Cevap :
DIN DEFTERE GEÇTİ
Cemiyette, hak etmediği halde bir makamın nüfuz ve salâhiyetlerini kullanarak üst perdeden konuşan, yahut yaptığı ehemmiyetsiz bir iş üzerine “bir yumurta bin bir gıdgıdak” misâli ortalığı velveleye verenler bulunur.
Lisânımızda, bunlar hakkında söylenen oldukça ağır bir tâbirimiz vardır: “Anır eşeğim anır, adın deftere geçti.” Bu tâbirin hikâyesi de enteresandır. Dilerseniz Osman Çizmeciler’in, “Ünlü Deyimler ve Öyküleri“ (İstanbul 1989) isimli çalışmasından naklen (s. 20) anlatalım:
Tarihimizdeki ilk istatistik Tanzimat yıllarında yapılmış. Ancak o yıllarda, sayımın ve sayılmanın faydasını anlamayan insanlara istatistiği izah etmek çok zor olduğundan, idareciler düşünüp taşınmışlar ve yumuşak geçiş için öncelikle köylerde bir hayvan sayımı yapmayı muvâfık bulmuşlar.
Köylünün biri, sayım bittikten, memurlar gittikten sonra, o âna kadar sessiz kalıp sayıma dâhil edilmemesi için durmadan yemlediği fakat bir türlü muvaffak olamadığı ahırdaki merkebinin anırmaya devam ettiğini görmüş.
Adam sabahtan beri bir işe yaramadan yalnızca semiren, üstüne üstlük sayıma da giren merkebine bakmış, bakmış ve sayım sebebiyle yapamadığı
işlerinin, boşa geçen gününün de acısıyla çıkışmış:
“Anır eşeğim anır... Adın deftere geçti!..”