günlük hayattaki organik bileşikler ve formülleri ?? acil yardımmmm!!!



Cevap :

Bileşiklerin Genel Özellikleri

* Bileşiklerin çoğu moleküler yapıdadır. Ama tuz gibileri atomik yapıdadır.
* Bileşikler belirli fomüllerle ifade edilirler.
* Bileşikleri asitler, bazlar, oksitler, tuzlar olarak sınıflandırılır.
* Bileşikler oluştukları element atomlarının özeliğini taşımazlar. Örneğin tuz ikisi de zehirli olan sodyum ve klorürden oluşur. Fakat soframıza lezzetli yemek tuzu olarak gelirler. Su yakıcı olan oksijen ve yanıcı olan hidrojenden meydana gelir. Ama kendisi söndürücüdür.
* Homojendirler.
* Belirli erime ve kaynama noktaları vardır.

Bileşikle Karışımın Farkı

Bileşikler belirli sayıda element atomunun kimyasal bir bağ ile bağlanmasıyla oluşur. Ancak karışımın belirli bir formülü yoktur. Bileşikleri oluşturan elementler bir araya gelerek kendi özelliklerini kaybederler, fakat karışımları oluşturan maddeler kendi özelliklerini kaybetmezler.

Bazı Bileşiklerin İsim ve Formülleri

* Tuz: NaCl
* Potasyumpermanganat: KMnO4
* Asetik asit: CH3COOH
* Kalsiyum karbonat: CaCO3
* Baryum sülfat: BaSO4
* Amonyum fosfat: (NH4)3PO4
* Karbonat: CO3
* Nitrat: NO3
* Hidrojen klorür: HCl
* Kükürt dioksit: SO2
* Karbondioksit: CO2
* Glikoz: C6H12O6
* Su: H2O
* Amonyak: NH3
* Basit şeker: CaO

ASİTLER VE KULLANIM ALANLARI

Asit: Suda eridiğinde (çözündüğünde) hidrojen iyonlarını açığa çıkaran ve elekrtik ileten, turnusolun mavi olan rengini kırmızıya çevirmek gibi kimyasal özelliği olan, tadı ekşi, rengi billur, kimyasal tepkimeleri hızlandırıcı olarak da kullanılan (asit kataolizi: bir kimyasal tepkimenin, tepkimeye doğrudan katılmayan asit eklenerek hızlandırılması) bazlar ve metaller üzerinde etki ederek tuz oluşturan maddedir.

Cu, Hg, Ag (gazı soymetal) asitlerle tepkimeye girmezler.

Tarihsel Gelişimi: Asitlerin gerçekten doğru kabul edilebilecek ilk tanımını 1838’de Alman kimyacı Justus von Liebig yapmıştır. Liebig’in tanımına göre asit, yerini bir metal atomuna bırakabilecek biçimde hidrojen içeren bir bileşiktir.
Elli yıl kadar sonra bir başka Alman kimyacısı Wilhelm Ostwald ve İsveçli kimyacı Svante Arrhenius, asitlerini bazların, tuzların su içinde çözündüklerinde, bölüm bölüm ya da bütünüyle, “iyon” adını verdikleri parçacıklara ayrıldıklarını belirlediler. Bu parçacıklardan pozitif yüklü olanlara “katyon”, negatif yüklü olanlara “anyon” adı verildi. İyon çözeltilerine de elektriği iyi ilettikleri için “elektrolit” adı verildi. Asitler elektrolitte, hidrojen iyonu (H⁺), bazlarda hidroksit (OH⁻) iyonu üretiyorlardı.
Kaynak: ForumPaylas.net

Bilinen ilk Asit: Asetik asit, arı halde, (kemirme) gücü yüksektir ve boğucu bir kokusu vardır. Renksizdir, 118˚C’ta kaynar: 16,5˚C’ta ve olağan atmosfer basıncı altında katılaşır.

Bileşiklerin Genel Özellikleri

* Bileşiklerin çoğu moleküler yapıdadır. Ama tuz gibileri atomik yapıdadır.
* Bileşikler belirli fomüllerle ifade edilirler.
* Bileşikleri asitler, bazlar, oksitler, tuzlar olarak sınıflandırılır.
* Bileşikler oluştukları element atomlarının özeliğini taşımazlar. Örneğin tuz ikisi de zehirli olan sodyum ve klorürden oluşur. Fakat soframıza lezzetli yemek tuzu olarak gelirler. Su yakıcı olan oksijen ve yanıcı olan hidrojenden meydana gelir. Ama kendisi söndürücüdür.
* Homojendirler.
* Belirli erime ve kaynama noktaları vardır.

Bileşikle Karışımın Farkı

Bileşikler belirli sayıda element atomunun kimyasal bir bağ ile bağlanmasıyla oluşur. Ancak karışımın belirli bir formülü yoktur. Bileşikleri oluşturan elementler bir araya gelerek kendi özelliklerini kaybederler, fakat karışımları oluşturan maddeler kendi özelliklerini kaybetmezler.

Bazı Bileşiklerin İsim ve Formülleri

* Tuz: NaCl
* Potasyumpermanganat: KMnO4
* Asetik asit: CH3COOH
* Kalsiyum karbonat: CaCO3
* Baryum sülfat: BaSO4
* Amonyum fosfat: (NH4)3PO4
* Karbonat: CO3
* Nitrat: NO3
* Hidrojen klorür: HCl
* Kükürt dioksit: SO2
* Karbondioksit: CO2
* Glikoz: C6H12O6
* Su: H2O
* Amonyak: NH3
* Basit şeker: CaO

ASİTLER VE KULLANIM ALANLARI

Asit: Suda eridiğinde (çözündüğünde) hidrojen iyonlarını açığa çıkaran ve elekrtik ileten, turnusolun mavi olan rengini kırmızıya çevirmek gibi kimyasal özelliği olan, tadı ekşi, rengi billur, kimyasal tepkimeleri hızlandırıcı olarak da kullanılan (asit kataolizi: bir kimyasal tepkimenin, tepkimeye doğrudan katılmayan asit eklenerek hızlandırılması) bazlar ve metaller üzerinde etki ederek tuz oluşturan maddedir.

Cu, Hg, Ag (gazı soymetal) asitlerle tepkimeye girmezler.

Tarihsel Gelişimi: Asitlerin gerçekten doğru kabul edilebilecek ilk tanımını 1838’de Alman kimyacı Justus von Liebig yapmıştır. Liebig’in tanımına göre asit, yerini bir metal atomuna bırakabilecek biçimde hidrojen içeren bir bileşiktir.
Elli yıl kadar sonra bir başka Alman kimyacısı Wilhelm Ostwald ve İsveçli kimyacı Svante Arrhenius, asitlerini bazların, tuzların su içinde çözündüklerinde, bölüm bölüm ya da bütünüyle, “iyon” adını verdikleri parçacıklara ayrıldıklarını belirlediler. Bu parçacıklardan pozitif yüklü olanlara “katyon”, negatif yüklü olanlara “anyon” adı verildi. İyon çözeltilerine de elektriği iyi ilettikleri için “elektrolit” adı verildi. Asitler elektrolitte, hidrojen iyonu (H⁺), bazlarda hidroksit (OH⁻) iyonu üretiyorlardı.
Kaynak: ForumPaylas.net

Bilinen ilk Asit: Asetik asit, arı halde, (kemirme) gücü yüksektir ve boğucu bir kokusu vardır. Renksizdir, 118˚C’ta kaynar: 16,5˚C’ta ve olağan atmosfer basıncı altında katılaşır.

  30 dakika