Cevap :
Şeytan taşlamak, haccın gereklerindendir. Peygamberimizin yaptığı bir ibadettir. Mina'da şeytan taşlanır. Peygamberimiz'in, Akabe cemresini atmak için Müzdelife'den yedi taş topladığı rivayet edilir. Bayram sabahı, ortalık ağarınca hacılar sabah namazını kılıp Müzdelife'den ayrılırlar. Mina'ya varınca Akabe cemresini atarlar (Büyük Şeytan'ı taşlarlar). Birbiri ardınca yedi taş atılır. Taşları attıktan sonra kurban kesilir. Daha sonra Mekke'ye gidilir, ziyaret tavafı yapıldıktan sonra tekrar Minâ'ya dönülür. İkinci, üçüncü ve dördüncü günü her üç şeytana yedişer taş atılır. Bu taşlan atmak vaciptir.
Taş atılacak birinci yere Suğrâ (Küçük Şeytan), ikincisine Vustâ (Orta şeytan), üçüncüsüne Kübrâ (Büyük Şeytan) denir. Orta Şeytan taşlama yeri, küçüğünden 155 metre ötede, büyük şeytan taşlama yeri de orta şeytandan 155 metre ötede bulunmaktadır. Mina'nın girişinde bulunan bu şeytan sembolleri, altlı üstlü beton yol içine alınmış ve genişçe bir daireyle çevrilmiştir. Üstten de alttan da taşlanabilir. Asıl amaç, oradaki taşı taşlamak değildir. O bir simgedir. Asıl amaç, kişinin içindeki nefis, kibir, gurur şeytanını taşlamak, gurur ve kötülük kaynağı egonun (bencilliğin) başını ezmektir.
Bilindiği gibi, hac mevsiminde Mina'da, Kurban Bayramının birinci, ikinci ve üçüncü günleri Akabe Cemresi, Küçük Cemre ve Orta Cemre olmak üzere üç şekilde şeytan taşlanır. Bu ibadet vaciptir. Burada yapılan hareketler, haccın şeairindendir. Güzel bir hatırayı yad etmektir. Bütün insanlığın ortak düşmanı olan şeytanı taşa tutarak lanetlemektir.
Burada temsili olarak tespit edilmiş olan üç yerde taşlama yapılır. Bu ibadet şekli bize İbrahim Aleyhisselamdan intikal etmiştir.
Bu hususta iki rivayet var. Birisi şöyle:
Hz. İbrahim, bir imtihan olarak Allah'ın emri ile oğlu Hz. İsmail'i kurban etmeye götürürken şeytan önlerine çıkar. Hz. İbrahim'in babalık şefkatini istismar etmeye kalkarak, bu işten vaz geçirmeye çalışır. Fakat ters yüz edilir. Bundan sonra Hz. İsmail'e musallat olur. Cenab-ı Hakkın emrini babasının yanlış anladığını, annesini gözü yaşlı olarak geride bıraktığını fısıldayarak emre boyun eğmemesini telkin eder. Şeytanın desiselerine hiç aldırış etmeyen Hz. İsmail, onu yanından kovmakla kalmaz, arkasından da yedi tane taş atar.İşte hacıların cemrelerde taş atmaları bu hadisenin hatırlanması ve yeniden yaşanmasıdır.
Bu hususta İbni Abbas'ın rivayeti de şöyledir:
Hz. İbrahim hac ibadetini yapmaya geldiği zaman, Akabe Cemresi yanında şeytan ona göründü. Bunun üzerine onu yedi adet taşla taşladı, şeytan yere battı. Sonra Orta Cemre yanında şeytan ona tekrar göründü. Yedi taş da orada attı. Böylece şeytan tekrar yere battı. Bir müddet sonra Küçük Cemrenin yanında yine karşısına dikildi. Burada da yedi taş daha atınca artık şeytan iyice yere yığılıp kaldı.
Bundan sonra İbni Abbas, şöyle diyor:
“Siz ancak şeytanı taşlıyor ve ancak atanız İbrahim Aleyhisselamın yolunu izliyorsunuz.”
Bu ibadet şekli Hz. Adem'den beri her insanın ortak düşmanı olan şeytanın arzusuna icabet etmemek, onun vesveselerine aldırmamak, iman çemberi içinde, şeytanı bir kere daha kahretmek, yerin dibine geçirmektir.Bu taşlama, kötü niyetlere, şer kuvvetlere karşı bir zindelik gösterisi, her çeşit kötülükleri yenme azminin sembolleşmesi, Rabbimizle yapılan manevi anlaşmanın icrasıdır.
Peygamber Efendimiz (a.s.m.) şöyle buyururlar:
“Beytullahın çevresinde dönmek, Safa ile Merve arasında gidip gelmek, şeytanı taşlamak, hepsi Allah'ın şeairini (İslamın alamet ve işaretlerini) ayakta tutmak içindir.”
Hac mevsiminde mü'minler bu çeşit ibadetleri yapmakla Rablerine olan kulluklarını dile getiriyor, Ona kul ve muhatap olmanın zevk ve hazzını yaşıyorlar.