az gelişmiş veya gelişmemiş toplumların modern, siyasal, toplumsal ve kültürel bakımdan sanayileşmiş ülkeler modelini benimsemeleri ve onlara benzeme sürecidir. Modernleşme kavramı sosyolojik bir kavramdır. Ancak günlük hayatta kullandığımız modernleşme ile sosyolojideki modernleşme birbirinden farklıdır.
Modernleşme kavramının çıkış noktası olarak gösterilen sanayi devrimi ve aydınlanma dönemleri gösterilir. Modernleşmenin temelinde sanayi ve endüstrileşme yatar. Bu nedenle sosyolojide kullanılan modernleşme kavramının okları sanayiyi gösterirken; günlük yaşamda kullanılan modernleşmenin okları kavramı çağdaşlaşma, ilerleme, yenileşmeyi gösterir.
Toparlayacak olursak; modernleşme, tarih öncesi (avcı-toplayıcı) toplumlardan tarım toplumuna daha sonra ise endüstri toplumuna gelme sürecidir.
Modernleşme toplumsal olarak değişmeyi de beraberinde getirir. Tarih çağlarına bakacak olursak modernleşmeyi rahat bir şekilde gözlemleyebiliriz. ( Karanlık dönem> Tarih öncesi dönem > İlk çağ > Orta çağ > Yeniçağ > Yakın çağ)
Modernleşen toplumlarda meydana gelen değişmeler olumlu veya olumsuz olabilir. Toplumun varlığını sürdürmesi için modernleşmesi gerekir. Çünkü modernleşemeyen toplumlar gelişemez ve toplum olma bilincini yitirirler.
Sosyolojinin tanımı dışına çıkacak olursak, modernleşmeyi anladığımız gibi yorumlayıp toplumsal çözümlemeler yapabiliriz. Bu tespitlerimiz bilimsel olmaz fakat o toplumun geleceği ve geçmişini önemli ölçüde günümüze yansıtır.