Orange (portakal rengi), black (siyah), yellow (sarı), pink (pembe), blue (mavi), grey (gri), red (kırmızı), brown (kahverengi), white (beyaz), green (yeşil), jeans (pantolon), shoes (ayakkabılar), nightgown (gecelik), slippers (terlikler), cap (şapka), raincoat (yağmurluk), scarf (kaşkol), tights (tayt, kilotlu çorap), coat (manto, palto), (man) shoes ((erkek) ayakkabıları), shirt (gömlek), swimsuit (mayo), trainers (spor ayakkabılar), sweater (süveter), clogs (nalın, takunya), boots (botlar, çizmeler), T-shirt (tişört), pyjmas (pijamalar), jacket (ceket), belt (kemer), bobble hat (ponponlu şapka), furcoat (kürk manto), tie (kravat), anorak (anorak), socks (çoraplar), trousers (pantolon), pullover (kazak), skirt (etek), gloves (eldivenler), dress (kadın elbisesi), overcoat (palto), hat (şapka), beret (bere), handbag (el çantası), sandal (yazlık ayakkabı), undershirt (atlet), vest (yelek), shorts (kısa pantolon) ...
What is this? ile resmi verilen tekil nesnenin ne olduğu soruluyor. This yerine it kullanılacağını daha önce öğrenmiştik.
What is this? (Bu ne?)
It is a handbag. (O bir el çantası.)
What is this? (Bu ne?)
It is a skirt. (O bir etek.)
What are these? ile resmi verilen çoğul nesnenin ne olduğu soruluyor. These yerine they kullanılacağını daha önce öğrenmiştik.
What are these? (Bunlar ne(ler)?)
They are socks. (Onlar çoraplar.)
What are these? (Bunlar ne(ler)?)
They are trainers. (Onlar spor ayakkabılar.)
