Cevap :
Cevap:
ihtişamlı bir yerde yemek yediler.
komşuları sakladıkları eski zahireleri kullanıyordu.
kuşlar öksenin üzerinde duruyordu.
yarın sabahı vapura binmek için hazırlanıyordu.
pasaportu almak için uğraştı ama alamadı.
☆Gittiğimiz şehir çok ihtişamlıydı. (büyüklük anlamında)
☆yeni aldığı elbise ihtişamlıydı. (gözalıcı anlamında)