Cevap :
'PSİKOLOJİ EDEBİYATTIR'DAN 'EDEBİYATTA PSİKOLOJİ'YE NÖROETİK LAPLACE ŞEYTANI, KAOS VE KELEBEK ETKİSİ
ZAMAN VE BİZ "SÖZDE BİLİMSEL" SÖYLENCELER
EINSTEIN'IN BEYNİ ZAMAN ALGISI YILLARCA GÖRMEYEN GÖZLER AÇILDIĞINDA. İNSAN ZİHNİ VE BİLGİSAYARLAR
'PSİKOLOJİ EDEBİYATTIR'DAN 'EDEBİYATTA PSİKOLOJİ'YE
Edebiyatı kelimelerin sanatsal bir dansı olarak tanımlayabiliriz. Psikolojiyse bir bilim dalı kuşkusuz. Dili açık, sade olmalı; herkese aynı anlamı vermeli; edebiyatın kullandığı sembolik anlatım bilimsel iletişimi kesintiye uğratabilir. Ne var ki psikolojinin bir bilim dalı olarak kabulü uzun yıllar boyunca bu bilime hizmet veren herkesin savaşımını gerektirmiş, çoğu zaman pozitif bilimlerce bir bilim olduğu inkar edilip, bulguları kurgusal öğeler olarak kabul edilmiş. Bu savaşım sırasında psikoloji yaklaşık 1960'lara kadar yöntemlerini pozitif bilimlere yaklaştırma uğruna beyinsel işleyişleri göz ardı etmiş, yalnızca gözlemlenebilir uyaran-davranış ilişkilerine yoğunlaşmış
. PSİKOLOJİNİN KONUSU
Psikoloji insan davranışlarını inceleyen bilim dalıdır. İnsan merak eden, öğrenme ihtiyacında olan bir varlıktır. Hem kendini hem de kendi dışındaki dünyayı anlamak ister. Elde ettiği bilgiler de onun çevresine uyumunu kolaylaştırır. İnsan yalnızca çevresini, dış dünyayı değil, kendisi ile ilgili olayları da merak eder. İnsan nedir? sorusuna cevap arar. Bu sorunun cevabını aslında bildiğini zanneder. Oysa insan hakkında bilgimiz düşündüğümüzden de azdır. İnsan, felsefenin, dinlerin, antropoloji, etnoloji, biyoloji, sosyoloji gibi çeşitli alanların konusu olmuştur. İnsanı inceleyen alanlardan biri de psikolojidir. Psikoloji, insanın neden, niçin ve nasıl davrandığını araştırır.