Cevap :
DOKTOR-HASTA OYUNU
Yavaş yavaş kış mevsimi kendisini hissettirmeye başladı.Havaların soğumasıyla direnci düşen insan vücudu,daha kolay virüs kapıp,hastalanmalara sebebiyet vermektedir.Aman benden size bir tavsiye sakın hasta olmayın,hastane köşelerine düşmeyin.Tabi paranız var ise fazla sorun yok demektir.Gidersiniz doktora,muayenenizi olursunuz,doktor ücretini öder çabucak iyileşirsiniz.Ama şayet o kadar paranız yoksa vay halinize,mecburen hastane kapılarına dayanmak zorundasınız.Dayanmasına dayanın ama,bence pek fazla dayanamazsınız içeride.Bu konu ile ilgili hemen küçücük bir oyun yazacağım.Doktor-hasta oyunu.
Doktor-hasta oyununu iki perde de sahnelersek.
Birinci perde:
Cüzdanı dolu hasta,doktorun özel muayenehanesine girer,şikayetini anlatır.Doktor hemen hasta koltuğuna hastayı yatırır,gereken bölgelere elektronik cihazları bağlar.Bilgisayar ekranından hastanın ne sorunu olduğu şıp diye anlaşılır,gereken tedavi uygulanır,reçete yazılır,ücret ödenir.Hasta kısa sürede iyileşir.
İkinci perde:İşçinin elinde sağlık karnesi,vizite kağıdı vs. Randövisini almış sırasını bekliyor,tam ona sıra gelmiş,içeri girmeye hazırlanırken,elinde doktorun kartviziti olan başka bir hasta ondan önce içeri alınıyor.Hasta adam şaşkındır,ne bilsin sırasını kapan adamın doktorun muayenehanesinde,muayene olduğunu ve reçete yazdırmaya geldiğini.Nihayet sırası gelmiş içeri girmiştir.Doktor yüzüne bakmaz,şikayetini sorar,öğrenir reçete yazılır, “Bunları kullan,düzelme olmazsa,al şu kartvizitim haftaya muayenehaneme gel” İşlem bitmiştir,hasta Allah’a emanet,Elinde bir poşet ilaç sahneden çıkar ve perde kapanır…
Bu oyunda iki doktor ve iki hasta ayrı sahnelerde rol almıştır.Oyunun ilginç yanı hastalar farklı,doktorlar ise aynı doktordur!
Bu oyun bize çok şeyler anlatmaktadır.Birincisi;Ben bir işçiyim,her ay düzenli olarak devlete vergim kesiliyor,sigorta primlerim kesintisiz ödeniyor.Neden?Devletin karşıladığı sosyal haklardan faydalanabilmek için.Hastanede,devletin,vatandaşın hizmetine sunduğu bir kurumdur.Hasta tedavisini burada tamamlamalıdır,doğrusu bu fakat,düğüm doktorun muayenehanesinde,ücret karşılığında çözülüyor.Çözümü nasıl olacak peki?Ya devlet benden para kesmeyecek,ben o parayı o doktorlara yedireceğim, devlet doktora maaş vermeyecek.Ya da Devlet benden para kesecek,doktora maaşını verecek ve ben hastanede iyileşeceğim,özel muayenehaneye gitmeden.Doktor hem devletten hem benden para almamalı.Başka bir ifade ile;ben hem devlete hem de doktora para vermeyeceğim.Doğru olan budur.
Oyundan çıkan ikinci sonuca bakarsak;Devletin hastanesinde olmayan cihazlar,devlete çalışan doktorun muayenehanesinde,son sistemle donatılmış olarak bulunmaktadır.Demek ki doktor,devletten daha zengin!
Diğer yönden bakarsak,hastanede olması gereken cihazların temininde bazı engeller var.Devlet vermek istiyor fakat,diğer işlerin kesat gitmesinden korkan(lar) almak istemiyor,bi şekilde engelliyor.
İşte küçücük ve basit bir oyundan,bir sürü gerçek ortaya çıktı.Böyle mi olmalı ülkemin hali,vatandaşın hali?Bu arada bir açıklama yapayım;bu oyunda eli vicdanında doktorlarımıza rol vermedim.Yine de her şeye rağmen,Allah bu oyunda rol almayan doktorlarımızı başımızdan eksik etmesin.Atam çok güzel söylemiş: “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” diye. Acaba yaşasaydı,bu şartlarda aynı cümleyi tekerrür edermiydi?
