Açıklama:
~~~~Selam ~~~~
Bir zamanlar yaşlı bir kıraliçe varmış, kıraliçe güçlü, dediği dedik bir insanmış. Kimse bir dediğini iki etmezmiş. Kıraliçe, bütün mevsimlerde bütün dünya ülkelerinde yetişen güllerden güzel güller yetiştirirmiş. Ama sarayda acı ve keder kol geziyormuş. Çünkü kuraliçe çok ağır hastaymış, doktorlarda yakında öldceğini söylüyorlarmış. "Tek bir umut var kıraliçenin kurtulması için" demiş bir bilgin." Eğer dünyanın en güzel soylu gülünü bulup getirirseniz kıraliçe uzun yıllar yaşar" Yaşlı, kıraliçenin iyilişmesi için dünyanın dört bir yanında en güzel gülü aramaya koyulmuş ama hiç biri işte varamamış. Sonunda kıraliçenin küçük oğlu annesine seslenerek beni dinle demiş ve başlamış okumaya. Kitapta, cennetin görünmeyen bir köşesinde açan yapayanlız bir gülden söz ediliyormuş. Bu gül kendisine ta derinden görmek isteyene görünmüş. Beyaz bir gülmüş ama güneşin batışında pembeleşen o kızıllık yansıdığı vakit büyüleyici bir renge bürünen bu gül gerçek sevginin ve güzelliğin simgesi imiş. Birden tatlı bir pembelik yayıldı. kıraliçenin yanakları, gözleri büyüdi bir güneş gibi parladı ve kitabın yaprakları arasında pembe bir gül, dünyanın en güzel güli beriliverdi " onu görüyorum" diye başırdı kıraliçe. Bu gülü kim görürse bir daha hiç mutsuz olmaz ve ölümsizleşmezmiş.
Kirbitçi Kız
Soğuk bir noel arefesinde, kentin caddelerinde herkez eğlenirken küçük kız onları seyredip kendi kendine eğleniyordur. Küçük kız kibritçidir. Kutu ile kibrit satar. O soğuk havada insanlar eğlenirken küçik kız hayatın acımasızlığını, yok suzluğu tatmıştır. Ailesine yardım etmek için her geçene kibrit satmak ister, fakat o gece hiç satmamıştır. Havanın çok soğuk olması ve kızın yorgun oluşu yinede onu yıldırmamıştır. Birazcık olsun ısınmak, için o iki ev arasında bir aralığa girer ve hayallere dalar. Çocukluğunu mutlu bir şekilde yaşamak iyi bir evde oturmak, yoksulluk çekmemek;gibi derken biraz ısınmak için kibrit yakar. Nasıl olsa üvey annem ve babam anlamaz diyerek sıcacık bir ev hayal ederken kibriti yakarak biritirir. Bu durumu fark edince ne yapacağını şaşırmış, korkmuş ve ölmüş büyük annesinden yardım dilenmeye, seslenmeye başlar. Durmaksızın yağan kar,küçük kibritçi kızın üstünü örter. Küçük kız, kaskatı ve donmuş kalakalır oracıkta. Büyük annesi elini uzatır ve küçük kibritçi kızı yanına alır.
#ALINTI DEĞİLDİR!!!
İYİ DERSLER||@aylin ||#ESKİSİ GİBİ
