Zarflar konusu metinde zarflari bulup yazip karsisina cesitlerini yazin

müzik eski çağlardan beri insanların duygularını anlatmak için kullandığı bir araç İnsanlar müziği her dönemde çok sevmişler bir grup bilim insanın geçtiğimiz yıllarda yaptığı bir araştırma müziğin neden sevdiğimize ilişkin bilgiler ortaya koyuyor araştırma yapan bilim insanları sevdiğimiz bir şarkıyı dinlemenin Tıpkı sevdiğimiz bir yemeği yediğimiz de gibi bize zevk verdiğinde söylüyor Çünkü aslında bir şarkıyı ve bir yemeği sevmemizin biyolojik nedeni dopamin adı verilen bir kimyasal madde gelin müzikten hoşlanma mı ve Ne iş olduğunu öğrenelim beyninize çok sayı sinir hücresi bulunur bu arasında sürekli olarak iletişim vardır Bu iletişim hem elektrikli hem de kimyasal yollarla gerçekleşir iletişim kimyasal olarak gerçekleşmesini birçok madde rol oynar Bu maddelerden biri Devam indir davamın beynimizi belirli bölgelerde salgılanır sevdiğimiz bir yemeği yediğimiz sırada beynimizin bu bölgelerinde dopamin salgılanması artar beynimize dönemin arttığında kendimize ödüllendirilmiş gibi hissederiz bu ödüllendirme sistemi kontrol eden bölüm beynimizin merkezinde bulunur gerilim Bilim insanlarının müzik dinlemenin de beynimizdeki ödüllendirme sistemi geçirdiğinin ortaya çıkardıkları araştırmaya bilim insanları bu araştırmayı kapsamında Bir de ne yapmış bu deneyde denklemler en sevdikleri şarkıları sırada beyinleri etkinlikler neler görüntülemiş bu görüntüleri inceleyen araştırmacılar müzik dinlerken deneklerin beyinlerindeki ödüllendirme sistemini kontrol eden bölge depo miktarında önemli bir artış olduğunu göremem işler böyle şarkıları dinleme ödeneklerin beyinlerindeki ödüllendirme sistemi harekete geçirdiğini sonucuna İşte bu sonuçlar biz insanların müziği neden bu kadar sevdiğimizi Açıklıyor


Cevap :

Cevap:

Cevap: Denize diklemesine inen bu çalılığın bir kısmını ne pahasına ayıkladı, biliyor musunuz; tırnakları pahasına. O çalı çırpının sere serpe geliştiği, bu denizlere diklemesine inen toprak öyle taşlık, öyle taşlıktı ki… Sonra Mustafa gündüzleri başka yerde çalışmak zorundaydı. Akşam olunca çalıların arasına sakladığı kazmasını alıyor, gün ağarıncaya kadar söküyor, koparıyor, kazıyordu. Kazdıkça kaya, kazdıkça taş. Bütün bir yaz, bütün bir kış, orman memurunun tazyiki, çalı, palamut, defne, kocayemiş, diken, ot, kök ona karşı koydular. Bu korkunç mücadeleye üç evlek toprak için Mustafa’dan başka bizim köyde kimse girişemezdi.