DOKTOR-HASTA OYUNU
Yavaş yavaş kış mevsimi kendisini hissettirmeye başladı.Havaların soğumasıyla direnci düşen insan vücudu,daha kolay virüs kapıp,hastalanmalara sebebiyet vermektedir.Aman benden size bir tavsiye sakın hasta olmayın,hastane köşelerine düşmeyin.Tabi paranız var ise fazla sorun yok demektir.Gidersiniz doktora,muayenenizi olursunuz,doktor ücretini öder çabucak iyileşirsiniz.Ama şayet o kadar paranız yoksa vay halinize,mecburen hastane kapılarına dayanmak zorundasınız.Dayanmasına dayanın ama,bence pek fazla dayanamazsınız içeride.Bu konu ile ilgili hemen küçücük bir oyun yazacağım.Doktor-hasta oyunu.
Doktor-hasta oyununu iki perde de sahnelersek.
Birinci perde:
Cüzdanı dolu hasta,doktorun özel muayenehanesine girer,şikayetini anlatır.Doktor hemen hasta koltuğuna hastayı yatırır,gereken bölgelere elektronik cihazları bağlar.Bilgisayar ekranından hastanın ne sorunu olduğu şıp diye anlaşılır,gereken tedavi uygulanır,reçete yazılır,ücret ödenir.Hasta kısa sürede iyileşir.
İkinci perde:İşçinin elinde sağlık karnesi,vizite kağıdı vs. Randövisini almış sırasını bekliyor,tam ona sıra gelmiş,içeri girmeye hazırlanırken,elinde doktorun kartviziti olan başka bir hasta ondan önce içeri alınıyor.Hasta adam şaşkındır,ne bilsin sırasını kapan adamın doktorun muayenehanesinde,muayene olduğunu ve reçete yazdırmaya geldiğini.Nihayet sırası gelmiş içeri girmiştir.Doktor yüzüne bakmaz,şikayetini sorar,öğrenir reçete yazılır, “Bunları kullan,düzelme olmazsa,al şu kartvizitim haftaya muayenehaneme gel” İşlem bitmiştir,hasta Allah’a emanet,Elinde bir poşet ilaç sahneden çıkar ve perde kapanır…
Bu oyunda iki doktor ve iki hasta ayrı sahnelerde rol almıştır.Oyunun ilginç yanı hastalar farklı,doktorlar ise aynı doktordur!
Bu oyun bize çok şeyler anlatmaktadır.Birincisi;Ben bir işçiyim,her ay düzenli olarak devlete vergim kesiliyor,sigorta primlerim kesintisiz ödeniyor.Neden?Devletin karşıladığı sosyal haklardan faydalanabilmek için.Hastanede,devletin,vatandaşın hizmetine sunduğu bir kurumdur.Hasta tedavisini burada tamamlamalıdır,doğrusu bu fakat,düğüm doktorun muayenehanesinde,ücret karşılığında çözülüyor.Çözümü nasıl olacak peki?Ya devlet benden para kesmeyecek,ben o parayı o doktorlara yedireceğim, devlet doktora maaş vermeyecek.Ya da Devlet benden para kesecek,doktora maaşını verecek ve ben hastanede iyileşeceğim,özel muayenehaneye gitmeden.Doktor hem devletten hem benden para almamalı.Başka bir ifade ile;ben hem devlete hem de doktora para vermeyeceğim.Doğru olan budur.
Oyundan çıkan ikinci sonuca bakarsak;Devletin hastanesinde olmayan cihazlar,devlete çalışan doktorun muayenehanesinde,son sistemle donatılmış olarak bulunmaktadır.Demek ki doktor,devletten daha zengin!
Diğer yönden bakarsak,hastanede olması gereken cihazların temininde bazı engeller var.Devlet vermek istiyor fakat,diğer işlerin kesat gitmesinden korkan(lar) almak istemiyor,bi şekilde engelliyor.
İşte küçücük ve basit bir oyundan,bir sürü gerçek ortaya çıktı.Böyle mi olmalı ülkemin hali,vatandaşın hali?Bu arada bir açıklama yapayım;bu oyunda eli vicdanında doktorlarımıza rol vermedim.Yine de her şeye rağmen,Allah bu oyunda rol almayan doktorlarımızı başımızdan eksik etmesin.Atam çok güzel söylemiş: “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” diye. Acaba yaşasaydı,bu şartlarda aynı cümleyi tekerrür edermiydi ?
kaynakçasınıda verem mi?