osmanlı devletinin  balkanlara hakim  olmasında  burada   uyguladığı hoşgörü ve vergi adaleti politikasının etkileri neler olabilir



Cevap :

Osmanlı Devleti, her ne kadar yayılmacı bir politika izlese de bugün bu manada anladığımız emperyalist ve sömürgeci devletlerden oldukça farklı bir siyaset gütmüştür. Kuruluşundan imparatorluk devrine kadar fethettiği bölgeleri sömürmekten ziyade imar etme yoluna gitmiştir. Osmanlı’nın kuruluş devrinde fetihlere başladığı Balkan bölgesi de bunun en önemli kanıtlarından biridir. Bu bölgede izlediği politikalar, Balkanları yüzyıllar boyunca Osmanlı Devleti idaresi altında tutmuştur. Bu politikaların başında Osmanlı’nın izlediği iskân politikası gelmektedir. Bu sistem özellikle Anadolu’da yerleşik hayata geçmemiş konar – göçer şekilde yaşayan Türk boylarının bu bölgelerde yerleşik hayata geçirilmelerine dayanmaktadır. Titizlikle dizayn edilmiş bu sistemde bu göçebe ailelere yerleşik hayata geçmeleri için her türlü kolaylık sağlanmış, başta vergi affı olmak üzere o bölge halkı ve sonradan gelen Türklere imtiyazlar sağlanmıştır. Bunun yanı sıra Osmanlı, o bölgelerin imarına da çok önem vermiş, Türk-İslam dokusunu yayacak kamu hizmetlerini oradaki tüm halkın hizmetine sunmuştur. Bu esnada da özellikle yerli halka oldukça toleranslı davranmış ve Osmanlı Devleti’ne besleyecekleri gönül bağlarının temellerini atmıştır. Bunun yanı sıra getirdiği Türk boylarıyla yeni kasabalar, yerleşim yerleri inşa edilmiş, ticaret yolları merkezleri oluşturularak bölge yaşayışına canlılık katılmıştır. Derebeylik rejimi altında Feodal beyler tarafından zulme uğrayan Balkan halklarına daha adaletli bir sistem sunan ve özellikle Ortodoks halka verdiği imtiyazlar sayesinde onların sevgisini ve bağlılığını kazanan Osmanlı Balkanlardaki hakimiyetini güçlendirmiştir. Bunun yanı sıra Osmanlı’nın genel politikası olarak farklı dinlerdeki insanlara hoşgörüyle yaklaşılması, din ve vicdan özgürlüğü tanınarak adaletin tesis edilmesi o bölge halkının memnuniyetini de arttırmıştır.