevap :

Hayvanları Koruma Günü ile ilgili Tiyatro, Skeç,

 

 

 

ASLAN - Değerli arkadaşlar! Biliyorsunuz kuraklık ve yangınlar nedeniyle, ormanımızda büyük bir yiyecek sıkıntısı baş gösterdi. Açlıktan birçok arkadaşımız öldü. Gerçi ölen arkadaşlar biz etçillerin yiyeceği oldu ama, bu geçici bir durumdur. Tüm otçullar ölürse, biz etçiller de aç kalıp ölürüz. Onun için otçulların yaşaması ota, biz etçillerinki de otçulların yaşamasına bağlıdır. Kısacası açlık hepimizin ortak sorunudur, işte bu soruna çare aramak amacıyla burada toplanmış bulunuyoruz... Önce herkes kendi grubunun son durumunu dile getirsin... İzin verirseniz, önce ben kendi grubumdaki son durumu açıklayayım: Efendim, bendeniz şu an çok açım. Önceki gün yediğim geyikleyim...

GEYİK - O yediğiniz geyik benim çok yakın arkadaşımdı. Açlıktan öldü zavallıcık.

ASLAN - Kusura bakmayın Geyik kardeş, ölmüştü artık, ben yemeseydim de çürüyüp gidecekti.

GEYİK - Maalesef öyle, afiyet olsun.

ASLAN -Teşekkürler... Artık kükreyemiyoruz, konuşamıyoruz. Yine de bizim grupta şimdilik büyük bir açlık yok. Evet, sayın Tavşan, önce siz başlayın.

TAVŞAN -Teşekkürler sayın Kral. Böyle bir toplantı düzenlediğiniz için de teşekkür ederim. Efendim, her taraf kupkuru, hiçbir yeşillik yok. Dün yediğim kuru bir yapraklayım. Şu an bir havuca neler vermezdim! Bizim grup perişandır.

ASLAN - Evet, sayın Geyik, sanıyorum siz de perişansınız...

GEYİK - öyle, biz de perişanız. Yer demir gibi. Ağaçlar kupkuru. Dün çok uzaklara gittik. Su kenarında biraz ot bulduk. Biraz olsun açlığımızı yatıştırdık. Dönünce tekrar acıktık. HAlA çok açım. Bir tutam kuzu-kulağına neler vermezdim! Bizimki bize yetmiyormuş gibi, avcıların saldırısına da uğradık. Neyse ki acemiydiler, hiçbirimizi vuramadılar.

ASLAN - Anlıyorum. Sayın Ayı, sizin son durumunuz nedir?

AYI - Kötüdür... iki gün önce sıska bir armut yedim, onunlayım. Oysa eskiden armutların en iyisini yerdik. Bal da yok. Balın tadını unuttuk. Çiçek yok ki bal olsun.

ASLAN - öyle,, arılar da perişan... Sayın Maymun, bakıyorum komiklik yapmıyorsun; durum çok mu kötü?

MAYMUN - Komiklik yapacak hAl mi kaldı? Aç ayı oynamaz...

AYI - öyle, oynamayı da unuttuk.

MAYMUN - İçimiz kan ağlıyor.

ASLAN - Kan deme, dayanamıyorum! Ah, kanlı bir et olsa!.. Evet, sayın Tilki, sizin grup ne yapıyor?

TİLKİ - Kurnazlık yapıyoruz, ama yine de açlıktan kurtulamıyoruz. Ormanda yiyecek bulmak mucize oldu. Köylere gitmek istedik, tavuk falan yakalarız diye; fakat gidemedik, çok uzak, geri döndük, iki gündür bir farecikle duruyorum.

ASLAN - Sayın Kartal, sizin açlık sorununuz olmasa gerek.

KARTAL - Yok. Yok ama, eskisi gibi kolay ve iyi beslenemiyoruz. Çok uzaklara uçmak zorunda kalıyoruz. Ama bu demek değildir ki, biz bu tehlikenin dışındayız.

