penceresinin önünde idi. İki buçuk metrelik dar ve uzun koridorun iki kat pencere camları bahçeye
Yediveren gülü koridorun sonunda, binanın Abdurrahman Muhtar Şereflidüzbel Sokağı'na bakan
bakıyordu. Çürümüş toplu iğne, karbon kâğıdı, daktilo şeridi, vesikalık fotoğraf, ikametgâh ilmühabe-
ri, iyi hâl kâğıdı, nüfus cüzdanı sureti ile tükürük, balgam, gözyaşı, yağmur, dolu, kar, yemiş, kuş tüyü,
serçe, güvercin pisliği karışımı, ezilmiş, çiğnenmiş esmer, kalorifer kurumu ile yer yer kuzguni siyah
bir toprağın örttüğü bahçe. İnce, uzun ve ihtiyar akasyalar; kısa, bodur, mumlayalaşmış mazilar, siyah
çakıl taşları ve yıpranmış tuğla çerçeveli tarhları ile yapıldığından beri değiştirilmeyen, âdeta katılaş-
mış yeşil, siyah bir su ile dolu havuz, insanların oturmadığı, yağmurdan, kardan delik delik, oluk oluk
çatlamış tahta sıralarla bu bahçe: üçüncü sınıf bir gazete fotoğrafı gibidir. Silik, siyah beyaz... Koridor,
senelerdir silinmeyen çift katlı isli camlardan geçen loş ışığın altında karanlık, hafif ılık, dışarıdaki
yabancı şubat güneşinin aydınlığına inat, içe dönük bir yalnızlık ile uzanıyor. Abdurrahman Muhtar
Şereflidüzbel Sokağı'na açılan pencerenin karşısında, İdare Meclisi odasının kapısı kenarında, on iki
senelik sandalyesi, on senelik değişmeyen oturuşuyla uyuklayan odacı Osman Efendi'yi hayal meyal
gösteriyordu.
paragraftaki isim sıfat zarf tamlamalarını zamir edat ve fiilimsileri bulunuz