al- jazari kimdir ve ne yapmıştır

Cevap :

~Merhaba~

Cezerî (1136, Cizre - 1206, Cizre) ya da tam künyesiyle İsmâil bin er-Rezzâz el-Cezerî (Arapça: اسماعيل بن الرزاز الجزري; Kürtçe: Bedîûzeman Ebûl'îz Îsmaîlê Rezazê Cizirî), İslam'ın Altın Çağı döneminde çalışmalar yapan Cizreli Müslüman âlim, mucit ve mühendistir . Sibernetiğin ilk adımlarını attığı ve ilk robotu yapıp çalıştırdığı kabul edilen Cezerî'nin, ünlü sanatçı Leonardo da Vinci'ye ilham kaynağı olduğu düşünülür.

Sibernetik alanının en büyük dâhisi olarak kabul edilen, fizikçi, robot ve matris ustası Cezerî, Cizre'de doğup yine orada ölmüştür. Cizre ve Diyarbakır bölgesinde yaşamış olan ve dünya literatüründe de çok önemli bir yere sahip olan bu bilim insanı, yaklaşık 50 mekanik cihazı ve bunların nasıl inşa edileceğine dair talimatları tanımladı. Bunlar arasında daha çok ''filli su saati'' icadıyla tanınır.

~~HAYATI~~

Cezerî, 1136 yılında Cizre'nin Tor mahallesinde doğdu. Öğrenimini Camia Medresesi'nde tamamlayarak, fizik ve mekanik alanlarında yoğunlaştı ve pek çok ilke ve buluşa imza attı.[14]

Cezerî, babası gibi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da vasal olarak hüküm süren Artuklu Beyliği'nin Mardin kolunun ikametgâhı olan Artuklu Sarayı'nda baş mühendislik yaptı. Ardından Musul Zengi Hanedanı'na ve Eyyubiler Devleti Sultanı Selahaddin Eyyubi'ye hizmet etti.

Batı yazınında MÖ 300 yıllarında Yunan matematikçi Archytas tarafından buharla çalışan bir güvercin yapılmış olduğu belirtilse de, robotik alanında bilinen en eski yazılı kayıt, Cezeri'ye aittir.[kaynak belirtilmeli]

Bir çalışmaya göre Cezerî, bir zanaatkâr geleneğinin parçasıydı ve bu nedenle bir mucitten daha çok, cihazların teknolojisinden ziyade işçiliğine ilgi duyan bir mühendisti. Makineleri genellikle teorik hesaplama yerine deneme yanılma yoluyla ortaya çıkardı.

Dünya bilim tarihinde, bugünkü sibernetik ve robot bilimi konusunda önemli çalışmalar yapan ilk bilim insanı olan Cezeri'nin yaptığı otomatik makineler, günümüz mekanik ve sibernetik bilimlerinin temel taşlarını oluşturmaktadır.

"Mekanik Hareketlerden Mühendislikte Faydalanmayı İçeren Kitap" (El Câmi-u’l Beyn’el İlmî ve El-Amelî’en Nâfi fî Sınâ'ati'l Hiyel / Arapça: بَيْنْ اَلْعِلْمِ وَالْعَمَلِ اَلنَّافِعْ فِي صِناعَةُ الْحِيَلْ) adlı eserinde 50'den fazla cihazın kullanım esaslarını, yararlanma olanaklarını çizimlerle gösteren Cezeri, tatbikata çevrilmeyen her teknik ilmin, doğru ile yanlış arasında kalacağını söylemektedir. Bu kitabın özgün kopyası günümüze kadar ulaşamadıysa da, bazı kopyaları Kuzey Amerika ve Avrupa'daki bazı kütüphaneler ve müzelerde bulunmaktadır. Kendisi tarafından yazılmış birkaç icadını anlatan orijinal eserleri ise dünyanın çeşitli yerlerinde bulunmaktadır. Günümüze ulaşmış en eski el yazması, İstanbul'da bulunan Topkapı Sarayı'ndaki "Olağanüstü Mekanik Araçların Bilgisi Hakkında Kitap" adlı eseridir. Diğer eserleri ise Bodleian Kütüphanesi, Leiden Üniversitesi Kütüphanesi, Chester Beatty Kütüphanesi ve Avrupa'nın birkaç başka kütüphane ve müzesinde bulunmaktadır.

