Cevap :
Açıklama:
MERHABA<3
Ada Kitabı Özet;
Savaş hakkında çok şey duymuş fakat asla göremediği bu felaketi kendi yaşadığı Karayip denizinde, Ada’da, dibinde hisseden 11 yaşında (Phillip) bir çocuğun seyir defteri gibi macera tadında dolu dizgin işlemiş. Eseri 19 bölümden oluşuyor; inanın her bölüm soluksuz, tadında akıp gidiyor.
Savaş hakkında çok şey duymuş fakat asla göremediği bu felaketi kendi yaşadığı Karayip denizinde, Ada’da, dibinde hisseden 11 yaşında (Phillip) bir çocuğun seyir defteri gibi macera tadında dolu dizgin işlemiş. Eseri 19 bölümden oluşuyor; inanın her bölüm soluksuz, tadında akıp gidiyor.Tüm dünyanın savaşı yaşadığı bir dönem ve çocukluğunun ilk günlerindeki yakın arkadaşı (Henrik Van Bowen) ile olan dostluğu ve dünyaya karşı düşünceleri yazarın çocuk dünyasını çok iyi gözlemlediğinin en önemli kanıtı. Ve yine ilk bölümlerdeki annesi ile olan diyalogları savaşın tam bir vahşet olduğu ciddiyetini oğluna yaşatan bir ebeveyn hassaslığı ile geliştiriyor. Baba önündeki mutlu yılları düşünerek başka bir coğrafya ya taşımak istiyor fakat hikaye devam ettiği süre içinde başlarına gelen felaketler dünya da bir başına kalmış çocuğun hayata tutunma mücadelesine tanık oluyor. Adayı, doğduğu toprakları terk etmesi ona hiçbir zaman mantıklı gelmiyor ama ailesinin kararı maalesef kaderini olumsuz yönde etkiliyor. Geride bıraktıklarını hiç unutamıyor. Hele ki 3. bölümde dev gibi, yaşlı Timothy ile karşılaşınca 11 yaşında bir çocuğun felsefe tadında yaşadığı çağına ait düşünceleri sorgulaması edebiyatın yaratıcılığını kullanarak yazarın eserine verdiği, kattığı en büyük değeri oluyor.
Savaş hakkında çok şey duymuş fakat asla göremediği bu felaketi kendi yaşadığı Karayip denizinde, Ada’da, dibinde hisseden 11 yaşında (Phillip) bir çocuğun seyir defteri gibi macera tadında dolu dizgin işlemiş. Eseri 19 bölümden oluşuyor; inanın her bölüm soluksuz, tadında akıp gidiyor.Tüm dünyanın savaşı yaşadığı bir dönem ve çocukluğunun ilk günlerindeki yakın arkadaşı (Henrik Van Bowen) ile olan dostluğu ve dünyaya karşı düşünceleri yazarın çocuk dünyasını çok iyi gözlemlediğinin en önemli kanıtı. Ve yine ilk bölümlerdeki annesi ile olan diyalogları savaşın tam bir vahşet olduğu ciddiyetini oğluna yaşatan bir ebeveyn hassaslığı ile geliştiriyor. Baba önündeki mutlu yılları düşünerek başka bir coğrafya ya taşımak istiyor fakat hikaye devam ettiği süre içinde başlarına gelen felaketler dünya da bir başına kalmış çocuğun hayata tutunma mücadelesine tanık oluyor. Adayı, doğduğu toprakları terk etmesi ona hiçbir zaman mantıklı gelmiyor ama ailesinin kararı maalesef kaderini olumsuz yönde etkiliyor. Geride bıraktıklarını hiç unutamıyor. Hele ki 3. bölümde dev gibi, yaşlı Timothy ile karşılaşınca 11 yaşında bir çocuğun felsefe tadında yaşadığı çağına ait düşünceleri sorgulaması edebiyatın yaratıcılığını kullanarak yazarın eserine verdiği, kattığı en büyük değeri oluyor.Afrika kökenli yaşlı, siyahi bir adam (Timothy) üç gün sonra Ada’ya çıktıklarında öleceğini bilir ve sürpriz bir gelişme ile Phillip kör olur. Çocuk kaderin ona biçtiği yeni rol görmeyen gözleriyle hayata tutunur. Adamla çocuğun dostlukları, çocuğun kör olmasına karşın hayatta kalmak için verdiği mücadeleyi anlatır.