tıp dünyasındaki en son teknoloğik gelişmeler çok uzun olmasın 



Cevap :

Aşı mucizesi

 

Çocuk Felci de aynı noktaya gelmek üzere. 2000 yılında bu hastalığın kökünün kazınması hedefi kısa gecikmelerle başarılmak üzere. Aşıların geliştirilmesiyle kızamık, difteri, tetanos gibi bir çok tehlikeli hastalığı önüne geçildi. Siroz ve karaciğer kanseri gibi tehlikeli riskler taşıyan bir çeşit sarılık nedeni olan Hepatit B virüsü için geliştirilen aşı, gelecekte bu hastalığın da ortadan kaldırılması için umut veriyor.

 

Açık kalp ameliyatları da bu dönem içinde başladı. Gerek kapak değiştirmeleri ve gerekse by-pass uygulamalarıyla tıkalı olan kalp damarlarına çözüm getirilmesi sayesinde milyonlarca insanın ömrü uzadı. Daha kaliteli bir yaşam olanağı buldu.

 

Kanser alanında da büyük gelişmeler var. Ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, emar (MR), endoskopi gibi tetkik yöntemlerinin tıbbın hizmetine sunulması, periyodik sağlık tarama kontrolları bilincinin gelişmesi, erken teşhis olanağı kazandırdı. Ayrıca gelişen cerrahi teknikler, radyoterapi (ışın tedavisi), kemoterapi (ilaç tedavisi) gibi tedavi olanakları da kanser tedavisindeki başarı oranlarını büyük ölçüde arttırdı. Örneğin 1970 öncesi kesin ölüm demek olan lösemi (kan kanseri) ve lenfomalar (lenf kanseri) kemoterapi ve kemik iliği nakli gibi olnaklarla hemen hemen tümden tedavi edilir hastalıklar grubuna girdi.

Bilimadamlarının açıklamalarına bakılırsa önümüzdeki birkaç yıla kadar tıp dünyası inanılmaz gelişmelere gebe. Tekerli sandalyeye mahkumların hayatı, düşünce gücüyle hareket eden robotlar sayesinde kolaylaşacak... Sosyal fobi, utangaçlık ya da hafıza problemleri için bir hap almak yeterli olacak! Bunlar muhtemel gelişmelerden sadece bazıları. İlaç, aşı ve teknoloji alanındaki son gelşmeleri sizler için derledik. Tıp dünyasının pek çok hastalığa karşı kazandığı zaferlere bu sayfalarda sık sık yer veriyoruz. Ama itiraf etmek gerekirse bu gelişmelere yetişmek son yıllarda kolay olmuyor. Gün geçmiyor ki tıp alanında yeni bir keşif yapılmasın! Halen yapılmakta olan labaratuvar çalışmaları sona erdiğinde -ki bunun için bazı hastalıklarda 5 yıla yakın bir zaman telaffuz ediliyor -pek çok kronik ve çözümü olmadığı iddia edilen sorunların artık tarihe karışacağı belirtiliyor.
Bu kapıyı bilimadamlarına açan ise Genom Projesi. Genetik şifrenin çözülmesiyle birlikte hastalıklara karşı çözüm de çorap söküğü gibi gelmeye başladı. Örneğin bu sayede laboratuarlarda kök hücre yöntemiyle kalp, akciğer ve pankreas gibi organlar üretilmesi, kısırlık sorununun sonlandırılması, kalıtsal hastalıkların önlenmesi ve ameliyatsız tedaviler bir ütopya olmaktan çıktı! Önümüzdeki 20 yılda pek çok ölümcül hastalığın tarihe karışması ve insanoğlunun ömrünün 120 yıla çıkması bekleniyor. Gelişmeler sadece genetik şifrenin çözülmesiyle sınırlı değil elbette.