Cevap :
Cevap:
Şeker potakalı
Açıklama:
Zeze; 5 yaşında çok yaramaz fakat bir o kadar da yaşına göre fazla zeki bir çocuktur. Bu yaramazlığı ve zekiliğinden dolayı etrafındaki bir kaç kişi hariç herkes ona şeytan der. Onun şeytan olmadığına bir ablası bir de öğretmeni inanmaz , onu severler. Zekiliği sayesinde kendini öğretmenine sevdirmiştir çünkü okumayı erkenden sökmüştür. Zeze beş yaşında olmasına rağmen, bir yetişkin gibi davranıp olayları algılamaya çalışabiliyor. Babası işsiz olduğu için zor durumda olan aile; taşınmak zorunda kalır. Yoksulluk içerisinde yaşarken bir de bu taşınma olayı Zeze’yi üzer ve bir şeker portakalı seçmesini söylerler. Seçer ve bu şeker portakalı ; Zeze’nin en iyi arkadaşı sırdaşı olur. Her gün ne yaşadıysa , ne yaptıysa ona anlatmaya başlar karşılıklı sohbet ederler.
Yılbaşı gelip çattığında Zeze babasından hediye bekler fakat yoksul baba hediye alamaz. Zeze’de babası da bu duruma üzülürler ama Zeze bu durumdan kendini suçlu hisseder . Bu yüzden ayakkabı boya kutusunu aldığı gibi dışarı çıkıp babasına hediye almak için para biriktirmeye başlar ve bunu başarır çok mutlu olur. Ama onun en büyük hayallerinden biri şehirde arabaların arkasına tutunup rüzgarı hissetmektir. Bu hayalini gerçekleştirir ama arabanın sahibi olan adamdan dayak yer. Orada araba sahibini bir gün öldüreceğine dair yemin eder. O adamı gördüğü yerde kaçar. Bir gün yine yaramazlık yaparken kendini keser. Okula giderken topallar tabii… Adam Zeze’nin o halini görünce ona pansuman yaptırır ve limonata,pasta ısmarlar. Zeze ,adamı çok sever ilerleyen zamanda onu babası gibi görmeye başlar. Bu arada Zeze olağan yaramazlıklarına devam eder ve bunların sonucunda hep dayak yer. Bir gün çok ağır bir dayak yer ve o sırada birde bu Adamın arabasına tren çarpıp öldüğünü duyar. Ve Şeker Portakalı da kesilecektir artık Zeze iyice yıkılır. Fakat hayatına bu değerler olmadan artık devam etmek zorundadır.