Cevap :
sütün kaynaması
etin doğranması
yoğurdun ayran olması
1)Metal kaşık konulmasının nedeni metalin ısı iletiminin yüksek oluşuyla ilgilidir.Fincana sıcak çay koyulurken, fincanın önce iç yüzeyi ısınır,dış yüzey sıcaklıktan daha geç etkilenir.Isının bu eşit olmayan dağılımı, fincanın bütününde eşit olmayan bir genişlemeye ve dolayısıyla çatlaklara yol açar.dolayısıyla kalın kenarlı bir fincan ince kenarlıdan daha kolay kırılır.
2)Sıcak suyla dolu ve kapağı kapalı bir çaydanlığın içindeki buhar zamanla soğumaya başlar ve yoğunlaşır;bu da çaydanlığın içerisinde kısmi bir vakum oluşmasına neden olur.Bu durumda da hava basıncının kapak üzerinde yaptığı baskı sonucu kapağı açmak zor hale gelir.Ancak kapakta havanın geçebileceği bir delik olduğunda dış ve iç basınç arasında böyle bir fark oluşmaz.
3)Ocağın deliklerinden çıkmakta olan gaz, havayla dolayısıyla oksijenle çevrilir ancak kendi kendine alev almaz.Gazın yanması için sıcaklığın tutuşma derecesine kadar çıkarılması gerekir ki bu iş için genellikle çakmak kullanırız.Ancak alev tüpe kadar ilerleyemez çünkü gaz, tüpün içinde yüksek basınç altında sıvı olarak depolanmıştır.Bu basınç hava basıncından daha yüksek olduğundan, havadaki oksijenin borunun içinden geçip tüpün içine girmesini engeller.Üstelik doymuş buhar ilkesi gereğince, tüpün içindeki gazın tamamı kullanılana kadar basınç aynı seviyede kalır.Ayrıca önlem olarak bazı tüplerin ağzında ısıyı hızlı iletebilen ve içerideki gazın tutuşma derecesine kadar ısınmasını engelleyen metal bir halka bulunur.
4)Elmada tanik asit vardır.elmanın kesik yüzeyi hava ile temas ettiğinde tanik asit havadaki oksijenle tepkimeye(oksitlenme) ve kahverengimsi renkli polifenollerin oluşmasına neden olur.Elmanın kararması kesik yüzeye limon suyu sürülerek engellenebilir.tanik asidin üzerine sürülen sitrik asit oksitlenmeyi önler
sütün kaynaması
etin doğranması
yoğurdun ayran olması
1)Metal kaşık konulmasının nedeni metalin ısı iletiminin yüksek oluşuyla ilgilidir.Fincana sıcak çay koyulurken, fincanın önce iç yüzeyi ısınır,dış yüzey sıcaklıktan daha geç etkilenir.Isının bu eşit olmayan dağılımı, fincanın bütününde eşit olmayan bir genişlemeye ve dolayısıyla çatlaklara yol açar.dolayısıyla kalın kenarlı bir fincan ince kenarlıdan daha kolay kırılır.
2)Sıcak suyla dolu ve kapağı kapalı bir çaydanlığın içindeki buhar zamanla soğumaya başlar ve yoğunlaşır;bu da çaydanlığın içerisinde kısmi bir vakum oluşmasına neden olur.Bu durumda da hava basıncının kapak üzerinde yaptığı baskı sonucu kapağı açmak zor hale gelir.Ancak kapakta havanın geçebileceği bir delik olduğunda dış ve iç basınç arasında böyle bir fark oluşmaz.
3)Ocağın deliklerinden çıkmakta olan gaz, havayla dolayısıyla oksijenle çevrilir ancak kendi kendine alev almaz.Gazın yanması için sıcaklığın tutuşma derecesine kadar çıkarılması gerekir ki bu iş için genellikle çakmak kullanırız.Ancak alev tüpe kadar ilerleyemez çünkü gaz, tüpün içinde yüksek basınç altında sıvı olarak depolanmıştır.Bu basınç hava basıncından daha yüksek olduğundan, havadaki oksijenin borunun içinden geçip tüpün içine girmesini engeller.Üstelik doymuş buhar ilkesi gereğince, tüpün içindeki gazın tamamı kullanılana kadar basınç aynı seviyede kalır.Ayrıca önlem olarak bazı tüplerin ağzında ısıyı hızlı iletebilen ve içerideki gazın tutuşma derecesine kadar ısınmasını engelleyen metal bir halka bulunur.
4)Elmada tanik asit vardır.elmanın kesik yüzeyi hava ile temas ettiğinde tanik asit havadaki oksijenle tepkimeye(oksitlenme) ve kahverengimsi renkli polifenollerin oluşmasına neden olur.Elmanın kararması kesik yüzeye limon suyu sürülerek engellenebilir.tanik asidin üzerine sürülen sitrik asit oksitlenmeyi önler