Cevap :
ızgın güneşin ve kumların ortasında uzanmış, çocuk sesleriyle karışık dalga sesleri eşliğinde kitabımı okuyordum ki, ayağıma bir tarafı yırtılmış çocuk kolluğu uçtu geldi.Tuttum tabi refleksle ve sahibi kim acaba diye sağıma soluma bakındım Arkamdaki şemsiyede oturan yaşlı kadının torunununmuş Uzatınca koştu aldı Aradan çok değil 10 dakika kadar bir süre geçmişti ki, kolluk yine uçtu Bu sefer kahraman bir amcaydı Kolluğun yırtık olduğunu, denizde kullanmanın tehlikeli olabileceğini söyleyip, yaşlı teyzenin yanına koydu Yaşlı teyze de “Zaten deminden beri atıyoruz denize, tutup tutup geliyorsunuz” dedi Oha dedim tabi ama içimden Aradan yine birkaç sayfalık süre geçmişti ki, kolluk yine ayağıma takıldı O anda kan beynime sıçradı Aldım kolluğu yerden, kadına yedirmedim tabi
- “Kolluğunuz yine uçtu, eğer artık kullanmayacaksanız denizlerimiz çöplük değil, kumsalın bitişinde çöp bidonları var, oraya atabilirsiniz” dedim
- “Hıh!” dedi sadece
Şortumu, terliğimi giyip, havlumu topladım, kitabımı alıp, uzaklaşırken arkamı döndüğümde önünün açılmasını fırsat bilen teyze kolluğu çoktan yeniden yollamıştı
Yazı boyunca da sadece yaşına saygımdan teyze dediğim o kadının kafasını oracıkta kuma gömmemek için sabır çekip yürüdüm.
Yaşadığımız dünyayı temiz tutmak bu kadar mı zor İlginç!