Cevap :
Çok eskiden yeryüzünde insan yoktu
Allahü Teala kendisinin tanınmasını istedi
İbadet etsinler diye insanları yaratmak istedi
Meleklere yeryüzünde bir halife yaratacağım dedi
Melekler insanlar orda bozgunculuk yapacaklar
Kan akıtacak birini mi yaratacaksın Rabbim dediler
Melekler biz seni Yarabbi devamlı övüyor
Sana devamlı itaat ediyoruz dediler
Alllahü Teala ben sizin bilmediklerinizi bilirim dedi
Melekler birbirlerine şüphesiz Rabbimiz herşeyin en iyisini bilir dediler
Sonra Allah onlara
Ey meleklerim
Ben Ademi topraktan yaratıp
Ruhumdan üfleyip, şekillendirip can vereceğim
Hepiniz ona secde edin dedi meleklere
Melekler hep birden Rabbimiz seni dinler
Rabbimiz sana itaat ederiz dediler
Ancak Allahın bu emri
Şeytanın hoşuna gitmedi
Gururlandı, kibirlendi
Ben üstün yaratığım dedi içinden
Nihayet Allah Adem (A.S.) ruhundan üfledi
Ve insan olarak topraktan yarattı
Bütün melekler ona secde ettiler
Şeytan böbürlenip isyan etti
Adem (A.S.) topraktan yaratıldı
Ben ise ateşten yaratıldım dedi
Ateş, topraktan üstündür dedi
Bu sözüyle Allahın emrini dinlemedi
Allahın emriyle şeytan cennetten kovuldu
Adem (A.S.) secde etmedim diye
Ey Rabbim bende onun evlatlarını azdıracağım dedi
Adem oğullarını doğru yoldan çıkaracağım dedi
Allahü Teala buyurdu
Ey cennetimden kovulan şeytan
Ey rahmetimden uzaklaştırılan şeytan
Adem oğullarına akıl verdim
Bu sayede iyiliği, kötülükten ayırılar dedi
Seni dinlemezler
Sana uyanları cehenneme
Sana uymayanları cennetime koyarım dedi
Ey şeytan sana kıyamete kadar müsade dedi Allahü Teala
Her şeyin en iyisini bilen Allah
Adem (A.S.) daha bilgili olduğunu
Meleklere göstermek istedi
Meleklerin karşılarına
Yüzlerce hayvan, yüzlerce kuş çıkardı
Meleklerim bunların isimlerini söyleyin dedi
Melekler senin bildiklerini bilmeyiz dediler
Herşeyi Rabbimiz sen bilirsin dediler
Yüce Allah bu sefer Adem (A.S.) döndü
Bunların isimlerini meleklere söyle dedi
Hz.Adem hayvanların isimlerini bir bir saydı
Alllah meleklerim gördünüz mü dedi
Ben herşeyin en iyisini bilirim dedi
Sonra Allah Adem (A.S.) cennetine koydu
Hz.Adem orada tek başına yaşıyordu
Cennete meyva yeyip, sularından içiyordu
Allahü Teala onun yanlızlığına baktı
Beraber yaşasınlar diye
Hz. Ademin (A.S.) kaburga kemiğinden Hz. Havvayı yarattı
Adem (A.S.) cenet'te Havva'ya kimsin dedi
O da ben Havva'yım dedi
Bende Alahın bir kuluyum dedi
Cennet'te beraber yaşamaya başladılar
Huzur ve mutluluk sürüyorlardı cennet'te
Canlarının arzu ettiğişeyleri yiyorlar
Açlık, susuzluk bilmiyorlardı
Hiç kaygıları, hiç dertleri yoktu
Allahü Teala Adem (A.S.) eşin ve sen cenet'te kalın
İstediğiniz herşeyden yiyip, için
Yanlız şu ağaca yaklaşmayın dedi
Sonra zalimlerden olursunuz dedi
Böylece Allah onları İmtihan etmek istedi
Ve buyurdu Adem (A.S.)