~Çalışmaları ve sistemleri~

Cezeri'nin kısaca Kitab-ül Hiyel adıyla bilinen eseri, altı bölümden oluşur. Birinci bölümde binkam (su saati) ile finkanların (kandilli su saati) saat-ı müsteviye ve saat-ı zamaniye olarak nasıl yapılacağı hakkında 10 şekil, ikinci bölümde çeşitli kap-kacakların yapılışı hakkında 10 şekil, üçüncü bölümde hacamat ve abdestle ilgili ibrik ve tasların yapılması hakkında 10 şekil, dördüncü bölümde havuzlar ve fıskiyeler ile müzik otomatları hakkında 10 şekil, beşinci bölümde çok derin olmayan bir kuyudan veya akan bir nehirden suyu yükselten aletler hakkında 5 şekil, altıncı ve de son bölümde ise birbirine benzemeyen muhtelif şekillerin yapılışı hakkında 5 şekil yer almaktadır.

Teorik çalışmalardan ziyade pratik ve el yordamıyla deneysel çalışmalar yapan Cezeri'nin kullanmış olduğu bir başka yöntem de, yapacağı cihazların önceden kâğıttan maketlerini inşa edip geometri kurallarından yararlanmaktı. İlk hesap makinesinden asırlar önce aynı sistemle çalışan benzer bir mekanizmayı geliştirdiği saatte kullanan Cezeri, sadece otomatik sistemler kurmakla kalmamış, otomatik olarak çalışan sistemler arasında denge kurmayı da başarmıştı.

Cezeri, otomatik kontrollü makinelerin ilki sayılan Fransız mekanikçi Jacquard'ın otomatik dokuma tezgâhından yaklaşık 600 yıl önce, değişik haznelerdeki suyun seviyesine göre ne zaman su dökeceğine, ne zaman meyve ve içecek sunacağına karar veren otomatik bir hizmetçiyi geliştirdi. Bazı makinelerinde ise hidromekanik etkilerle denge kurma ve harekette bulunma sistemine yönelen Cezeri, bazılarında da şamandıra ve palangalar arasında dişli çarklar kullanarak karşılıklı etkileme sistemini kurmaya çalıştı. Kendiliğinden çalışan otomatik sistemlerden sonra su gücü ve basınç etkisinden yararlanarak kendi kendine denge kuran ve ayarlama yapan dengeyi oluşturması, Cezeri'nin otomasyon konusundaki en önemli katkılarından birisidir.

Fizikçi ve mekanikçi Cezerî'nin diğer bir ünlü eseri de, Diyarbakır Ulu Camii'nin ünlü güneş saatidir.

~Filli su saati~

Bundan dokuz asır önce Cezeri, insanlığın çeşitliliğine ve o dönemde İspanya'dan Orta Asya'ya kadar yayılan İslam'ın evrenselliğine duyduğu hayranlığını göstermek için oldukça ayrıntılı olan ''Filli Su Saati''ni tasarlamıştı. Cezeri bu düzeneğine Arşimet su prensibi, Hint saati ve Hint fili, Arap figürleri, Mısır Zümrüdüankası, İran halısı ve Çin ejderlerini takviye etmişti ve görsellik olarak da bayağı ayrıntılı ve muazzam bir eser yaratmıştı. Fil figürü kraliyet ve soyluluğu, Zümrüdüanka yeniden doğuşu, Çin ejderinin ise güç ve yenilmezliği simgelediği tahmin edilmektedir. Bu icat, dönemine göre büyük bir başarıydı.

Düzenekteki kalenin üzerindeki şahsiyetin Eyyûbî Sultanı Selahaddin Eyyubi olduğu ve bunun, Cezerî'nin büyük İslam ve Kürt liderine duymuş olduğu saygıyı ifade etmek için kullandığı düşünülmektedir.

Cezeri'nin bu düzeneği şöyle çalışmaktadır: Filin karnında bir su tankı bulunuyor. Onun içinde de zamana bağlı olarak batan bir kap var. Kazanılan bu hareket sayesinde bir top harekete geçip düzeneğin tepesindeki şahinin gagasına gidiyor. Oradan da ağırlığa duyarlı bir ejderin ağzına düşüyor. Ejder topu bırakınca, kabın içinden bir su sesi geliyor ve bu ses sayesinde de yarım saatin geçtiği anlaşılıyor. Düzenek, yarım saate göre ayarlanmıştır.

Filli su saatinin orijinalinin üç katı büyüklüğünde olan modern bir modeli, dünyanın en büyük alışveriş merkezi olan Dubai'deki İbn Battûta Alışveriş Merkezi'nde bulunur. Orijinalinin neredeyse üç katına yakın olan 7 metre yüksekliğiyle bu model, 4.5 metre uzunluğa, 1.7 metre ene ve 7.5 ton ağırlığa sahiptir.

《~~Kolay gelsin~~♡》

Görseli göster Аноним
Görseli göster Аноним