Cevap :
münakaşaMünâzara başka, münâkaşa başkadır. Müzâkere ve fikir teâtisi ise daha başkadır. Hele ki ölçüsüz ve mizânsız münâkaşa hem söyleyene hem de dinleyene ve de okuyana zarardır.
Münâkaşa; kısaca ölçüsüz ve mizansız tartışmaktır. Sert tartışma ve ağız kavgası şimdilerde ise kalem (klavye) kavgasıdır. Bir konu hakkında, hep kendini haklı göstermek için karşısında konuşan kimsenin kalbini kıracak şekilde sözü uzatmak ve gönül incitmektir. Elhâsıl kötü bir huydur. Münâkaşada devrede hisler ve nefisler vardır. Hak, hakîkat ve insaf münâkaşada devre dışıdır. Çünkü akıl, kalb ve ruh münâkaşa meydanında his, nefis ve şeytana mağlup durumdadır. Neticede kârlı çıkacak olan nefis ve şeytandır. Çünkü münâkaşa hak namına değil his ve nefis namına neticelenir. Bu nedenle olsa gerek İmam-ı Şafi "münakaşa câiz değildir," demiştir. Çünkü münâkaşada kişinin enesi de devreye girip netice menfî olarak sonuçlanacaktır. Böylece münâkaşa bütün fayda kapılarını kapatmaktadır.