2000’li yılların başından itibaren görülen düşük faiz oranları, düşük enflasyon oranları ve parasal genişlemeler sonucunda ekonomik göstergelerdeki olumluluk makro ekonomik istikrarın sağlanmasına ve ABD’nin merkez bankasına olan güvenin artmasına neden oldu. Yatırımcıların bu güvenli ortamdan dolayı riskleri göz ardı etmesi konut kredilerinde artışa neden oldu, özensiz konut kredileri (Mortgage) ve vasıfsız kredilerin (subprime) riskli görünmesi 2007 yılının son çeyreğinde ABD ‘de finansal alanda bir krizi ortaya çıkardı. 2008 yılına gelindiğinde kriz finansal alanda kalmayarak reel alanda da yayılmaya başlaması tüm dünya ekonomilerini tedirgin etmeye başladı ve kriz başta AB ülkeleri olmak üzere tüm Dünya Ülkerlerini kapsayarak kriz küresel bir hal aldı.