Cevap :
Birgün bir adam varmış dayanışma gücü çok kuvvetliymiş...Şeklinde metine düşünerek başlarsan emin ol çok farklı hikayeler geliştirebilirsin.
Not:Kesinlikle dalga geçmek anlamında nsöylemiyorum.!
Adamın biri dünyayı dolaşmak istiyormuş Yanına bir kese para alıp düşmüş yollara Az gitmiş uz gitmiş Sonunda bir köye varmış Bu köyde çocuklar boynuna ip bağladıkları bir fareyle oynuyorlarmış Adam hayvana acımış Çocuklara biraz para verip fareyi kurtarmış
Yoluna devam eden adam bir başka köye varmış Bu kez, çocukların bir eşeği zorla arka ayakları üstünde durdurmaya çalıştıklarını görmüş
Onlara biraz para verip, zavallı eşeği kurtarmış
Adam, yoluna devam etmiş Derken başka bir köye varmış Köyün delikanlılarının toplanıp ayı oynattıklarını görmüş
Kalan parasını da ayı için verip ayıyı ormana salıvermiş
Böylece adamın tüm parası bitmiş Parasız kalan adam yoluna devam etmiş Bir yandan da parasız pulsuz dünyayı nasıl dolaşacağını düşünüyormuş
Birden karşısına o ülkenin kralının yaşadığı saray çıkmış Kraldan yardım istemek gelmiş aklına
“Koskoca kralın hazinesinden biraz para istesem ne çıkar?” diye düşünmüş
Saraya girip, kralın huzuruna çıkmış Dileğini iletmiş Ama kral çok cimriymiş Adamın, hazinesine göz diktiğini sanmış Çok öfkelenmiş
Hemen askerlerine emir vermiş Zavallı adamı yakalatıp, zindana attırmış Ertesi gün, adam mahkemeye çıkarılmış Duruşma sonunda, adamın bir sandığa kapatılıp, yol kenarına bırakılmasına karar verilmiş
Ertesi gün sabah erkenden adamcağızı sandığa kapatmışlar Üstüne kocaman bir kilit vurmuşlar Sonra dere kenarındaki ıssız bir yola bırakmışlar
Askerler gittikten sonra adam olanca gücüyle bağırmış, yardım istemiş Ama boşuna… Bu ıssız yerde onu kimse duymuyormuş Zavallı adam artık ölümü bekler olmuş
Birden sandığın üstünden gelen tıkırtılarla irkilmiş Sanki biri kilidi kemiriyormuş Az sonra kilit kırılmış, kapak ağır ağır açılmış
Adam kendisini kurtaranın bir süre önce çocukların elinden kurtardığı fare olduğunu görmüş Yanında da ayı ile eşek varmış
Adam kendisini kurtaran hayvan dostlarına sevgiyle sarılmış Dere kıyısına oturmuşlar Adam başına gelenleri anlatırken kıyıdaki taşlardan birinin diğerlerinden daha parlak olduğunu fark etmişler Hemen taşı alıp incelemeye başlamışlar Ayı:
- Şansımız varmış Bu, sihirli bir taş Artık her dileğimiz gerçekleşir, demiş
Sonra taşı adama uzatmış ve bir dilek tutmasını istemiş Adam bir saray dilemiş ve o anda da dileği gerçekleşmiş
Oradan kervanıyla geçen bir tüccar, bu ıssız yerde birden ortaya çıkan sarayı görünce çok şaşırmış
“Yıllardır bu yoldan gelir geçermiş böyle bir sarayı görmemiştim” demiş Sonra da sarayın sahibiyle konuşmak amacıyla saraya girmiş
Adamın karşısına çıkıp: – Bu sarayı, bu kadar kısa sürede nasıl yaptınız? Çok şaşırdım doğrusu! Diye sormuş
— Ben yaptırmadım Her şey sihirli taşın sayesinde oldu, demiş adam da
Düzenbaz tüccar:
- Taşı bana satarsan tüm mallarımı sana veririm, demiş Adam razı olmuş, taşı vermiş
Tüccar taşı alıp gitmiş 0 anda da tüm sihir bozulmuş Adam, kendini yeniden sandığın içinde bulmuş Taşı verdiğine pişman olmuş Ağlayıp sızlamış
Az sonra sandığın üstünden tıkırtılar işitmiş Farenin yine kendini kurtarmaya geldiğini anlamış Ancak fare ne kadar uğraştıysa da bu kez kilidi açamamış
Fare, eşek ve ayıyı bir telaştır almış Sevgili dostlarını sandığın içinden kurtarmanın bir yolu olmalıymış Düşünüp taşınmışlar Ayı:
- Sihirli taşı geri almalıyız Başka çaremiz yok! Demiş Birlikte tüccarın sarayına yollanmışlar Saraya yaklaşınca ayı:
- Fare kardeş sen kapı aralığından içeri bir bak Sihirli taşın yerini öğren Sonra onu almanın bir yolunu buluruz, demiş
Bunun üzerine fare saraya girmiş Tüccarın yatak odasına kadar çıkmış Sihirli taş aynalı bir sehpanın üzerinde duruyormuş
Taş duruyormuş durmasına ama iki öfkeli kedi de taşın yanında nöbet tutuyormuş
Fare korkuyla oradan hemen uzaklaşmış Arkadaşlarının yanına dönünce gördüklerini anlatmış Kafa kafaya verip bir plan kurmuşlar
Eşek:
- Sen yine aynı şekilde içeriye girersin Orada bir deliğe saklanırsın, demiş
Ayı:
- Tüccar uyuyunca sessizce yatağa çıkıp, saçını çekiştirir, burnunu kemirirsin, diye devam etmiş
Fare hemen işe koyulmuş Planladıkları gibi tüccarın uyumasını beklemiş Sonrada çıkıp burnunu kemirmiş Saçlarını çekiştirmiş
Korkuyla uyanan tüccar:
- Fareler burnumu kemiriyor! Bu sersem kediler hiçbir işe yaramıyor! Diye bağırıp çağırmış Sonra da kedileri saraydan kovmuş
Ertesi akşam, tüccarın, uykuya daldığı saatlerde üç arkadaş saraya girmişler Aynalı sehpanın üzerinde duran sihirli taşı sessizce almışlar
Geldikleri gibi kimse duymadan sarayı terk etmişler Bir an önce sandığa ulaşmak için olanca güçleriyle koşmuşlar, koşmuşlar
Karşılarına bir nehir çıkmış Eşek:
- Eyvah, nehri nasıl aşacağız? Diye endişelenmiş
Ayı sakin sakin:
- Ben yüzme biliyorum Sen benim sırtıma çıkarsın Ağzına da sihirli taşı alırsın Fare kardeşi de başına oturtursun Kolayca nehri aşarız, demiş
Böylece birlikte yüzmeye başlamışlar Onların bu hali kuşları, kurbağaları çok güldürmüş