Cevap :
Hz. Muhammed'in Hayatı Özet
İngiliz asıllı Müslüman olan Ebubekir Siraceddin Martin Lings, üç yıl kadar bir süre derin araştırmaları sonucunda ortaya çıkardığı HZ. Muhammed’in Hayatı adlı eseriyle büyük İslam bilimcilerinden de takdir almıştır. Kitapta gerek konular derinlemesine gerek konular ana hatlarıyla gerek de kısa bir değinme ile anlatılmıştır. Temel HZ. Muhammed’in Hayatı hakkında ki bilgililere bu kaynaktan oldukça yararlanarak kullanabilirsiniz.
Peygamber Efendimiz HZ. Muhammed (s.a.v) 20 Nisan 571 yılında Mekke’de dünyaya gelmiştir. Annesinin adı Amine, babasının adı Abdullah’tır. Lakin Peygamber efendimizin babası kendisi henüz dünyaya gelmeden vefat etmiştir. Ve Muhammed ismini de dedesi Abdulmuttalip vermiştir.
Doğduktan kısa bir süre sonra Halime adında bir sütanneye verilmiştir ve 4 yaşına geldiğinde Mekke’ye tekrar dönerek annesine kavuşmuştur. Lakin aradan geçen 2 yıl kadar bir sürenin ardından annesi Amine’de ölünce dedesi ile yaşamaya başlamıştır.
Peygamber efendimizin hayatı her zaman zorlu geçmiştir. Daha küçük yaşta; üstlerinden kısa bir süre geçtikten sonra dedesini de kaybedip amcası Ebu Talip’le yaşamaya başlamıştır. Amcası Peygamber efendimizin en büyük destekçilerinden olmuştur. Hem gençliğinde hem de çocukluğunda her daim yanında bulunmuştur. Nitekim Peygamber Efendimizin de ticaretle haşır neşir olma sebeplerinden biri amcası Ebu Talip’dir. Kendisi bir ticaretçi olup yiyenini de yanından eksik etmemiştir.
Peygamber Efendimiz 25 yaşına geldiğinde ticaret alanında oldukça geliştiği ünü; güvenilir ve dürüstlüğüyle nam salmıştı. Ve 40 yaşında ki, güzelliğini ahlakından alan Hatice isimli bayan adına ticaret yapmaya başlayan Peygamber Efendimiz birbirlerini uygun görerek sade bir nikâhla evlenirler.
Bu evlilikten doğan altı çocuk vardır. Abdullah, Zeynep, Rukiye, Ümmü Gülsüm, Kasım ve Fatıma. Bu çocuklardan Hz. Fatıma haricinde hepsi Peygamber Efendimizden önce vefat etmiştir.
Hz. Hatice İslam’a katılan ilk Müslüman olmuştur. Her daim ve her koşulda Peygamber Efendimize destek olup onun yanında durmuştur.
Peygamberimize Kâbe Hakemliği olayından dolayı Güvenilir Muhammed anlamına gelen Muhammedül – Emin lakabı verilmiştir. Mekkeli halk ne kadar HZ. Muhammed’e (s.a.v) peygamberliğinden dolayı kızgın ve öfkeli olsalar da en ufak bir şey için Peygamber Efendimizin yardımını isterlerdi.
Mekke’nin insanları o kadar yoldan çıkmıştı ki; babalar kız evlatlarını diri diri toprağa gömerken insanlar köle olarak takas ediliyordu. Kumar, dolandırıcılık da çabası… Bu durumları gören Peygamber Efendimiz çok üzülüyordu. Kafasını sık sık Mekke’nin dışında bulunan Hira Mağarasına dinlemeye gidiyordu.
Gel zaman git zaman. Peygamber efendimiz yine bir gün Mekke’nin zalimliğinden uzaklaşmak adına Hira Mağarasına gitmişken, kendisini Cebrail (a.s.) ziyaret etmiştir. Ve Peygamber Efendimize “Oku” dedi. Peygamber Efendimiz de ben okuma bilmem dedi. Cebrail (a.s.) tekrar “Oku” deyip bu durum tekrarlandığında; Peygamber Efendimiz Alak Suresinin ilk beş ayetini okumuştur. Ve böylece Peygamberliği başlayıp, ilk vahyini de almış olmuştur.
HZ. Muhammed (s.a.v.) peygamberliğinin ilk üç yılında insanları İslam’a gizlice davet etmiştir. Daha sonra ise tüm halka duyurarak İslam’a çağırıp, Müslümanlığı anlatmıştır. Halk ise Peygamber Efendimizi yalanlayıp, Müslüman olanlara da işkenceler yapmıştır. Müslümanlara eziyet etmeye kalkışanlara karşın Peygamber efendimiz Müslümanları Habeşistan’a yollayarak ilk hicreti 615 yılında gerçekleştirmiş bulunmaktadır.
HZ. Muhammed (s.a.v.) bir yandan Mekkelilerin azabından kaçınırken bir yandan da toplumu İslam’a davet ediyordu. Ve bir zaman gelen bir grup Müslüman olduktan sonra Peygamber Efendimizi kendi memleketleri Medine’ye davet etmiştir. Peygamber Efendimiz de Allah’tan aldığı vahiyle Medine’ye hicret eder. Bu hicretin önemi çok büyüktür.
İslam’ın yükseldiği bu kutsal şehir Müslümanlar için milat olmuştu. Mekkeliler oyunlarına devam ederken, İslam tarihi açısından önemli savaşlar gerçekleşmiştir.
Geçen uzun ve zorlu yılların ardından Mekke’yi fetheden Peygamber Efendimiz, Mekkelilere merhamet ederek onları da tekrardan İslam’a davet etmiştir. Müslümanlarla beraber yaptığı son hacca Veda Haccı denir. Hac sırasında yaptığın konuşmasıyla ölümünün habercisini veren Peygamber Efendimiz, Hacdan sonra hastalandı ve ardından 8 Haziran 632 yılında vefat etmiştir.
al bütün cevap burda