fiilin ikinci hali düzenli fiillere örnek cümle verirmisiniz



Cevap :

Düzenli Fiiller

Düzenli fiilerde, fiilin 2. ve 3. haline -ed eki eklenir.

Örneğin:

close – closed – closed

start – started – started

Mastar Hali clean finish use stop Past Simple
Past Participle cleaned finished used stopped

İngilizce fiillerin 'past simple' yani 2. halleri, geçmiş zaman için kullanılır. (bkz.ingilizce geçmiş zaman - Simple Past Tense )

I cleaned They finished

'Past participle', yani ingilizce fiillerin 3. halleri ise, present perfect tense ile birlikte kullanılır. (bkz. Present Prefect Tense)

I have cleaned the windows. İngilizce Düzensiz Fiiller

İngilizce düzensiz fiiller, -ed takısı almayan fiillerdir. Bu fiillerin 2. halleri Simple Past Tense ile bilikte, 3. halleri ise Perfect Tense ile birlikte kullanılır.

Bazı düzensiz fiillerin 1., 2, ve 2. hallerinin yazılışları aynıdır.

bid - bid - bid

Bazı düzensiz fiillerin 2. ve 3. halleri aynı kalır.

built - build - build

Bazılarının da 3 hali de değişik yazılır.

do - did - done

İngilizce düzensiz fiileri yukarıdaki gibi grublayarak ezberlemek size kolaylık sağlayabilir.

Aşağıda en çok kullanılan ingilizce düzensiz fiilleri ve anlamlarını bulabilirsiniz.

1. Hali
Base Form
2. Hali
Past Simple
3. Hali
Past Participle
Türkçe
Anlamı
awake awoke awoken uyanmak be was, were been olmak beat beat beaten vurmak become became become olmak begin began begun başlamak bend bent bent bükmek bet bet bet bahse girmek bid bid bid emretmek bite bit bitten ısırmak blow blew blown esmek break broke broken kırmak bring brought brought getirmek broadcast broadcast broadcast yayımlamak build built built inşa etmek burst burst burst patlamak burn burned/burnt burned/burnt yakmak buy bought bought satın almak catch caught caught yakalamak choose chose chosen seçmek come came come gelmek cost cost cost değer biçmek creep crept crept emeklemek cut cut cut kesmek deal dealt dealt anlaşmak dig dug dug kazmak do did done yapmak draw drew drawn çekmek dream dreamed/dreamt dreamed/dreamt rüya görmek drive drove driven sürmek drink drank drunk içmek eat ate eaten yemek yemek fall fell fallen düşmek feed fed fed beslemek feel felt felt hissetmek fight fought fought dövüşmek find found found bulmak flee fled fled firar etmek fly flew flown uçmak forbid forbade forbidden yasaklamak forget forgot forgotten unutmak forgive forgave forgiven affetmek freeze froze frozen donmak