Şeytanın kötülüklerinden kendini koru, onun dediklerine uyma
Çünkü şeytan apaçık sizin düşmanınızdır, sizi kandırmak ister
Sizi cenet'ten çıkarmak ister bunu unutmayın dedi Allahü Teala
Fakat şeytan boş durmuyordu, çeşitli hileler düşünüyordu
Bir defasında yanlarına sokulup
Ey Adem sonsuzluk ağacını göstereyim mi İşte şu ağaç dedi şeytan
Adem(A.S.) inanmadı şeytanı kovdu yanından
Fakat şeytan bıkmadı yine geldi
Eğer o ağacın meyvasından yerseniz, cennet'te edebiyen kalırsınız dedi
Adem ve Havva ağaca yaklaşıp, doğrudur belki deyip
Şeyatının vesvesesiyle, o ağacın meyvasından yediler
Birden kendilerini çırılçıplak gördüler
Ne yapacaklarını şaşırdılar
Allahın yasakladığı ağacın meyvasını yemişlerdi
ve Allahın emrine karşı gelmişlerdi
Allah onların yaptıklarından haberdardı
Allah Adem (A.S.) Adem ve Havva'ya ve hain şeytana seslenip
Birbirinize düşman olarak, yeryüzüne inin dedi
Orada bir müddet yerleşip geçineceksiniz dedi
Hz. Adem (A.S.) üzülüp ağlıyordu
Bütün yaptıklarına pişmandı
Allaha tövbe etmişti
Allah merhamet sahibiydi
Tövbelerini kabul etmişti Adem ile Havvanın
Yeryüzünde yaşamaya başladılar
Bundan sonra Hz.Adem ile Hz.Havva
Ve Adem oğulları
İşte Hz.Adem ve Havva'nın Kuran'da ki kıssası
Hz. Adem (a.s)'m kıssası, bütünüyle insanlığın kıssasıdır. Onun hayatı, Yüce Allah'ın, bu dünyanın imar olunmasını, bu varlığı ortaya çıkarmayı ve bu hayatı tamamlamayı ve bu insanın ortaya çıkışını kuvvetlendirmeyi istemesi anından itibaren en mükemmel bir şekilde yaratılan bu varlığın hayatıdır...!
Hz. Adem (a.s)'ın kıssası, baştan sona mükemmel bir hayatın kıssası ve insanların yeryüzünde görüldüğü andan, her şey Allah'a dönünceye yani kıyamete kadar geçecek olan varlığın kıssasıdır...!
Hz. Adem (a.s)'ın kıssası, uzun bir zaman bu alemde yaşayıp arkalarına eserler ve nesiller bırakarak göçmüş geçmiş devirlerin kıssasıdır.,Bunu dile getiren şair şöyle demektedir:
"Bu eserlerimiz, bizi gösteren eserler imizdir. O halde bunlar, bizden sonraki eserlere bakın diyen nice milletlerin hayat kıssasıdır."[1]
YATARILIŞI
Hz. Adem (a.s) topraktan yaratıldı. Soyu ise tabii ve normal olarak evlenme ve üreme yoluyla çoğaldılar deyip geçenleyiz. Çünkü Hz. Adem (a.s)'m topraktan yaratılışı, tarihi açıdan önemli bir konuyu ve büyük bir yaratılmayı içermektedir. Üstelik bunda herhangi bir şeye, "Kün feyekün" yani "ol" deyince anında oluveren ilahi yüceliğin ve Rabbani gücün görüntüleri tecelli etmiştir... İşte Hz. Adem (a.s)'m topraktan yaratılışı yeni bir varlığın yaratılmasının ve yine bu varlığın yaratılmasındaki icazın doruğunu göstermektedir. Çünkü yeryüzünde bulunan bütün insanlar bir "sinek" veya bir "sivrisinek" yaratmak üzere bir araya gelip toplansalar bile buna güçlen yetmez. O halde kalbi, gözü kulağı ve aklı olan insanı nasıl meydana getirebilirler? Çünkü "yaratanların en güzeli olan Allah (her şeyden) yücedir" (Mü'minûn: 23/14) İşte bu durumu; yokluktan varlığı yaratan ve zayıftan kuvvetliyi, durgunluktan hareketliliği, cansızdan canlıyı ve ruhu meydana getiren üstün ilahi kudretin bir tecellisidir. Zira en güzel bir şekilde ve en iyi bir biçimde -Allah'ın ilahi kudretiyle- hareketsiz olan toprak hareketli bir duruma geçiyor, cıvık bir durumda olan çamur konuşabilir bir duruma geliyor, cansız olan varlık üstün bir insan haline geliyor. Nitekim Yüce Allah, bunu şöyle anlatmaktadır:
