Cevap :
Karşılıklı konuşma biçimlerindeki ya da yazılı türdeki bildirimlerin kendine özgü kolaylıkları ve zorlukları vardır. İletişimin sözlü ya da yazılı yapılmasına göre dilsel yapıları farklılık gösterir. Ve her iki anlatım biçiminin üslubunda (biçiminde) değişik olur. Bu anlatımsal değişiklikler aynı türden bildirimlerde bile görülebilir. Örnek olarak bilimsel bir kurultaya gönderilen bildirilerle, aynı çalışmanın günlük çalışma şartlarında, laboratuarlarda (deneyliklerde) gerçekleştirdiği şeyler aynı değildir.
Bütün dil etkinliklerinin bütün ve içerik açısından büründükleri özelliklerin bilinmesi şartıyla yakından ilişkilidir. Bu durum hem sözlü dil hem de yazılı dil için ayrıdır. Bilimsel bir konunun uzmanlara yönelik bir dergide irdelenmesiyle, aynı konunun öğrenciyeanlatımı veya bir gazete köşesinde geniş okur kitlesine anlatılması, değişik anlatımbiçimlerinin benimsenmesini gerektirir.
Yazılı ve sözlü dil, doğaçlama yapılan bir konuşma ile okunan bir metinde bile farklılık gösterir. Çünkü yazılı dilin biçemiyle konuşma dilinin biçemi birbirinden farklıdır. Dil düzeyleri, söyleyiş özelliklerinden söz dizimine, biçimsel yapıdan sözcük dağarcığına değin, hemen hemen tüm dil olgularını kapsayan ve teklifsiz dil, gündelik dil, yönetim dili, ölçümlü dil, seçilen dil, edebiyat dili, bilimsel dil, halk dili… gibi çeşitli kullanımlar içerir.
Yazılı ve sözlü anlatım biçimleri arasında belli başlı dilbilimsel farklılıklar görülür. Bu farklılıklar şu açılardan ele alınabilir:
1 – Kod: Sözlü anlatım, sözlü iletişim kodunu kullanır ve sözlü anlatım bir kişi tarafından söylene, kulağa yönelik bir iletişim aracıdır. Yazılı anlatım ise grafiksel iletişim kodunu kullanır. Grafiksel anlatımla yazılmış ve okumaya elverişli bir iletişim türüdür.