Cevap :
Merhaba :)
İstiklâl Harbi’nin amacını, Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kararlarını millete duyurmak, halkın bu savaşa desteğini sağlamak ve gelişen olaylardan toplumu haberdar etmek üzere 10 Kânunusâni 1336’da (10 Ocak 1920) yayımlanmaya başlamıştır. Özel bir gazete görünümünde olmasına rağmen Hey’et-i Temsîliyye reisi sıfatıyla Mustafa Kemal Paşa tarafından tasarlanmış, adı konulmuş ve yönlendirilmiştir. Bu bakımdan Mustafa Kemal’in daha önce (14 Eylül 1919) Sivas’ta çıkarmaya başladığı İrâde-i Milliye gazetesinin bir devamı kabul edilebilir. İlk sorumlu yazı işleri müdürlüğüne yedek subay Recep Zühdü’nün (Soyak) getirildiği Hâkimiyet-i Milliye’ye yazı ve haber sağlama işiyle de Hakkı Behiç (Bayiç) görevlendirilmiştir.
Hâkimiyet-i Milliye başlığının hemen altında yer alan, “Mesleği milletin iradesini hâkim kılmaktır” ibaresi gazetenin yayın politikasını açıklamaktadır. İlk sayının birinci sayfasını kaplayan ve Hey’et-i Tahrîriyye imzasını taşıyan “Hâkimiyet-i Milliye” başlıklı yazı Mustafa Kemal tarafından Hakkı Behiç’e not ettirilerek yazılmıştır. Hâkimiyet-i Milliye’nin kimliği ve niçin çıkarıldığının açıklandığı bu yazıda gazetenin Anadolu ve Rumeli ile ilgili olaylar hakkında bilgi vereceği, bu adın tesadüfen seçilmediği, amacının milletin hâkimiyetini savunmak olduğu ifade edilmektedir.
Ankara Vilâyet Matbaası’nın eski ve yetersiz tesislerinde haftada iki gün 28 × 42 cm. boyutlarında dört sayfa olarak yayımlanmaya başlayan Hâkimiyet-i Milliye, 47. sayısından itibaren (18 Temmuz 1920) haftada üç gün çıkarılmış, 100. sayısından sonra (22 Ocak 1921) yayımına iki hafta ara verilmiştir. İsyan eden Çerkez Ethem’in emrinde Ârif Oruç tarafından yayımlanan Eskişehir’deki Seyyâre-i Yeni Dünya gazetesinin daha modern matbaası bu arada Ankara’ya taşınmış, 6 Şubat 1921 tarihinden itibaren gazete bu tesislerde cumartesi dışında her gün çıkmaya başlamıştır. Ayrıca kadrosu da genişletilerek Hüseyin Ragıp başyazarlığa getirilmiştir. 23 Temmuz 1921’den itibaren her gün çıkmaya başlayan Hâkimiyet-i Milliye’ye Büyük Millet Meclisi hükümetlerinin ilk bütçelerinden tahsisat ayrılması (1921 bütçesinden ayda 1509 lira) gazetenin yarı resmî bir hüviyet taşıdığını göstermektedir.
Yeni Türkiye’nin yolunu çizen Hâkimiyet-i Milliye’nin başyazılarının birçoğunda imza yoktur. Bunların önemli bir kısmının Mustafa Kemal’e ait olduğu yazıların üslûbundan ve konuyla ilgili hâtıralardan anlaşılmaktadır. Yine altında tek yıldız bulunan makalelerin de Mustafa Kemal tarafından yazıldığı söylenmektedir.
Hâkimiyet-i Milliye zor şartlar altında kısıtlı imkânlarla yayımlanmaya başlamış ve bu şartlar içinde yayımını sürdürmüştür. Kâğıt, mürekkep ve para sağlanmasında güçlüklerle karşılaşılan gazetenin her işiyle yakından ilgilenen Mustafa Kemal Eskişehir ve İstanbul’dan kâğıt, hatta Harbiye Nezâreti’nden şapograf makinesi temini yanında çıktığının hemen ertesi gününden itibaren abone bulma çalışmalarına da bizzat girişmiştir. Böylece Anadolu’nun değişik yerlerinden gazeteye abone sağlanmıştır. Başlangıçta 1200-1500 civarında basıldığı tahmin edilen ve Müdâfaa-i Milliye merkez heyetlerine yeteri kadar gönderilen gazetenin her sayısından 700 adedi İstanbul’da bulunan Çanakkale mevki müstahkem kumandanı Şevket Bey’e yollanıyordu. Bu şekilde gazete âyan ve mebuslar meclisi üyelerine de dağıtılmıştır. Ayrıca İstanbul’da gizlice satılan gazetenin burada dağıtılması için tedbirler alınmıştır. Gazetenin İstanbul’da dağıtılması, buradaki kamuoyunun Anadolu hareketinden sağlıklı biçimde haberdar olmasını sağlamıştır.
Fransız İnsan Hakları Beyannâmesi’ni ilâve olarak veren Hâkimiyet-i Milliye’de Kuvâ-yi Milliye, Millî Mücadele, İstanbul’un işgali, Büyük Millet Meclisi kararları, cephedeki gelişmeler ve Türkiye’nin geleceği gibi konularda haber ve yazılar yayımlanmıştır.
Hâkimiyet-i Milliye’de imzalı yazılar 1921 yılından itibaren görünmeye başlamıştır. Gazetenin yazı kadrosu İstanbul’dan Anadolu’ya geçen aydınların katılımıyla zenginleşmiş; Hamdullah Suphi (Tanrıöver), Hüseyin Ragıp (Baydur), Ağaoğlu Ahmed, Ziya Gevher (Etili), Yakup Kadri (Karaosmanoğlu) ve Falih Rıfkı (Atay) başmakaleler yazmışlardır. 7 Haziran 1920’de Matbuat ve İstihbarat Müdîriyyet-i Umûmiyyesi kurulunca, umum müdür bir süre aynı zamanda gazetenin de başmuharriri olmuştur. İdaresi Recep Peker, Mahmut Soydan ve Falih Rıfkı Atay’dan sonra doğrudan Cumhuriyet Halk Fırkası’na verilmiştir. Üç aylık geçiş sürecinden sonra 1 Aralık 1928’den itibaren tamamen Latin harfleriyle yayımlanmaya başlanan Hâkimiyet-i Milliye’nin adı 4794. sayıdan başlayarak (16 Teşrînievvel [Ekim] 1935) Ulus olarak değiştirilmiştir.
Umarım yardım olur :')
Kolay Gelsin <3
(Araştırdım ( ╹▽╹ )