Cevap :
1. Peygamberimiz (sav) evliliği tavsiye eder, bekâr kalmayı şiddetle yasaklarlardı.
2. Evlenin çoğalın, ben sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim.
3. Ben hepinizden çok Allah’ı tanıyanınız ve Allah’tan en çok korkanınızım. Ben evlenirim ve onlarla münasebet kurarım.
4. Evlenmeye gücü yeten evlensin. Bu gözü haramdan korur ve azalarınızı muhafaza eder. Kimin de evlenmeye gücü yetmezse oruç tutsun. Zira oruç şehveti kırar.
5. Evlenmekten çekinmeyin. Zira nikâh kısmeti açar ve malı celp eder.
6. Bir baba çocuğu evlenme çağına gelince evlendirsin. Evlenmesine engel olur da başına iş gelirse mesuliyeti babaya aittir.
7. Dininden ve ahlakından razı olduğunuz biri kızınıza talip olursa onu evlendiriniz. Şayet böyle yapmazsanız yeryüzünde büyük fesat olur.
8. Yasin suresini çok okuyunuz. Yasinde on bereket vardır. Aç okursa doyar, susayan okursa suya kavuşur, çıplak okursa giyinir, bekâr okursa evlenir, korkan okursa emin olur, mahzun okursa ferahlar, yolcu okursa yardım görür, kayıp okursa kaybını bulur, hasta okursa şifa bulur, ölüye okunursa azabı hafifler. (Hz. Ali’den) (ra)
9. Allah’ın yasağından korunmak için evlenene Allah’ın yardımı hak olur.
10. Evlinin iki rekât namazı bekârın seksen rekât namazına bedeldir.
11. Birisi evlendiği zaman şeytan bağırır: “Eyvah bu âdemoğlu dininin üçte birini benden korudu.”
12. Sahabenin biri peygamberimize (sav) gelerek “Evlenmek istiyorum, bana dua et” diyince peygamberimiz (sav) “Eğer sana İsrafil (as) Cebrâil (as) Mikâil (as) ve Hamele-i Arş beraber dua etsek sen ancak yazılan kadınla evlenirsin” buyurdular.
13. Dünyanın lezzetini ve şehvetini terk ederek Allah’a ibadete kendisini veren bir gence Allah yetmiş iki sıddık sevabı verir ve onun için şöyle buyurur: “Ey benim için şehvetini ve lezzetini terk eden genç, sen benim yanımda bazı meleklerim gibisin.”
14. Allah katında tövbekâr gençten daha sevgili, isyana devam eden ihtiyardan daha menfuru yoktur. Aynı şekilde Cuma günü ve gecesi yapılan hayırdan daha sevaplısı ve aynı günde işlenen günahtan daha menfuru yoktur.
15. Zevci ve çocuğu olmayan cihadı iltizam etsin.
16. Dul ve yetimlerin hizmetine koşan fî sebilillah cihad eden, gece kaim ve gündüz saim olan gibidir.
17. Gözünü tut ey delikanlı! Bu gün (Arefe) kim gözünü tutarsa mağfiret olunur.
18. Bakış şeytanın oklarından bir oktur. Bir kimse Allah korkusu ile bakışına hakim olursa Allah ona imanın tadını kalbinde hissettirir.
19. Bir kimse din kardeşinin avretine kasten bakarsa Allah onun kırk gecelik namazını kabul etmez.
20. Allah avret yerine bakana ve baktırana lânet etsin.
21. Kim iffetini korumak için aşkını gizler de ölürse şehit sevabını alır.
22. Kadın dört şeyi için nikâhlanır: Asaleti, cemali, malı ve dindarlığı. Siz dindar olanı tercih ediniz ki eviniz bereketlensin.
23. Kız ile evlenin ki hayatınız tatlı olsun.
24. Peygamberimiz (sav) kızlarına ipek başörtüsü giydirirlerdi.
25. Saçı olan ona bakım yaparak ikram etsin.
26. Peygamberimiz (sav) kadının ellerine kına yakmasını tavsiye ederdi.
27. Kızını içki içene veren onu ateşe atmış gibi olur.
28. Sizden birisi evlenmek istediği kıza baktığı gibi saçına da baksın. Zira saç güzelliğin bir bölümüdür.
29. Dul olanın sözüne bakın, kızın susması rızasıdır, çekinirse evlendirmek caiz olmaz.
30. Kadınlarınızı göze gelen yerlere oturtmayın.
31. Namuslu kadına bühtan etmek yüz yıllık ameli yıkar, mahveder.
32. Ya Esma! Bir kadın baliğ oldu mu onun yüzü ve elleri dışındaki yerleri örtmesi farzdır.
33. Kocası ölen kadın iddet müddetince (4 aya 10 gün) kına yakmasın, sürme çekmesin, koku sürünmesin, boyalı elbise giymesin ve ziynetlerini takmasın.
34. Bir kadın koku sürünerek dikkat çekmek için bir cemaatin önünden geçerse günaha girer, başkasını da günaha sokar.
35. Alımlı ve çalımlı giyinmek şeytana hoş gelir.
36. Güzel saç, güzel yüz ve güzel ses fitne sebebidir.
37. Allah saç ekleyene, ekletene, dövme yapana ve yaptırana lanet etsin.
38. Erkeğin erkekle, kadının kadınla bir örtü altında bulunması caiz olmaz. Erkeğin erkek, kadının kadın avretine bakması caiz olmaz.
39. Genç erkek ile genç kadının yalnız beraberliği şeytandan emin olmaz.
40. Şarkıcı kadının parası haramdır. Onu dinlemek ve yüzüne bakmak da haramdır.
