Cevap :
Merhaba, Fabl karakterleri hayvanlardan oluşan, sonunda bir yaşam dersi veren hikayelerdir. Bir fabl örneğini aşağıda paylaşıyorum. Hikaye bana aittir:
" Yavru Yalnız Fil
Asya'nın geniş topraklarında bir öğle vakti dünyaya gelen çok sevimli bir yavru fil vardır. Annesi adını Şirin koyar. Şirin çok hareketli ve oyuncu bir çocuktur ama hiç arka**daşı bulunmamaktadır. Bütün gün annesinin ayaklarının altında gezinmekte çeşitli oyunlar oynamaktadır.
Bir gün hiç fil arka**daşım yoksa neden başka hayvanlarla arka**daş olmaya çalışmıyorum diye düşünür. Bir zürafa yavrusu olan Benekli'ye gider. Benekli Şirin'e uzun boynunu bahane ederek "Üzgünüm! Seni duyamıyorum!" diyerek tersler. Ardından Şirin bir ceylanın yanına gider ceylan Şirin'in iri gövdesinden korkarak kaçar. Bir yılanın yanına gider. Yılan Şirin'e "sen hiç bir fil yiyen boğa yılanının hikayesini duymadın mı?" diyerek korkutur ve bu sefer de Şirin kaçar.
Şirin mutsuz ve çaresiz bir şekilde annesinin yanına döner. Annesi Şirin'i böyle görmeye dayanamamaktadır. Şirin'e der ki "Büyü bir parti verelim. Böylece herkes senin ne kadar eğlenceli biri olduğunu görecek ve seninle arka**daş olmak için sıraya girecekler.". Bu fikri duyunca heyecanlanan Şirin hazırlıklara başlar. Bir hafta sonra herkesin haberi vardır partiden. O gün geldiğinde Şirin'e bahaneler bularak onunla arka**daş olmayan herkes "sana bir şans vermeliymişiz Şirin! Hata ettik, ön yargılı davrandık özür dileriz." demektedir.
Şirin bundan sonra kimseye ön yargılı davranmamaları için arka**daşlarından sözler alır. Bir daha da asla tek başına canı sıkılmaz."
" Yavru Yalnız Fil
Asya'nın geniş topraklarında bir öğle vakti dünyaya gelen çok sevimli bir yavru fil vardır. Annesi adını Şirin koyar. Şirin çok hareketli ve oyuncu bir çocuktur ama hiç arka**daşı bulunmamaktadır. Bütün gün annesinin ayaklarının altında gezinmekte çeşitli oyunlar oynamaktadır.
Bir gün hiç fil arka**daşım yoksa neden başka hayvanlarla arka**daş olmaya çalışmıyorum diye düşünür. Bir zürafa yavrusu olan Benekli'ye gider. Benekli Şirin'e uzun boynunu bahane ederek "Üzgünüm! Seni duyamıyorum!" diyerek tersler. Ardından Şirin bir ceylanın yanına gider ceylan Şirin'in iri gövdesinden korkarak kaçar. Bir yılanın yanına gider. Yılan Şirin'e "sen hiç bir fil yiyen boğa yılanının hikayesini duymadın mı?" diyerek korkutur ve bu sefer de Şirin kaçar.
Şirin mutsuz ve çaresiz bir şekilde annesinin yanına döner. Annesi Şirin'i böyle görmeye dayanamamaktadır. Şirin'e der ki "Büyü bir parti verelim. Böylece herkes senin ne kadar eğlenceli biri olduğunu görecek ve seninle arka**daş olmak için sıraya girecekler.". Bu fikri duyunca heyecanlanan Şirin hazırlıklara başlar. Bir hafta sonra herkesin haberi vardır partiden. O gün geldiğinde Şirin'e bahaneler bularak onunla arka**daş olmayan herkes "sana bir şans vermeliymişiz Şirin! Hata ettik, ön yargılı davrandık özür dileriz." demektedir.
Şirin bundan sonra kimseye ön yargılı davranmamaları için arka**daşlarından sözler alır. Bir daha da asla tek başına canı sıkılmaz."