Cevap :
Doğa bekçiyle değil,sevgiyle Korunur atasözüyle ilgili komposizyon Ağaçlar, bir memleketin doğal zenginlikleridir. İnsanlara ve yurda büyük yararları vardır. Memleket ekonomisine katkıda bulunduğu gibi insanları toprak kayması, sel gibi doğal felâketlerden korur, iklim şartlarını düzenler.
Ağaç, tabiatın süsüdür. Tanrı’nın insanlara bağışıdır. Bizde ağaç sevgisi, köklü, gelenekleşmiş bir sevgidir. Deyimlerimizde şiir ve türkülerimizde bu sevginin göz alıcı izlerine raslamak mümkündür.
Ancak, bazı kendini bilmez, cahil kişiler, toprak kazanmak, yakacak elde etmek gibi çeşitli bahanelerle yaş ağaçlara acımasızca kıyarlar. Ufacık bir çıkar kaygısı yüzünden büyük bir zarara sebebiyet verilir. Ünlü şairimiz Mehmet Emin Yurdakul, bir şiirinde: “Sakın kesme, yaş ağaca balta vuran el onmaz; I Na kütükler, hiç birine nice yıldır kervan gelmez, kuş konmaz, I Bunları kes, o baltanla bu çürümüş ağaçları yere ser” derken, insanlarımıza ne kadar yerinde ve içten bir öğüt vermektedir.
Gerçekten, yaş ağaç kesen bir insan, bir canlıya kıydığı için cani sayılır. Tanrı ve kul katında da günahkârdır. Ayrıca, şairimizin de dediği gibi, hiçbir zaman esenliğe kavuşmaz.
Doğa bizim her şeyimiz. Biz onları bekçi ile değil sevgi ile korumalıyız. Ormanların olmadığını düşünün. Oksijen kaynağımızın yok olduğunu düşünebiliyor musunuz? Bu çok kötü olurdu. Ama doğa yani ormanlar bekçi ile korunmaz. Bekçinin de bir sabrı vardır. Ve bu sabır taşarsa kötü şeyler meydana gelebilir. Ve ormanları korumak başlarına bir bekçi dikilerek gerçekleşemez. Çünkü bu bekçiler ne kadar korurlarsa korusunlar ülkedeki tüm ormanlara sahip çıkamaz ve onları kötülüklere karşı koruyamaz.