41. Ey kadınlar! Allah’a şirk koşmamak, hırsızlık ve zina yapmamak, marufta bana asi olmamak, elleriniz ve ayaklarınız arasında iftirada bulunmamak üzere biat alıyorum. Kim bunu yapar da dünyada ceza görürse bu ona kefarettir. Kimin de yaptığını Allah örtmüş ise onun durumu Allah’a kalmıştır. Dilerse azab eder, dilerse affeder.
42. Hayızlı kadın dua edebilir; ama musallaya çıkamaz ve namaz kılamaz.
43. Dört şey peygamberlerin sünnetidir: Hayâ, güzel koku, nikah ve misvak.
44. Nikâh benim sünnetimdir; kim sünnetimi yapmazsa benden değildir.
45. Kötülükten iki şekilde kurtulunur, birincisi iffet, ikincisi nikâh...
46. Velisinden izinsiz evlenenin nikâhı batıldır. Velisi olmayanın velisi sultandır.
47. Nikâhı ilan ediniz ve def çaldırınız.
48. Adam din kardeşinin alışverişi üzerine alışverişe girmez, kardeşinin talip olduğu kadına da talip olmaz.
49. Zandan sakının şüphesiz zan sözün en yalan olanıdır. Tecessüse de girmeyin, birbirinizle rekabete girmeyin, birbirinize öfkelenmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin ey Allah’ın kulları kardeş olun. Birbirinize haset etmeyin. Biriniz başkasının talip olduğu kıza o vazgeçmedikçe talip olmasın.
50. Geçici nikah haramdır. Allah’ın haramını helal sayandan daha büyük düşman yoktur.
51. Kadına ancak nikahlamak amacı ile bakmakta bir beis yoktur.
52. İhramda bulunan biri evlenmesin, nikah yapmasın ve bir kadına talip olmasın.
53. Ödemeniz en haklı olan şartlar mehirlerdir.
54. Kadının hayırlısı yüzü güzel olan ve mehri az olandır.
55. Mehirlerinizde kolaylık gösterin.
56. Uğursuzluk ancak üç şeydedir: Evde, atta ve kadında…
Hz. Peygamber birçok hadisinde ailenin önemine işaret etmiş ve onun bir huzur yeri olduğunu belirtmiştir. Bir baba olarak çocukları dünyaya gelince sevinmiş; vefatlarında ise üzülmüştür. Sözgelimi oğlu İbrahim'in doğum haberini kendisine getiren Ebû Râfi'e hediye vermiş; İbrahim'in annesi Mâriye'yi de azat etmiştir.[618] Bu çocuğunun bakımı ve yetiştirilmesiyle ilgilenmiş; sütannesine bir hurmalık tahsis etmiştir. Sık sık sütannesinin bulunduğu yere onu görmek için gitmiştir. İbrahim, on altı veya on sekiz aylık iken vefat etmiştir. Onun vefatı üzerine gözlerinden yaş dökülmüştür. Bunun üzerine "Sen de mi ağlıyorsun yâ Resûlallah!" diyen Abdurrahman b. Avf'a bunun şefkatten kaynaklandığını, üzüntülü olduğunu, ancak bağıra çağıra ve feryat ederek ağlamayı yasakladığını söylemiştir.[619]
"Bir dost ve bir baba olarak yaratılışın en ince duygularıyla" bezenmiş olan[620] Hz. Peygamber, bir aile reisinin aile fertlerine nasıl davranması gerektiğini emir ve tavsiyeleri ile açıkladığı gibi, bizzat kendi uygulamaları ile de ortaya koymuştur. Erkeğin kadına iyi davranması gerektiğini çok açık ve kesin bir şekilde dile getirmiştir. Bu anlamda "En hayırlınız ailesi için hayırlı olandır. Bana gelince, ben aileme karşı en hayırlı olanınızım";[621] "En hayırlınız hanımlarına karşı iyi davrananınızdır"[622] buyurmuştur. Enes b. Mâlik, "Ailesine Resûlüllah kadar şefkatli bir kimse görmedim"[623] demiştir. İman, ahlak ve aile fertlerine yumuşak davranma arasında kurduğu bağıntıyı dile getiren şu sözü çok anlamlıdır: "Mü'minlerin imanca en mükemmel olanı, ahlakça en güzel olanı ve aile fertlerine yumuşak davrananıdır."[624]
İnsanın üzerinde hakkı olan kişilerin başında aile fertleri gelmektedir. Çünkü kişinin sevincini ve üzüntüsünü ilk önce paylaştığı kimseler aile fertleridir. Hz. Peygamber çeşitli vesilelerle erkeklerin kadınlar üzerinde, kadınların da erkekler üzerinde hakları bulunduğunu söylemiştir. Kadınlar hakkında Allah'tan korkulmasını, onlara haksızlık yapılmamasını istemiştir. Kocasını şikayet için kendisine gelen kadınların sayısı artınca bu tür davranışta bulunanların iyi kimseler olmadığını söylemiştir.[625] Hanımlarına iyi davranmış, onları dövmemiştir. Kendisi bunu yapmadığı gibi, hanımlarını dövenleri de "Kadınlarınızı nasıl dövüyor, sonra da akşam olunca beraberce yatıyorsunuz"[626] diyerek kınamıştır. Kadınların dövülmemesi, hele yüze hiç vurulmaması, kötü sözlerle tahkir edilmemesi ve evinin terkedilmemesi[627] konularında ikazda bulunmuştur. "Kadınları ancak kötüleriniz döver"[628] demiştir. İbn Sa'd, hanımların dövülmesi ile ilgili rivayetleri özel bir başlık altında toplamıştır.[629]
Hanımlarının ve diğer aile fertlerinin yakınlarına da ilgi gösterirdi. Hz. Hatice'nin bir arkadaşı yanına geldiğinde ona iltifatta bulunmuştur. Her koyun kesişinde Hz. Hatice'nin