Cevap :
Merhaba ♥
Ön Yargılı İrem
İrem, 10 yaşında 5. sınıfa giden bir kızdı. Annesi Fatma Hanım bir lokantada bulaşıkçı, babası Erhan Bey ise Taksiciydi. Günlerden bir gün İremlerin sınıfına “Ahmed” isminde bir çocuk geldi. Ahmed’in babası Suriye’de olan savaşta şehit olmuş, annesinin ise kanser hastalığı sebebi ve Suriye’de olan savaş yüzünden Türkiye’ye gelmişlerdi. Ahmedlerin maddi durumu çok kötüydü. Annesininde acilen ilaçlarının alınıp ameliyat olması gerekiyordu. İrem, Ahmed'in bu durumunu öğrenince hemen ondan iğrendiğini belli ederek:
-Hoş geldin Suriyeli Ahmed. dedi ve tüm sınıf gülmeye başladı. Ahmed yüzünü aşağıya eğerek boş bir sıraya oturdu. Ahmed’in geçtiği sırada oturan Fırat şöyle dedi:
-Bakma sen onlara. İrem çok kalp kırıcı ve önyargılı biridir. Onu kafana takma yani. dedi.
Ahmed, pek Türkçe bilmesede Fırat’ın ona gülümsemesinden kendisine iyi bir şey dediğini anladı ve Ahmed’de Fırat’a gülümsedi. Aradan birkaç gün geçeti ve Ahmed’le Fırat çok iyi arkadaş oldular. Ahmed’in Türkçesi gün geçtikçe daha da gelişti ve Fırat’ın ailesi Ahmed’in ailesine hem maddi hemde psikolojik olarak yardımda bulundular. Bir gün İrem ve babası İrem’in annesine çalıştığı lokantaya gitmeye karar verdiler ve annesine bir sürpriz yaptılar. Fatma Hanım kızını ve eşini görünce çok sevindi ve İrem hemen annesine sarılarak şöyle dedi:
-Anneciğim tüm ödevlerimi bitirdim ve ders tekrarlarımı yaptım. Farklı bir şeyler yiyelim mi hep beraber? diye sordu annesine.
Fatma Hanım:
-Tabi ki olur. Zaten bulaşıklarda bitti. Haydi hep birlikte şöyle güzel bir yemek yiyelim!
Fatma Hanım aşçıların yanına gidip İrem’in ve babasının daha önce adını hiç duymadıkları bir yemek söyledi. Daha sonra İrem ve Erhan Bey’in yanına gidip masaya oturdu. Fazla bir zaman geçmeden yemekleri geldi. Yemeğin görüntüsü İrem’e garip göründüğü için İrem yemeğin tadına bile bakmak istemedi. İrem’in yemeğini yemediğini gören Fatma Hanım, İrem’e neden yemeğini yemediğini sordu.
İrem:
-Şey annecim, bana başka bir yemek istesek olur mu? Mesela pizza veya hamburger olur, patates kızartması da olur.
Fatma Hanım:
-Kızım bak yine önyargılı davranıyorsun. Bir kaşık al yemekten, ne kadar lezzetli olduğunu göreceksin. Hem farklı bir yemek isteyen sen değil miydin? O tabağı bitirmeden şurdan şuraya gitmene izin vermem. diye cevap verdi.
İrem annesinin bu sert karşı çıkışı karşısında mecbur yemekten bir kaşık alır ve yedi. Daha sonra yemeğin çok lezzetli olduğunu fark etti ve 2. 3. kaşık demeden yemeğini bitirdi ve annesinden ön yargıda bulunduğu için de özür diler. Annesi Fatma Hanım İrem’e gülümsedi ve parayıda ödeyip hep beraber eve döndüler. Ertesi gün İrem erkenden kalkar kahvaltısını yapıp hemen annesini uyandırır ve kendisini okula bırakmasını, o gün okulda kendisinin doğum günü partisi olduğunu hatırlattı. Fatma Hanım önceden iş yerinden parti için izin istemişti ve dün geceden İrem ile beraber bütün yemekleri ve pastayı hazırlamışlardı. Okula vardıklarında İrem’in bütün arkadaşlar güzel giysiler giyinmiş ellerinde hediyelerle onu bekliyorlardı. Hemen bütün arkadaşlarıyla ve çocukların anneleriyle sınıfı süslediler ve sınıf öğretmenlerinin gelmesini beklediler. Öğretmenleride gelince hemen pasta ve börekleri yediler ardından da diğer sınıflara yiyecek dağıttılar. Sıra geldi İrem’in çok heyecanlandığı yere. Hediyeler! Evet İrem tam hediyeleri açmaya başlayacakken sınıfa Ahmed girdi. Annesi hasta olduğu için evde kalmış ona yardım ediyordu ve işi ancak şimdi bitmiş, telaş telaşa oda Merhaba! dedi ve hediyesini diğer hediyelerin yanına koydu. İrem o kadar ön yargılıydıki Ahmed’in hediyesini kenara itti. Daha sonra Ahmed’e de pasta börek ikram ettikten sonra , İrem hediyelerini açmaya başladı. İrem’in onca yıldır istediği tek birşey vardı oda “Zehirli Çikolata” isimli bir macera kitabıydı. İrem kitap okumayı çok severdi. Çoğu arkadaşı kitap almıştı fakat hiç biri istediği kitabı almamıştı. En sonunda bütün hediyeler bitti fakat köşede bir hediye daha vardı. Ahmed’in hediyesi. İrem istemeyerek de olsa hediyeyi açtı. Ama o da ne? Bu İrem’in istediği kitap!? İrem heyecandan ne diyeceğini bilemedi. Kitap biraz yıpranmış olsada hala çok iyi durumdaydı ve okunabilirdi. İrem çok sevinmişti fakat daha sonra aklına Ahmed hakkında söylediği kötü şeyler geldi. Ahmed’in yanına gitti ve ondan çok çok özür diledi, ona karşı yaptığı davranışlar için çok utanç içerisindeydi. Ahmed, İrem’i hemen affetti. Ve o günden beri İrem önyargılı davranmadı.
İyi Dersler ♥