Cevap :
Cevap:
Unit 10 – NATURAL FORCES
VOCABULARY
Natural forces: Doğal afetler, doğal güçler
Natural phenomena: Doğal olaylar
Disaster: Afet, felaket
Lightning: Yıldırım, şimşek
Non-stop cloud-to-cloud lightning: Kesintisiz bulutan buluta yıldırım
Earthquake: Deprem
Aftershock: Artçı
Main quake: Ana deprem
Flood: Sel
Landslide: Toprak kayması, heyelan
Hurricane: Kasırga
Forest fire: Orman yangını
Tsunami: Tsunami
Drought: Kuraklık
Avalanche: Çığ
Tornado: Hortum, kasırga
Storm: Fırtına
Volcano eruption: Volkanik patlama
Rainbow: Gökkuşağı
Raindrop: Yağmur damlası
Rainclouds: Yağmur bulutları
Sunlight: Güneş ışığı
Cloud formation: Bulut oluşumu
Fault lines: Fay hatları
Natural wonder: Doğa harikası
Explosion: Patlama
Nacreous clouds: Sedefli bulutlar
Dawn: Şafak, gün ağarması
Sunset: Gün batımı
Flora: Bitki örtüsü
Iceberg: Buzdağı
Burst: Patlama, püskürme
Rainfall: Yağış, yağış miktarı, sağanak
Water sources: Su kaynakları
Water shortage: Su sıkıntısı, su kıtlığı
Energy shortage: Enerji sıkıntısı, enerji kıtlığı
Soil contamination: Toprak kirliliği
Deforestation: Ormanların yok olması
Air pollution: Hava kirliliği
Water pollution: Su kirliliği
Land pollution: Kara (çevre) kirliliği
Global warming: Küresel ısınma
Overpopulation: Aşırı nüfuslanma
Ecosystem destruction: Ekosistem yıkımı
Wildlife conservation: Vahşi yaşamı koruma
Fossil fuel depletion: Fosil yakıt tüketimi
Toxic waste: Zehirli atık
Glacier: Buzul
Polar winters: Kutup kışları
Climate change: İklim değişikliği
Biological pollutants: Biyolojik kirleticiler
Environmental issues: Çevresel sorunlar
Breaking news: Son dakika haberleri, flaş haberler
Emergency Management Presidency of Turkey (AFAD): Türkiye Acil Durum Yönetimi Başkanlığı
Universe: Evren
World: Dünya
Earth: Dünya
Layer: Katman, tabaka
Plate: Tabaka, katman
Continent: Kıta, anakara
Island: Ada
Desert: Çöl
River: Nehir
Lake: Göl
Sea: Deniz
Pressure: Basınç
Magnitude: Büyüklük, boyut
Scale: Ölçek
Depth: Derinlik
Altitude: Rakım, yükseklik
Distance: Mesafe
Variety: Çeşitlilik
Danger: Tehlike
Serious threat: Ciddi tehdit
Occasion: Ortam, durum, fırsat
Measure: Önlem, tedbir, ölçü
Precaution: Önlem, tedbir
Process: Süreç
Severity: Şiddet
Building: Yapı, bina
Direction: Yön
Outer surface: Dış yüzey
Homogeneous mass: Homojen kitle
Average: Ortalama
Experience: Tecrübe, deneyim
Prediction: Tahmin
Death: Ölüm
Injuries: Yaralanmalar
Heat: Isıtma
Air conditioning: Havalandırma, klima
Energy saving light bulbs: Enerji tasarruflu ampüller
Non-toxic cleaning materials: Zehirli olmayan temizlik malzemeleri
Recyclable products: Geri dönüştürülebilir ürünler
Mold: Küf
Dust: Toz
Infection: Enfeksiyon
Future: Gelecek
Abundant: Bol, verimli, bereketli
Common: Ortak, yaygın
Dry: Kuru
Threatening: Tehdit edici
Mysterious: Gizemli
Powerful: Güçlü
Sudden: Ani, birdenbire
Regular: Düzenli
Enough: Yeterli
Approximately: Yaklaşık olarak
Protect: Korumak
Preserve: Korumak
Save: Kurtarmak
Take the necessary measures: Gerekli önlemleri almak
Prevent: Önlemek
Consist of: Oluşmak, meydana gelmek
Occur: Meydana gelmek
Create: Oluşturmak, yaratmak
Pollute: Kirletmek
Waste water: Suyu boşa harcamak
Use the water efficiently: Suyu etkili kullanmak
Kill: Öldürmek
Injure: Yaralamak
Damage: Zarar vermek
Lose: Kaybetmek
Reflect: Yansıtmak
Build up: Büyümek, güçlenmek
Jolt apart: Sarsılmak
Vary: Çeşitlendirmek
Melt: Erimek
Strike: Vurmak, çarpmak
Stay calm: Sakin kalmak
Take place: Yer almak
Cause: Sebep, sebep olmak
Reach up: Ulaşmak, erişmek
Extend: Genişletmek, yaymak
Eject: Çıkarmak
Stick: Yapışmak
Worth: Değmek, değer
Weigh: Tartmak, (ağırlık) gelmek
10 Ünite bu kadar buldum
Unit 9 – SCIENCE
VOCABULARY
Science: bilim, fen
Scientist: bilim insanı
Chemist: kimyager
Physicist: fizikçi
Scientific developments: bilimsel gelişmeler
Nobel prize: nobel ödülü
Alchemy: simya
Philosophy: felsefe
Astronomy: astronomi
Medicine: tıp
Theoretical physics: teorik fizik
Quantum Theory: kuantum teorisi
Theory of relativity: Görecelik teorisi
Gravity: yerçekimi
Cosmology: kozmoloji, evrenbilim
Black hole: kara delik
Stem cells: kök hücreleri
Paradox: paradoks, çelişki
Equation: denklem, eşitlik
Hybrid car: hem petrol hem elektrik ile çalışan araba
Explore: keşfetmek, araştırmak
Discover: keşfetmek
Discovery: keşif
Discoverer: kâşif
Invent: icat etmek
Invention: icat
Inventor: mucit
Research: araştırmak
Researcher: araştırmacı
Artifical: suni, yapay
Virtual: sanal
Endeavor: çaba, gayret, uğraş
Accomplishment: başarı
Range: sıra, alan, çeşit
Transform: dönüşüm
Product: ürün
Melt: erimek, eritmek
Layer: katman, tabaka
Generate: üretmek, oluşturmak
Prototype: prototip, ilk örnek, numune
Mold: kalıp, şekil vermek
Durable: uzun ömürlü, sağlam
Debate: tartışma
Medieval: ortaçağ
Contribution: katkı, destek