"Onun (yüceliğine, kudretinin kemâline delâlet eden) ayetlerinden biri de; "Sizi topraktan yaratması ve ardından da hemen yeryüzüne yayılan insanlar olmanızdır"[2]
İşte ayeti kerimede geçen, topraktan yaratılan kimse Hz. Adem (a.s)'dır. Ardından yeryüzüne yayılan insanları ise onun, neslidir. Aslında Hz. Adem (a.s)'ın bu kıssası, bütün yaratılmışların kıssasını içermektedir... Çünkü Allah, mahlûku yani Hz. Adem (a.s)'ı çamurdan yaratıyor,[3] daha sonrada onun neslini küçük bir damla sudan yaratıyor[4] ve bu nesli de kendi vekili olarak yeryüzüne yerleştiriyor, yeryüzünü de bu varlığın emri altına veriyor ve adaleti ikame edebilmesi içinde bu insanı halife yapıyor.[5] Buna rağmen bu zayıf yaratık Rabbine karşı yücelmeyi ve onun mülkünde onunla mücadele etmeyi istiyor ve Allah'ın emirlerine isyan etmekle de cesaretlenmektedir!!
Ademoğlu, dün daha bilinen bir şey değilken bugün Allah'ın varlığını inkar etmeye yeltenişi garip değil midir?!! Yine kendi varlığı, Allah'ın varlığına delil olduğu halde Allah'ın nimetlerine küfretmesi garip değil midir?!! Şöyle buyuran yüce Allah gerçekten de güzel söylemiştir:
"Cam çıksın o insanın, o ne nankördür! Allah onu hangi şeyden yaratmış? Onu meniden yaratıp merhalelerden geçirerek ona şekil vermiş; sonrada onu öldürür ve kabre koyar, sonra dilediği zaman onu tekrar diriltir. Hayır! (İnsan) Allah'ın kendisine emrettiği şeyi hala yerine getirmemiştir."[6]
Allah'ın varlığını inkar eden ey garip kimse!! Sen Allah'ın varlığını inkar etsen bile kainattaki her zerre Allah'ın var olduğuna delalet etmektedir.
Allah'ın ayetlerini yalanlayan ey garip kimse! Varlığındaki her hareket Allah'ın vahdaniyetine yani birliğine ve yüce kudretine delildir.
Keskin güneş ışığını görmeyip de gözünü kapatan ve kainatı yönetenlerin sesini işitmeyip de kulakları sağır olan ey garip kimse!
Şöyle buyuran yüce Allah, gerçekten de güzel söylemiştir:
''Körlük dediğin gözlerinki değildir. Asıl göğüslerde olan kalblerin körleşmesidir."[7]
Şairde bunu şöyle dile getiriyor:
"Hayret! Her şey de Allah'ın birliğine delâlet eden alametler, her hareket ve sükûnetlikte ebedi şahitler olduğu halde kişi, Allah'a nasıl isyan eder yahut nasıl bilerek onu inkar eder?"
Hz. Adem (a.s)'m kıssası, hayretliği gösteren bir kıssa değil midir?! Bu kainatta var olan insanın varlığı, Allah'ı düşünmeye ve O'nu tefekkür etmeye çağırmıyor mu?! Hz. Adem (a.s)'ın yaratılışı topraktan ve O'na iman ile yakînin gerektirdiği çamurdan değil midir? Çünkü Yüce Allah "Öyleyse insan neyden yaratıldığına bir baksın; o insan, erkek ve kadının beli ile göğüsleri arasından atıla gelen bir sudan (yani meniden) yaratılmıştır. Şüphesiz Allah, insanı tekrar yaratmaya kadirdir."[8] buyurmaktadır. [9]