atatürkün cocukluk anıları ile ilgili kısa bir metin boş 5veya 6 satır olsun boş yazanı bildiririm 2.sınıf için​

Cevap :

Cevap: Kanka buyr kusura bakma vaktim az da sana lazm olan metni kıasaltıb ala bilirsin başarılar<3

Açıklama:Mustafa Kemal Atatürk'ün bu anısı Şemsi Paşa ilkokulunda okuduğu yıllara dayanıyor. Yakalşık olarak 8 yaşında olan Mustafa beden eğitimi dersini çok severmiş. Bir gün okulda koşu yarışması düzenlenmiş. Yarışma iki tur üzerinden yapılacakmış. İlk turu Mustafa önde tamamlamış. İkinci tur başlamış. O sırada yolun kenarında bir kuş yavrusu görmüş. Kuşa zarar gelmemesi için kuşu eline alarak kuş ile birlikte yavaşca ilerlemeye başlamış. Bu sırada arkadan gelen öğrenci Mustafa'yı geçerek birinci olmuş. Birinci olan öğrenci Mustafa’nın neden birinci olamadığını öğretmenine anlatmış. Bunu duyan öğretmeni Mustafa'ya birinciliği vermiş.

Kemal İsmi

Mustafa Kemal Atatürk'ün bu anısı ortaokul yıllarından. Mustafa ortaokulda matematik dersini çok seviyormuş. Tesadüf eseri Matematik öğretmeninin adı da Mustafa’ymış. Biri Mustafa diye seslendiğinde ikisi de bakarmış. Bir gün Mustafa öğretmen öğrenci Mustafa’yı yanına çağırmış: “Senin adın da Mustafa benim adım da Mustafa. Bundan sonra senin adın Mustafa Kemal olsun.” demiş. O günden sonra herkes ona Mustafa Kemal diye seslenmeye başlamış. ATATÜRK soyismi Mustafa Kemal'e 1934 yılında soyadı kanunu ile birlikte verilmiştir.

Ben Eğilmem

Mustafa Kemal Atatürk'ün Ben eğilmem adlı anısını Asaf İlbay tarafından aktarılmıştır. Bu yazı Ahmet Gürel'in  Atatürk’ten Gençliğe Unutulmaz Anılar kitabından alınmıştır.

“Evimizin bahçesi büyüktü. Sık sık mahalle arkadaşları toplanır ve o zamanlar Selanik’te çok moda olan 'mancınık' oyununu oynardık. Bu bir nevi 'birdirbir' oyunuydu. Bir kişi eğiliyor ve diğerleri sırayla üzerinden atlıyorlardı. O, oyuna iştirak etmezdi ama seyrine de bayılırdı. Hele içimizde düşenler falan olursa, keyfine diyecek olmazdı. Bir gün kararlaştırdık, yaka paça onu zorla oyuna soktuk. Sırayla hepimizin üzerinden atladı ve sıra kendisine gelince, eğilmeden dimdik durdu ve:

-‘Haydi atlayın!’ Dedi.

Biz başını yere doğru eğilmesi için ısrar ettikçe, o:

-‘Ben eğilmem! Böyle atlarsanız atlayın’ diyordu. Bir türlü razı edemedik.”.