TİLKİ - Yakınmayı bırakın Kartal kardeş, uçarak başka kıtalara bile gidebilirsiniz.

KARTAL - öyle. Ama sizlerden, doğup büyüdüğüm bu yerlerden ayrılıp gitmek kolay değil.

ASLAN - Evet, arkadaşlar, ne yapabiliriz?

GEYİK - Yapacak bir şey yok, önce biz otçullar öleceğiz.

TAVŞAN - Yiyecek bulmak için dolaşıp birine yiyecek olmak da var.

AYI - Çaresiz, yağmurların yağmasını bekleyeceğiz.

TİLKİ - ölme eşeğim ölme, yaz gelince yonca bitecek...

AYI - Ah, eşeklerin yerinde olsaydım!

ASLAN - Ben de kedilerin... Eskiden ne güzeldi; kahvaltıda tavşan, öğleyin ceylan, akşamleyin antilop yediğim günler olurdu.

KARTAL - Geçmişe mazi, yenmişe kuzu derler...

ASLAN - Ah, bir kuzu olsa şimdi ya da bir çoban!

TİLKİ - Sayın Aslan, hiç insan yediniz mi?

ASLAN - Bundan üç yıl önce bir avcı yedim.

GEYİK - Afiyet olsun, insanlar yangın çıkarmasalardı, bu kadar açlık çekmezdik!

TİLKİ - Onlar benim postumun peşindeler. Bu gidişle postu deldireceğiz.

AYI - Bizleri çizgi film yapmış, televizyonda oynatıyorlar.

TAVŞAN - Onlar şanslı yaratıklar.

KARTAL - Evet, ne yapmayı düşünüyorsunuz?

ASLAN - Yapacak bir şey yok, orman yasası işleyecek...

GEYİK- Yani?

TİLKİ - Güçlüler yaşayacak, zayıflar ölecek!

ASLAN- Daha fazla dayanamayacağım, sayın Geyik, sizi yemek zorundayım.

GEYİK - Bizi tuzağa düşürdün!

KARTAL - Sizi de ben yemek zorundayım sayın Tavşan.

TAVŞAN - Siz etçillere güvenmemeliydik.

AYI - Ben hanginizi yesem acaba? Tilki seni mi? Maymun seni mi?

TİLKİ - Ayı kardeş, benim hastalıklı olduğumu bilmiyorsun. Beni yersen sen de hastalanır, ölürsün!

MAYMUN - İnanma, yalan söylüyor!

AYI - Ya doğru söylüyorsa?

GEYİK - Ne duruyorsunuz, haydi yiyin bizi! Yiyin de bitsin bu ıstırap. Zaten açlıktan öleceğiz. Bugün bizi yiyeceksiniz, ya yarın? Yazıklar olsun size! Size güvenerek geldik buraya. Ama siz kalleş çıktınız. Haydi, saldırın, parçalayın, yiyin!

(Tilki yavaş yavaş uzaklaşır.)

TAVŞAN - Evet, ne duruyorsunuz? Hazır ayağınıza gelmişiz, yiyin bizi! Zaten hep sizin korkunuzla yaşadık. Ne yapalım, biz de böyle güçsüz yaratılmışız. Haydi ne duruyorsunuz, parçalasanıza!

GEYİK - Haydi Tavşan kardeş, biz kalkalım. Eğer akıllarına koymuşlarsa, zaten kurtulamayız. (Kalkarlar.)

ASLAN - Durun, arkadaşlar! Siz cesaret gösterdiniz. Siz gidebilirsiniz. Sizi yemekten vazgeçtik. Biz kimi yiyeceğimizi biliyoruz.

(Geyikle Tavşan uzaklaşırken, Aslan, Ayı ve Kartal Tilki'ye saldırırlar.)

MAYMUN - Her koşulda mert olmak gerek, Dosta dost, düşmana sert olmak gerek! (Perde iner.)

Kaynak: http://www.cerezforum.com/oratoryolar/107448-hayvanlari-koruma-gunu-ile-ilgili-tiyatro-oyunu-skec-piyes.html#ixzz2JJCxl5wJ