15 tane deyim ve anlamları
bazıları kitaplardan olabilirmi?​


Cevap :

Merhaba

Şüphe kurdu: Kişinin içini kemiren, onu tedirgin eden kuşku. “Onu arkadaşlarıyla birlikte gönderdim ama yine de içimi bir şüphe kurdu kemirip duruyor.”

Zokayı yutmak: Aldatılıp zarara sokulmak.

Yâd etmek: Anmak, hatırlamak. “Seni her gün yad ederiz buralarda.”

Vaktini almak: Epey zaman harcanmasını gerektirmek, başka bir işe ayrılmış zamanı tutmak. “Vaktini alıyorum ama başka çarem de yok.”

Uzun uzadıya: Çok ayrıntılı olarak, en ince noktalarına inerek. “Meseleyi uzun uzadıya inceledik.”

Üste vermek: Fazladan ödeme yapmak. “Üste bir milyon verdiler ama bu arabayı değişmedim.”

Ömrüne bereket: “Var ol, sağ ol, ömrün uzun olsun” anlamında kullanılır.

Oya koymak: Bir işin sonucunu belirlemek üzere oy verilmesini istemek, oylama yoluyla bir topluluğun görüşünü almak. “Bu görüşü oya koymayı teklif ediyorum, kabul edenler el kaldırsınlar.”

Nur topu: Gürbüz, sağlıklı, çok güzel ve temiz çocuklar için söylenir.

Göz hapsine almak: Gözetlemek, bir şeyin üzerinden bakışlarını ayırmamak, birinin hiçbir davranışını gözden kaçırmamak. “Askerler, kaçak mahkûmun sığındığı evi bir saat kadar göz hapsine aldılar.”

Dallanıp budaklanmak: Genişleyip yayılmak, gittikçe büyüyerek karışık bir durum almak. “İşi dallandırıp budaklandırmada üstüne yok hani!”

Islah etmek: Hatası, yanlışı olan kimseyi yola getirmek, doğru olanı görmesini sağlamak. “Allah seni ıslah etsin, ne zaman düzeleceksin!”

Dili açılmak: Herhangi bir sebepten dolayı konuşamayan kimse, birden konuşmaya başlamış olmak.“Dili açıldı çok şükür!”

Ekmeğini kazanmak: Geçimini temin edecek, ihtiyaçlarını karşılayacak parayı kazanmak. “Kaygılanma, ekmeğini kazanmasını bilir o.”

Bahtına küsmek: İşlerin ters gitmesi yüzünden karamsar olmak; şansına küsmek, talihine küsmek.

☆Amazing Jakob☆

#Jakob